Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2022/17 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/106 Esas
KARAR NO : 2022/17

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait … plakalı … marka motorlu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası … poliçe numarası ile 12/06/2016 tarihinde müvekkili … Sigorta tarafından yapıldığı, davaya konu olayın 25/12/2016 günü saat 00:45 civarında …. Caddesi No:…. önünde meydana geldiğini, kaza sonrası sigortalı aracı kullanan kimliği belirsiz şahıs aracı terk ederek olay yerinden kaçtığını, kazada dava dışı …’ye ait … plakalı aracın hasarlandığını, hasar aracın kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından giderildiğini, sigorta kayıtlarında … hasar dosya numarası ile işleme konulan kaza için … Sigorta’nın hesabına 23/04/2017’de 59,00-TL ve 4.833,00-TL olmak üzere toplam 4.892,00-TL ödenerek zararın giderildiğini, … plakalı araç malikinin aracında meydana gelen değer kaybına ilişkin olarak Sigorta Tahkim Kurulu’na başvuru yapıldığı, tahkim komisyonunun görevlendirildiği hakem 06/02/2017 tarihli ve …. sayılı kararı ile söz konusu araçtaki değer kaybını 2.000,00-TL olarak tespit ettiğini, bu kararın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icraya koyulduğu ve müvekkilinin bunun için 5.326,00-TL ödeme yaptığını, sigortalı araç sürücüsünün kazada sonra olay yerini terk etmesi veya kaçmasının KTK’nun 81/1/a-d bendleri ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B/4 bentlerinin ihlali olduğunu, müvekkili şirketin ödendiği tazminatlar kadar sigortalısına rücu etme hakkının olduğunu, bu hakkını kullanmak amacıyla davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde 20/02/2019 tarihinde borçluya tebligat yapıldığı ancak borçlunun 04/01/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 9.183,00-TL için iptali ile kaldırılmasına karar verilerek asıl alacağa işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının %20 inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, sigortacı tarafından trafik sigorta poliçesi nedeniyle ödenen tazminatın, kendi sigortalısından rücuen tahsiline ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık; tazmine neden olan olayda dava dışı sürücünün alkol raporu ve sürücü kontrolü yapılmaksızın olay yerini terk edip etmediği, bu durumde davacının davalıdan ödenen tazminat bedelini rücuen tazmin edip edemeyeceği, edebilecekse miktarı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … icra sayılı dosya aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 7.698,49-TL asıl alacak ve 1.484,75-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.183,24-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde itiraz üzerine takip durmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında sigorta, hasar ve kusur bilirkişinden oluşan heyete tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; önceden teknik olarak belirlenmiş olan (84/g,j. Md. yoluyla, 46, 47/c,d, 52/a,b, 67/a,c. Md. ile, KT. Yönet. 137. Md. Trafiğin akışı, Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama, Araç Manevraları) trafik kurallarını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı otomobil sürücüsü …” nün “%75 Oranında Asli Kusurlu” olduğu; yine önceden teknik olarak belirlenmiş emredici trafik (KTK” nun 47/c, 52/b, 81. Md. Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın şartlara uygunluğunu sağlama, Kazaya karışanlar) kurallarını ihlal eden, dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen … plakalı otomobilin kaza yerinden kaçan ve kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün %25 Oranında Tali Kusurlu” olduğu; kaza tarihinde … plakalı otomobilin (Trafik) KZMS Sigortası olan … Sigorta A.Ş.’nin ise yukarıda açıklanan (bakınız 6. paragraf. KTK” nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu; meydana gelen kaza sebebiyle … plaka sayılı araçta oluşan KDV Dahil 19.565,91 TL hasar bedelinin yapılan piyasa araştırmasında tarafımca da uygun bedel olduğu ve araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, kusur oranları göz önüne alındığında; … plaka sayılı araç meydana gelen 19.565,91-TL hasar bedelinin, %25 kusur oranına denk gelen 4.891,48-TL’sinden … plaka sayılı aracın Maliki … Kırtasiye ve Elektronik Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu, davacı sigorta şirketi nezdinde ZMSS ile sigortalı bulunan davalı sigortalıya ait … Plakalı araç sürücüsünün karıştığı maddi hasarlı kaza neticesinde kaza mahallinden ayrıldığı, ZMSS Genel Şartları B.4.Maddesinde f) Bedeni hasara neden olan Trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, ” denilerek bedeni hasara neden olan trafik kazalarında denilmek suretiyle maddi hasarlı kazalardan ayrı tutulduğu davaya konu Trafik Kazasının Maddi Hasarlı Kaza olduğu tespiti yapılarak rücu şartlarının oluşup oluşmadığı yönünden bilirkişilerce değerlendirme yapılmayarak takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Karayolları Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlar’ın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B4. Maddesinin f bendi; ” Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde, Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklindedir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi …. E. … K. Sayılı ilamı; ” Bu halde, …. plakalı sürücünün kusurlu- alkollü olması ve firar etmesi nedeniyle rizikonun teminat dışında kaldığı iddia edildiği, salt olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli olmadığı, yine birleşen davada kusur da dahil olmak üzere kanıtlanamayan bu hususların sigortalıya rücu sebebi de olmadığı, yine dosya kapsamı itibariyle …. plakalı aracın sürücüsünün alkollü olduğu sabit olmadığı gibi kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğine dair bir delil bulunmadığı…” şeklindedir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi .. E. …. K.Sayılı ilamı; ” olay yerinden firar ettiğine ve rizikoyla ilgili belge ve bilgileri vermediğine dayanarak sigortalı belediye hakkında bu davayı açmıştır… Sürücünün alkollü, ehliyetsiz olduğu da ileri sürülmemiştir. Bu durumda mahkemece rücu şartları bulunmadığından ve davacı tarafça somut delillerle ispatlanmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir.” şeklindedir.
Toplanan deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı dava dilekçesinde rücu nedeni olarak sürücünün olay yerini terk etmesini gerekçe göstermiş; dava dışı üçüncü kişilere ödediği tazminattan …. plaka sayılı araç sürücüsünün, olay yerini terk etmesi nedeniyle sorumlu olduğunu belirtmiştir. Buna gerekçe olarak dava dilekçesinde dayandığı Karayolları Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlar’ın Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı başlıklı B4. Maddesinin f bendi gereğince sigorta şirketinin rücu hakkının doğması için zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi hali sayılmış olup; bu durum bedeni hasara neden olan trafik kazaları için getirilmiş bir düzenlemedir. Madde metninden bu açıkça anlaşılmaktadır. Somut olayda bedeni hasar olmayıp maddi hasar söz konusudur. Bu nedenle Genel Şartlar B.4.f bendi uygulama alanı bulmayacaktır. Yukarıda değinilen Yargıtay içtihatları ışığında somut olay değerlendirildiğinde salt olay yerinin terk edilmesi veya sürücünün olay yerinden firar etmesi rizikonun ve dolayısıyla hasarın teminat dışında kaldığının kabulü için yeterli kabul edilmemiştir. Davacı dava dilekçesinde sürücünün alkollü olduğunu veya bu gibi ağır kusur hallerini de ileri sürmemiş olup, örneğin alkolllü olduğu ileri sürülse dahi yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiği hususu da sigorta şirketi tarafından ispatlanmalıdır. Somut olayda davacı dava dilekçesinde salt olay yerini terk etme haline dayanmakta olup; sürücünün olay yerini terk etmesi tek başına rücu nedeni olarak kabul edilmediğinden açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın REDDİNE,
1-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davalı taraf arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Alınması gereken 80,70-TL’nin harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 110,91-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 30,21-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır