Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1007 E. 2022/695 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1007
KARAR NO : 2022/695

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 15/09/2022
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkmenistan vatandaşı olup yurtdışında yaşadığını, müvekkilinin yabancı vatandaş olmasını fırsat bilen davalının müvekkili tarafından imzalandığını iddia ettiği 18/10/2017 tanzim ve 18/11/2017 vade tarihli 100.000 USD bedelli bono ile 24/09/2018 tarihinde Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esas sayısı ile icra takibi başlattığını, akabinde müvekkili ile ilgisi olmayan bir adreste …. isimli şahsa usulsüz şekilde ödeme emrini 28/09/2018 tarihinde tebliğ etmek suretiyle icra dosyasını kesinleştirdiğini, müvekkilinin malvarlığına haciz konduğunu, davalının Anadolu ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasına kayıtlı olarak tasarrufun iptali davası açtığını, davanın derdest olduğunu, Bakırköy …İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasıyla imzaya, borca ve usulsüz tebligata ilişkin dava açtıklarını, akabinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, ödeme emrinin usulsüz olarak kesinleştirildiğini, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açtıkları menfi tespit davasının arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden bahisle usulden reddedildiğini, taraflar arasında senet düzenlenmesini gerektirir ticari ilişki bulunmadığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek takibin teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhinde % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kambiyo senedi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, davacının senet nedeniyle borçlu olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.

Davacının imza örneklerinin alınması için Türkeminastan’a istinabe yazıldığı ve ilgili kurumlara ıslak imzalarının bulunduğu belge asıllarının celbi için müzekkereler yazıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu senet aslı ve davacının dosyada mevcut imza örnekleri ile birlikte ATK’ya gönderilerek senet üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespitine karar verilmiştir.
ATK Fizik İhtisas Kurumu tarafından düzenlenen raporda, inceleme konusu senette … adına atılı imzalar ile …’nın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nın eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Dava; bono altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığından bahisle menfi tespit istemine ilişkindir. Kambiyo senedindeki imzanın davacı borçluya ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir. (HGK’nun 24.06.2020 tarih, 2017/19-829 Esas, 2020/471 Karar) Bu kapsamda resen mahkememizce davacının davaya konu senedin düzenleme tarihine yakın önceki ve sonraki tarihli samimi imzalarını içeren resmi kurumlarca da onaylatılmış belge asılları getirtilerek senet üzerinde Yargıtay uygulamalarına uygun imza incelemesi yaptırılmış, raporun bu haliyle bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli olduğu, dava konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça imzaların alınma ve bilirkişi raporunun hazırlanma biçiminin usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, davacı imzaları adli yardımlaşma prosedürüne uygun olarak Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü aracılığıyla alınmış, bilirkişi raporu Yargıtay uygulamalarına uygun olarak Adli Tıp Kurumu tarafından tanzim edilmiş olup yeniden inceleme yapılması talebinin reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak açılan davanın kabulü ile davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu 18/10/2017 düzenleme tarihli, 18/11/2017 ödeme tarihli, 100.000,00 USD bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş olup, davaya konu senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının davalı tarafından bilinebilir durumda olduğu, icra takibinin kötüniyetli olarak başlatıldığı anlaşılmakla kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile alacağın takip tarihindeki kur karşılığının %20’si olarak hesaplanan 125.756,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜNE,
1-Davacının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu 18/10/2017 düzenleme tarihli, 18/11/2017 ödeme tarihli, 100.000,00 USD bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile alacağın takip tarihindeki kur karşılığının %20’si olarak hesaplanan 125.756,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 40.576,14 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.144,04 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan 30.432,10 -TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan dava ilk açılış harç gideri olan 10.198,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olarak toplam 1.470,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 83.340,00 TL TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 14/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır