Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/112 Esas
KARAR NO : 2021/288
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2021
Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasından tefrik edilen (birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası) yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmış olup, mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı … arasında İmzalanan 06/05/2014 tarihli eser sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan alacak davası Mahkememizin … Esas sayılı dosyasıyla görülmekte olduğunu, davanın halen derdest olduğunu, … Esas sayılı dosyada davalı şirket ile davacı … arasında imzalanan eser sözleşmesinin, ticari defterlerin, tarafların birbirine karşı durumunun bilirkişi vasıtasıyla ayrıntılarıyla incelenmiş olduğunu, bu davanın konusunu oluşturan teminat senedinin de aynı eser sözleşmesi kapsamında verildiğini ve dosyada inceleme konusu yapıldığını, eser sözleşmesinin ” Eser sözleşmesinin 5. Maddesinde davacı şirket ile davalı şirketin tüneldeki betonlama işinin fiyatını götürü olarak 700.000,00 TL olarak kararlaştırdığı, diğer hususlarda da metrekare üzerinden fiyat vermek suretiyle anlaşıldığını, sözleşmenin 10. maddesiyle ise Davacı …’ın sözleşmenin imzalanmasını müteakip 100.000.00 TL değerinde teminat senedini bu isin teminatı olarak davalı şirkete vereceği hüküm altına alındığını, akabinde davacı … 06/05/2014 tanzim tarihli, 100.00,00 TL bedelli, vade tarihi açık, ön yüzünde “iş teminatı senedi” kaydı bulunan teminat senedini düzenleyerek davalı şirkete verdiğini, diğer davacı … ise bonoyu kefil sıfatıyla imzaladığını, işin bitmesine 1 ay kala davalı şirket sözleşmeyi haksız ve tek taraflı olarak feshettiğini, davacı müvekkilin ciddi miktarda zarar etmesine neden olduğunu akabinde …’ın davalı şirket aleyhine Mahkememizin … Esas sayılı dosyasıyla sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan alacak davası açtığını, Mahkememiz … esas sayılı dosyasına alman 05.11.2019 tarihli bilirkişi raporuyla da davacının davalı şirketten yapılan işin bedeli olarak kdv hariç 454.724,70 TL ile yoksun kalınan kâr olarak 91.304,35 TL olmak üzere toplam 546 029,05 TL alacaklı olduğu belirtildiğini, tüm bunlar olurken davalı şirket sırf davacı şirkete zarar verme kastıyla, sözleşmenin 10. Maddesinde sözleşme konusu işin teminatı kapsamında verileceği kararlaştırılan 100.000,00 TL bedelli senedin vade tarihini sonradan ve anlaşmaya aykırı olarak doldurmak suretiyle haksız ve kötü niyetli olarak İstanbul …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlattığını, teminat konusu senet bir teminat senedi olup bedelsiz kaldığını, taraflar arasında senet alıp vermeyi gerektirecek ticari, hukuki, yahut ekonomik başka hiçbir ilişki bulunmadığını beyanla, eser sözleşmesi kapsamında verilen 06/05/2014 tanzim tarihli 100.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz kalması sebebiyle iptaline, İstanbul .. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı icro takibine konu senet nedeniyle davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle icra takibine girişen davalı şirketin takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu senet, teminat senedi vasfına haiz olmayıp iş bu konu hakkında yargılama yapmaya yetkili ve görevli yerel ve üst mahkeme tarafından davacı aleyhine sonuçlandığını ve dava konusu senedin her türlü hukuki ilişkiden münezzeh bir kambiyo senedi olduğuna karar verildiğini, gerek senedin vasfına, gerekse takip yoluna ilişkin iddia ve taleplerin iş bu menfi tespit davasında ileri sürülebilmesine hukuki dayanak bulunmadığını, davacının davasının sübuta ermediğini, aynı zamanda davacı tarafından talep edilen mahrum kalınan kâr kaybının söz konusu dahi olmadığını, hali hazırda iş bu talebin davacı tarafından ispatlanmamış olup kötü niyetli olduğu, bu sebeple davacı tarafından talep edilen kâr kaybı talebi haksız ve kötü niyetli olup yargılamaya esas alınamaz nitelikte soyut olduğunu, davacının dava dilekçesinde iddia olunanın aksine böyle bir alacağı bulunmadığını beyanla, davacılar tarafından ikame olunan iş bu haksız ve kötü niyetli davanın, reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, bononun davalıya teminat amacıyla verilip verilmediği hususlarındadır.
DERDESTLİK İTİRAZI:
Davalı taraf derdestlik itirazında bulunmuş ise de derdestlik itirazına konu İcra Hukuk Mahkemesi dosyası ile iş bu dosyamız, aynı senede ilişkin ise de, İcra Hukuk Mahkemesi kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi, söz konusu dosyada dava konusunun kambiyo senedinin niteliğine ilişkin şikayet olup, iş bu dosyamızda menfi tespit talebinin bulunması nedeniyle derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
YETKİSİZLİK ve GÖREV İTİRAZI:
Davalı taraf yetkisizlik itirazında bulunmuş ise de usulüne uygun, yetkili mahkemeyi gösteren yetki itirazı bulunmaması ve mahkememizin kambiyo senetlerine ilişkin menfi tespit davalarında görevli bulunması nedeniyle görev ve yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişi tarafından rapor hazırlanmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişisi … den alınan 01/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin talep etmiş olduğu ticari defterlerini sunmamış olduğundan davalı yan ile ilgili bir inceleme imkanı olmamış, dava konusu senedin davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, kayıtlı ise ne seklide ve ne tür bir açıklama ile kayttlı olduğu hususunun tespiti yapılamadığı, davalı yanın aksini ispat etmek istemesi halinde 2014 yılı ticari defterlerini ve belgelerini incelemeye sunması gerektiği kanaatini bildirmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinden inceleme günü belirlenerek SMMM bilirkişisi …’den ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 18/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; dosya mevcudu belge, bilgi, takip dosyası, davalı yana ait 2014-2015 yılı ticari defter-belgeleri ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, raporumuz içerisinde açıklanan nedenlerle; Dava konusunun, davacının davalı ile olan ticari ilişkisi dolayısıyla dava konusu olan senedin Menfi Tespit davasından ibaret olduğu, davalı tarafından sunulan 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerin T.T.K. ve V.U.K. hükümleri doğrultusunda sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu davalı yanın incelenen 2014 ve 2015 yılına ait ticari defterlerinde dava konusu senet; … ve .. nolu alacak senetleri hesabında, alacak senedi veyahut 9. gruptaki nazım hesaplarında teminat senedi olarak veya başka herhangi bir hesapta herhangi bir açıklama ile kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir Neticeten, incelenen 2014 ve 2015 yılına ait ticari defterler ve dosya içeriği çerçevesinde dava konusu senedin davalının defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edildiği kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde ; bononun ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olması ve bağımsız borç ikrarını içermesi, bonoya konu borcun, karşı edimin elde edilip, edilmediğinin öneminin de bulunmaması, aksini ispat yükünün davacı tarafta olması ve yine davacı tarafın bononun teminat amaçlı olarak verildiği iddia edilmiş ise de kambiyo senetlerinin ödeme aracı olup sebepten mücerret olduğu, bononun teminat olarak verildiği iddia edilmesine karşın teminat olarak verildiğine dair hiçbir delil ibraz edilmediği, takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği, somut olayda hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerinde yazmadığı gibi senede açıkça atıf yapan yazılı bir belgeye de dosya kapsamında rastlanmadığı, dava ve takip konusu bononun üzerinde “Teminat Senedi” yazılmış ancak hangi ilişkinin teminatı olduğu hususunun senet üzerine yazılmadığı, böylelikle davacı tarafın takibe konu senedin davalıya teminat olarak verildiğini usulüne uygun yazılı delillerle ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 1.707,75-TL peşin harçtan, alınması gereken 59,30-TL harç ile 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin mahsubu ile bakiye kalan 328,45-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince 13.450,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.18/03/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır