Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/980 E. 2021/315 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/980
KARAR NO : 2021/315

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 26/03/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 25/08/2011 tarihinde davalı şirkete ortak olduğunu, şirketin büyümesi ve mali yapısının güçlenmesi için şirkete diğer ortak … ile birlikte borç verdiklerini, borç olarak verdikleri paraların şirketin ticari defterlerinde ortaklara borçlar hesabında izlendiğini, 31/12/2018 tarihi itibariyle şirketin ortaklara borcunun 3.244.738,24 TL olduğunu, alacak tutarının 1.517.675,70 TL’sinin ortak …’e, 1.714.171.47 TL’sinin ortak …’ye ait olduğunu, 30/06/2019 tarihi itibariyle alacağının 1.851.601,27 TL olduğunu, müvekkilinin 600.000 TL ödenmiş sermayesi bulunan şirkete % 33,34 oranında 200.000 TL sermaye, 8000 adet ay ile 26/08/2011 tarihinden itibaren ortak olduğu şirkette hisselerinin tamamını hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte …’e 200.000 TL bedelle devrederek ortaklıktan ayrıldığını, devir işleminin 26/09/2019 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, şirketten olan alacaklarını alamaması nedeniyle Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin hak ve yükümlülüklerini devretmekle birlikte alacaklarını devretmediğini, alacaklarını devrettiği ya da alacaklarından feragat ettiğine dair bir ibare bulunmadığını, müvekkilinin şirketten olan alacaklarının aynı zamanda sermaye niteliğinde olduğunu, davalı şirketin ortaklara yaptığı borçlanmaları finansal tablolarda ve Vergi Dairesine beyan ettiğini, açıklanan nedenlerle davalı şirketin ilgili kanunlara göre tutmakta olduğu ticari defterler ve açıklamış olduğu finansal tablolar ile müvekkiline olan borçlarını ikrar ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının hali hazırda şirket hissedarı olmadığını, şirketten alacaklı olduğunu ve ödenmediğini iddia ettiğini, ortaklara borçlar hesabının ticari iş ve faaliyetlerin aksamadan yürümesi için kullanıldığını, VUK hükümleri açık olup bu hüküm gereğince kasadan ortaklara yönelik ödemelerde her bir işlemih 7000 TL ile sınırlı olmasının gerektiğini, 7000 TL’yi aşan tutardaki ödemelerin aracı finansal kurumlar aracılığıyla yapılmasının gerekmesine rağmen davacının alacak varlığının kaynağını ve vaki işlemleri doğrular nitelikte belgelendirmeyi de yapmadığını, yapılacak incelemede de görüleceği üzere söz konusu hesap fatura karşılıklarının gösterilmesi maksatlı olarak şirket kasasında veya banka hesabında para bulunmadığı hallerde ortaklardan borç alınmış şekilde aktif kılınması maksatlı kullanıldığını, yapılan incelemeler ile davacının alacaklı değil borçlu olduğunu, davacının özel ve kişisel harcamalarını şirket hesabından yaptığını, müvekkilinin zarara uğratıldığını, davacının hisse ederinin çok üzerinde alacaklı olduğunu iddia ettiğini, şirkete 2011 yılından beri ortak olduğunu belirtmesine rağmen son 3 yıldır müvekkiline borç para verdiğini iddia etmesinin artniyetli olduğunu, davacının bu işlemleri tesis edebilmek amacıyla hukuka aykırı eylemini müvekkil şirketin muhasebecisi ve hali hazırda iş yaşamını birlikte sürdürdüğü …. isimli şahıs vasıtasıyla gerçekleştirdiğini, şirketin iddia edilen borçlanma işlemini gerçekleştirecek karı olmadığı gibi ödeme kabiliyetinin de bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ticaret sicil kayıtları celp ve tetkik olunmuştur.
Davacı tarafın iddiası, davalı taraf beyanları, dava konusu uyuşmazlığın tespiti amacıyla dosya kapsamı ve davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak rapor tanziminine karar verilmiştir.
SMMM … ve Sektör bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, davalı tarafından 2015- 2016- 2017- 2018 ve 2019 yılı yasal ticari defterlerinin incelemeye ibraz edildiği ve ibraz edilen defterlerin (2019 yılı envanter defteri hariç) açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, defter kayıtlarının bütünlüğü gözetildiğinde söz konusu defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının şirketin % 33,4 oranında sermayesine ortak olduğu, şirket hissesini diğer ortak …’e devrettiği ve buna ilişkin yevmiye defter kaydının 26.07.2019 tarihinde yapıldığı, şirkete ortaklar tarafından verilen borçların 331. Ortaklara Borçlar hesabında takip edildiği, bu kapsamında davacının şirkete verdiği borçların 331.02 davacı alt hesabında takip edildiği, davacının hissesini devrettiği tarih itibariyle bahse konu ortaklar alt cari hesap bakiyesinin 1.851.601,27 TL olduğu, hisse devir tarihinden sonra 31.07.2019 tarihinde bahse konu hesap bakiyesinin şirket ortakları hesaplarına virmen yapıldığı, davalı şirket yevmiye defter kayıtlarında örneklem suretiyle yapılan kontrolde davacı ve davalı tarafından dosyaya sunulan ortaklar cari hesabına ilişkin banka dekontlarındaki tutarların kayda alındığı, mahkemece davalı defterlerin itibar edilmesi halinde davacının ortaklıktan ayrıldığı tarihi 26.07.2019 itibariyle davalı şirketten şirketin defterlerinde gözüken bakiye olan 1.851.601,27 T L talep edebileceği, davalı şirket tarafından para makbuzları diye sunulan evraklarda parayı alan isimlerine yer verilmediği, sadece parayı alan kısımlarında bir imzanın yer aldığı, ancak imzanın kime ait olduğunun belli olmadığı, keza para makbuzlarının davalı şirkete ait olduğuna dair herhangi bir ibarenin görülmediği, söz konusu işlemlerin ne amaçla yapıldığı anlaşılmaması nedeniyle yevmiye defter kayıt tespiti de yapılamadığı, bu kapsamda davalı tarafından ileri sürülen iddiaların ve sunulan belgelerin ispata muhtaç olduğu kanaati oluştuğu, davacının paylarının tamamını davalı şirket ortakların …’e devretmek suretiyle ortaklıktan ayrıldığı ancak davacının şirketten olan alacakları devir sözleşmesi kapsamında olmadığı gibi yapılan inceleme ve değerlendirmelerde bu tutarın ödendiğinin tespit edilemediği, davacının şirket defterlerinden tespit edilen tutarda davalı şirketten alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dava, davalı şirkete ait bilançolarda ortaklara borçlar kısmında kayda alındığı ve davalı şirkete borç olarak verildiği iddia edilen 1.851.601,27 TL’nin tahsili talebiyle başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının davalı şirketten alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise dayanağı, alacağın tahsilini talep edip edemeyeceği ve miktarı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …, davalı şirketin % 33,4 oranında ortağı iken şirket hissesini diğer ortak …’e devretmiş, devre ilişkin ortaklar kurulu kararı 26/07/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Davalı şirket ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, şirkete ortaklar tarafından verilen borçların 331.Ortaklara Borçlar hesabında takip edildiği, davacının hissesini devrettiği tarih itibariyle bahse konu ortaklar cari hesap bakiyesinin 1.851.601,27 TL olduğu, hisse devir tarihinden sonra 31/07/2019 tarihinde bahse konu hesap bakiyesinin şirketin mevcut ortaklarına virman yapıldığı, taraflarca dosyaya sunulan ortaklar cari hesabına ilişkin banka dekontlarındaki tutarların kayda alındığı tespit edilmiştir. Davalı tarafından para makbuzları olarak sunulan evrakın bilirkişi heyeti tarafından incelenmesinde, parayı alan isimlerine yer verilmediği, para alan kısmında bir imzanın yer aldığı, yine para makbuzlarının davalı şirkete ait olduğuna ilişkin bir ibarenin de yer almadığı, işlemlerin ne amaçla yapıldığı anlaşılamadığından yevmiye defter kayıt tespitinin de yapılamadığı belirtilmiştir. Davalı tarafça şirket ortaklığının sona ermiş olması nedeniyle hak ve alacaklarının devralan kişiye geçeceği iddia edilmektedir. Tüzel kişinin ortaklarının şirket ile ilişkileri ortaklık sıfatı ile sınırlı olmayıp, ortaklık sıfatından bağımsız olarak şirketten alacaklı olmaları da mümkündür. Ortağın şirkete karşı taahhüt ettiği sermaye, alacağı niteliğinde değildir. Bununla birlikte, bir orağın sermaye taahhüdü dışında ortaklıkla ilişkisi olması, ortaklığa karşı alacaklı veya borçlu sıfatı kazanması mümkündür. Bir ortağın ortak sıfatını kaybetmesi, şirket bünyesinde alacaklı sıfatıyla doğan alacağının ya da borcunun da sönmesi anlamına gelmemektedir. Davacı, davalı şirket ortaklığından ayrılmakla ortak sıfatını yitirmiş olup, alacaklı sıfatı devam etmektedir. Davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının alacaklı olduğu tutarın davacıya ödendiğine ilişkin iddia ve ispat bulunmamakta olup açılan davanın kabulü ile Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına davalının İTİRAZININ İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 126.482,88 -TL karar harcından peşin alınan 22.362,72 TL ‘nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 104.120,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 22.407,12 TL , davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 6.113,40 TL olmak üzere toplam 28.520,52 TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 97.153,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ile taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.24/03/2021
Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı