Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2021/968 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2021/968

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın kargo hizmeti verdiğini, davalı taraftan cari hesap alacakları bulunduğunu, davalı taraf ile aralarında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, cari hesap ekstresi ve tahsilat raporuna göre 1.600,00 TL alacaklarının olduğunu, davalı tarafından alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı tarafın itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla itirazım iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine takip miktarının %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkarılmış ancak davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap ekstresine dayalı olarak toplamda 1.600,00 TL üzerinden takibe geçildiği, davalı borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafin 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğunu, takip talebinde, alacak bilgisi olarak “31.12.2018 tarihli, 1.600,00 TL tutarlı ticari defter ve kayıtlar ile fatura alacağından doğan açık hesap alacağı” şeklinde açıklama yazıldığını, davacı taraftan 1.600,00 TL alacağı için dayanak belgelerin talep edildiğini, davacı tarafın dosya muhteviyatına dayanak belge olarak sadece muhasebe fişi sunduğunu, başkaca belge sunulmadığını, 21.04.2015 tarihli muhasebe fişinin açıklama kısmına banka gönderilen havale-eft yazıldığını, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, takip tarihi itibariyle davalı taraftan 2.600,00 TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunan alacağını dayanak belgeleri ile ispat etmesi gerektiğini, öte yandan davalı tarafın 02.04.2021 tarihli defter inceleme günü gelmediği ve yerinde inceleme talebinin bulunmadığından ticari defter kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığını, tarafların ticari defter ve kayıtlarının karşılaştırılamadığı ve taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin karşılıklı olarak irdelenemediği göz önüne alınarak nihai takdirin Mahkememize bırakıldığını, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin de Mahkememiz takdirine ait olduğunu bildirmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanarında davacının, kargolarını taşırken kaybettiğini, kargonun bulunamaması üzerine banka hesabına 1.600,00 TL ödeme yapıldığını, kendisinin de davacı tarafın fatura istemesi üzerine bunu faturalandırarak kendilerine gönderdiğini, davacı taraftan 4.000,00 TL alacağı olmasına rağmen kendisine karşı dava açılmasının doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, davalının icra dosyasında sunduğu itiraz dilekçesinde aynı gerekçelerle itiraz ettiği, davalı tarafından davacıya … seri numaralı 1.600,00 TL bedelli irsaliyeli fatura düzenlendiği, icra dosyası kapsamında bulunan belgelere göre davalının kargosunun kaybedilmesi sebebiyle davacı taraftan talepte bulunduğu, ” …” başlıklı 22/04/2015 tarihli belgeye göre davalının talebinin kısmen kabul edilerek Hasar Komisyonunca görüşülerek 1.600,00 TL ödenmesine karar verildiğinin anlaşıldığı, bilirkişi tarafından incelenen davacıya ait davacı tarafin 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında icra takibine konu alacağın dayanak belgelerinin kayıtlı olmadığı, Mahkememizce icra takibine konu edilen bedelin davalı tarafa kargosunun kaybedilmesi sebebiyle “… ” başlıklı 22/04/2015 tarihli belgeye göre Hasar Komisyonunca görüşülerek ödenmesine karar verilen 1.600,00 TL olduğu kanaatine varıldığı, icra takibine konu edilen alacağın dayanak belgelerinin de sunulmaması sebebiyle ispata muhtaç olduğu, davacı tarafa, davalıya yemin teklifinde bulunup bulunmayacağına ilişkin verilen ara karar gereği yerine getirilmeyerek yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Davacı şirket Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmiş olup 690 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 73/6. maddesinde kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerin, açtıkları davalarda harçtan muaf olduğunun belirtilmesi sebebiyle harç alınmasına yer olmadığına
2-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydı gerekmekte ise de, arabulucu ücreti tahsili de harç kapsamında değerlendirildiğinden davacı şirket Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilmiş olup 690 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 73/6. maddesinde kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketlerin, açtıkları davalarda harçtan muaf olduğunun belirtilmesi sebebiyle harç alınmasına yer olmadığına,
Dair, tarafların yüzüne karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 22/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır