Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2020/848 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2020/848

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …’nün, 16.10.2007 tarihinde Bakırköy …. Noterliği’nin … sayı ile düzenlenen esas mukavelesi ile ‘… Teknik San. ve Tic. Ltd. Şti’ ünvanlı ticari şirketi kurmuş olduklarını, şirketin kuruluşunun 22.10.2017 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edilmiş olduğunu, müvekkilinin davalı şirketteki toplamda 260.000,00 TL hissesinin 250.000,00TL tutarlı kısmını Bakırköy …. Noterliği’nin 25.04.2008 tarih … sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket ortaklarından …’ye, 10.000,00 TL tutarlı kısmını ise Bakırköy …. Noterliği’nin 25.04.2008 tarih … sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile …’ye devrederek ortaklıktan ayrılmış olduğunu, aynı tarihli şirket ortaklar kurulu kararına göre şirket ortaklarından …’nün süresiz olarak şirket müdürlüğüne atanmasına oy birliği ile karar verilmiş olduğunu, işbu kararların 07.05.2008 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten ayrılırken aynı zamanda 25.04.2008 tarihinde davalı şirketin muhasebesine şirket müdürlüğünden istifa etttiğine dair dilekçe vermiş olduğunu, müvekkilinin istifa dilekçesini 25.04.2008 tarihinde sunmuş olmasına rağmen ‘Bakırköy …. Noterliği’den alınmış 25.04.2008 tarih …. sayı numarasıyla şirket müdürlüğünden ayrılıp müdürlüğü bulunan …’nın müdürlüğünün sona erdirilmesi’ kararının şirket tarafından ticaret sicil gazetesinde 03.03.2016 tarihinde ilan edilmiş olduğunu, ancak müvekkilinin 2016 yılında şirket müdürlüğünden ayrıldığı hususunun gerçeği yansıtmamakla beraber işbu kararın müvekkilin bilgisi dışında alınmış olup haberi dahi olmadığını, zira müvekkilinin 25.04.2008 tarihinde ortaklıktan ayrılmakla beraber şirkete sunmuş olduğu istifa dilekçesi ile şirket müdürlüğünden de istifa etmiş olduğunu, müvekkilinin 25.04.2008 de istifa etmesine rağmen bu durumun davalı şirket tarafından ancak 03.03.2016 tarihinde ilan edilmiş olduğunu, bu durumun farkedilmesi üzerine müvekkili tarafından İstanbul Ticaret Odası’na başvuru yapılmış olduğunu ve 18.11.2019 tarihli ilana göre, 03.03.2016 da ilan edilen kararın müvekkilinin müdürlükten ayrılmasıyla ilgili olan 3. Maddesinin düzeltmesi yapılarak 25.04.2008 den itibaren …’nın müdürlüğünün sona erdirilmesi hususunun ilan edilmiş olduğunu, müvekkilinin şirketin hissesini devrettiği ve şirket müdürlüğünden istifa ettiği tarihten itibaren davalı şirkette herhangi bir görevde bulunmamış, maaş almamış, sigorta girişi yapılmamış, resmi kurumlarda yahut bankalarda iş ve işlem yapmamış, imza sirkülerinde adı dahi geçmemiş olduğunu, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldığı tarihten beri şirketin hiçbir iş ve işleminde imzasının bulunmadığının, davalı şirkete ait tüm ticari defterler, şirkete ait banka kayıtları ve SGK kayıtları incelendiğinde de görüleceğini beyanla; müvekkili …’nın ortaklıktan ayrıldığı ve istifa dilekçesi sunduğu 25.04.2008 tarihinden itibaren müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine, Ticaret Sicil kaydının düzeltilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacının davalı şirket müdürlüğü’nün bulunup bulunmadığı, müdürlüğünün sona erdiği tarihin tespiti ile ticaret sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Bakırköy …. Noterliği cevabi yazısı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin limited şirket müdürlük görevinin sona erdirilmesi ve ticaret sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu, dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu istifa dilekçesi ve 18.11.2019 tarihli Ticaret Sicil gazetesinde davacının müdürlük görevinin 25.04.2008 tarihi itibari ile sona erdirilmesinin sehven unutulduğu şekilde ilan yapıldığı, istifanın tek taraflı varması muktazi nitelikte bir hukuki fiil olması ve şirketle davacı arasındaki iç ilişki bakımından sonuç doğuracak olmasına rağmen dış ilişkide şirketin üçüncü kişilerle olan münasebetleri bakımından davacının bu talebinin de hukuksal yararının varlığı kabul edilebilir olsa da davacının, TTK’nın 27. ve 28. Maddeleri ile düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililer arasında kabulü mümkün görülmediğinden (Yargıtay, 11.Hukuk Dairesi, 20/06/2018 tarih, 2016/9959 Esas, 2018/4654 karar sayılı ilamı) bu yöndeki talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı tarafın şirket müdürlüğü’nün 25/04/2008 tarihi itibariyle sona erdiğinin TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın ticaret sicil kaydı düzeltilmesi talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından bu hususta başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 108,80 TL ile tebligat ve posta masrafı 86,00 TL olmak üzere toplam 194,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸