Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/966 E. 2019/1345 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/966 Esas
KARAR NO : 2019/1345

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2019
KARAR TARİHİ : 11/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …. Yapı Taahhüt İnşaat ve Dış Ticaret LTD ŞTİ ile bir kısım davalı arsa sahipleri arasında Bakırköy ….Noterliğinin 27.05.2008 tarih ve … yevmiye nolu işlemi ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat satış sözleşmesi düzenlendiğini, davalılardan …. Yapı ile arasında 16/04/2013 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sporcity konakları projesi kapsamında … İli,… İlçesi, …. ada …. parsel eski …. blok …. nolu (2+1 Daire) bağımsız bölüm dairenin satışı ve inşaat bitiminde toplam 129.000 TL karşılığı tescili konusunda anlaşma yapıldığını, bu bedelin 46.160 TL sini … Konut Yapı Kooperatifindeki hisse ve üyeliğimin …. Yapı Taahhüt’e devri suretiyle ödendiğini, daha sonra geri kalan bakiyenin 82.840 TL, 40.000 TL si …. Yapı LTD ŞTİ …. bankası hesabına 17.04.2013-20.05.2014 tarihleri arasında her ay 2.000 TL ve 3 ayda bir 6.000 TL olmak üzere aylık taksitler şeklinde yatırıldığını, fakat geçen zaman zarfında dairenini teslim edilmemesi üzerine geriye kalan bakiyenin 42.840 TL lik ödeme tarafından durdurulduğu, kalan bakiye 42.840 TL tapu teslim edildiğinde ödeneceğini, daha sonra …. LTD ŞTİ şirket hisselerini davalılardan …. İnş. LTD ŞTİ satmış ve Spor city konakları projesindeki haklarını bu şirkete devrettiğini, şirketin 23.10.2017 tarihinde …. LTD ŞTİ ni n üzernie devir aldığını, dolayısı ile …. İnş. Ltd Şti nin tarafına karşı müteselsil sorumluluğu bulunmakta olduğunu, …. İnş LTD ŞTİ spor city konakları projesini bitiremediğini ve toprak sahipleri olan davalılar bu kez diğer davalı … İnşaat LTD ŞTİ ile yeni sözleşme yaptıklarını, bu sözleşme gereği …’ın daireleri hak sahiplerine teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu nedenle davalı … LTD şirketinin tarafına karşı müştereken ve müteselsilen sözleşme konusu daireleri inşa etme ve teslim etme ve tapuda tescil ettirme yükümlülüğü olduğunu, Davalılar projeyi tamamlamış sözleşmeye konu daireleri inşaa etmiş ancak tapuda kat irtifakı tapularını toprak sahibi davalılar adına çıkardıklarını, sözleşmelere göre dairelerin teslim tarihinin 30.06.2015 tarihi olduğunu ancak bugüne kadar defaatle talep etmesine rağmen dairelerin fiilen şahsına teslim edilmediği gibi, tapuda dairelerin tescil işlemlerinin yapılmadığını bu nedenle dava açılmak zorunda kalındığını, bu sebeplerle tarafından 86.160 TL ödemesi yapılan dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptal edilerek şahsının adına tesciline karar verilmesini, tescilin mümkün olmaması halinde yapmış olduğu 86.160 TL nin denkleştirici adalet ilkesi kapsamında davanın açıldığı gün itibariyle ulaştığı alım gücünün çeşitli ekonomik etkenler göz önüne alınarak alınacak bilirkişi raporu ile belirlenerek ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …,…, …, …, … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkillerine hukuken ve fiilen teslim edilmiş herhangi bir daire bulunmamakla birlikte Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesinin süresinde müteahhit kusurundan kaynaklanan nedenlerle ifa edilememesi üzerine inşaatın tamamlanması maksadı ile … İNŞAAT OTOMOBİL SAN. TİC. LTD. ŞTİ. İle …. YAPI TAHHÜT İNŞAAT VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ arasında devir sözleşmesine toprak sahipleri muvafakat etmiş, sonrasında yeni sözleşme akdetmiş olduklarını, Burada davacının eski müteahhit firmanın yeni müteahhit firma yetkilisi ve büyük hissedarı tarafından …. şirketi hisselerinin satın ve devir alınması hadisesini müvekkillerim toprak sahiplerinin müteahhit firma ile hak sahipleri aleyhine bir eylem gibi gösterme çabasını ise hayret ve ibretle izlediğimiz gibi hukuki dayanaktan yoksun tüm bu iddiaları tümü ile reddettiklerini, Son olarak davacı sözleşme ve kanunun aradığı şekil şartlarına uygun belgeli ve ispatlı evrak ve dosyası ile ilgili muhataba başvurmak ve iddia ettiği hak sahipliğini ispatlamak yerine haksız ve hukuksuz şekilde müvekkilime ikame etmiş olduğu davayı, ayrıca davada taraf sıfatımız bulunmadığından tümü ile inkar ettiklerini ifade ederek davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacın dayanmış olduğu sözleşme 16.04.2013 tarihli olup, zamaaşımı nedeniyle de davanın reddine karar verilmesini,müvekkil davalı, sözleşmenin tarafı olmadığından husumet itirazında bulunuyoruz. husumet nedeniyle de davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesinin 23/09/2019 tarih … E- …. Karar sayılı görevsizlik kararında; bir hukuki işlemin Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmesi için satıcının ticari ve mesleki amaçla hareket etmesi, alıcının ise ticari ve mesleki amaçla hareket etmemesi gerekir. Davalılardan …. Yapı Taahhüt İnşaat ve Dış Ticaret LTD ŞTİ ile bir kısım davalı arsa sahipleri arasında Bakırköy … Noterliğinin 27.05.2008 tarih ve … yevmiye nolu işlemi ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat satış sözleşmesi düzenlendiği, davalılardan …. Yapı ile davacı arasında 16/04/2013 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sporcity konakları projesi kapsamında … İli,…. İlçesi, …. ada … parsel eski … blok …. nolu (2+1 Daire) bağımsız bölüm dairenin satışı ve inşaat bitiminde toplam 129.000 TL karşılığı tescili konusunda anlaşma yapıldığı, satış bedelinin bir kısmını davacının Kooperatifindeki hisse ve üyeliğini …. Yapı Taahhüt’e devri suretiyle ödediği, bu bakımdan uyuşmazlığın davacının kooperatif ortaklığı münasebeti ile oluştuğu sabit olup, 1163 sayılı Kooparatifler Kanununun 99. Maddesine göre bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava oldukları ve 6102 sayılı kanunun 3. 4 ve 5. Maddeleri uyarınca uyuşmazlıkta ticaret mahkemesinin görevli olduğu açık olup, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih 2017/480 esas 2017/360 karar sayılı, İstanbul Bam 17.Hukuk Dairesinin 2018/1132 ve 1045 sayılı ilamı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/10/2016 tarih 2016/8894 esas 2016/8393 karar sayılı ilamlarınında bu doğrultuda olduğu bu nedenle davaya bakma görevinin mahkemelerine ait olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.’nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.’nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.’nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.’nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda, davacının …. ada …. parsel eski …. blok …. nolu (2+1 Daire) bağımsız bölüm dairenin satışı ve inşaat bitiminde toplam 129.000 TL karşılığı tescili konusunda davalılar ile anlaşma yaptığı, davacının ödeme yaparken bir kısım ödemesini sahip olduğu kooperatif hissesi ile yaptığı, ancak uyuşmazlık konusunun gayrimenkul satış vaadinden kaynaklı tapu iptal tescil davası olup, ödemenin bir kısmının kooperatif hissesinin devri suretiyle yapılmasının uyuşmazlık konusu olmadığı, ödemenin ne şekilde yapıldığı ile ilgili taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun ödeme şekli olmadığı ve ödemenin yapılış şeklinin de davacının tüketici vasfını değiştirmeyeceği, tüketici isterse kooperatif hissesi devrederek, isterse şirket aracını satarak, isterse ticari işletmesini devrederek ödeme yapma hakkına sahip olup, bu şekilde yapılan ödemelerin tüketici vasfını değiştirmeyeceği, tüketici vasfının ancak ticari ya da kar elde etmek amacıyla hareket edilmesi halinde değişeceği, taraflar arasında 2+1 dairenin alınması konusunda anlaşma yapıldığı, taraflar arasında satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, davacının tesis edilen ilişkide tüketici konumunda bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmış olmakla davanın görev dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçeye istinaden,
1-Davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy … Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Dava hakkında daha önceden Bakırköy …. Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; Mahkememizin görevsizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli Bakırköy …. Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava hakkında daha önceden Bakırköy … Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden; mahkememizce verilen karar İstinaf yasa yoluna başvurmaksızın kesinleştiği takdirde, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için merci tayini (Yargı yeri belirlenmesi) açısından re’sen dosyanın Istanbul Bölge Adliye Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,
5-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
6-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır