Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/939 E. 2020/259 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/939 Esas
KARAR NO : 2020/259

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; …’nün …… vergi numarasına kayıtlı mükellefi …’nin Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası ile 17.01.2019 tarihi itibariyle iflasına karar verildiğini ve iflas tarihi itibariyle …’ne 10.805,51 TL vergi aslı, 623,86 TL gecikme zammı borcu olduğuna ilişkin bilgi verildiğini, bu bilgilendirme doğrultusunda Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin ….. İflas dosyasına 08/02/2019 tarihli alacak kayıt dilekçesinin borç dökümü ile birlikte yasal süresinde sunulmuş olduğunu, Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nce gönderilen ve 12/11/2019 tarihinde tebliğ alınan sıra cetveli ilanında, alacağın 10.805,51 TLsinin kabulüne ve 3.sıraya kaydına karar verildiğinin belirtilmiş olduğunu, 623,86 TL gecikme zammı borcunun nazara alınmadığı ve kabul edilmediğinin görülmüş olduğunu, iflas masasına kaydedilen alacakların vergi borcundan kaynaklanmakta olduğunu, kamu alacağı olduğunu, Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin ….. İflas dosyası üzerinden yapılmış olan söz konusu sıra cetvelinin İcra İflas Kanunu’nun 235.maddesi gereğince itirazen iptalini idarenin alacağının kabulü ile sıra cetveline dahil edilmesini talep etme gereğinin doğduğunu beyanla; sıra cetveline karşı yaptıkları itirazın kabulü ile …’nün 623,86 Tl alacağının iflas masasına kayıt ve kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine ve sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul istemine ilişkindir.
İflasın açıldığı ve adi tasfiye yapılacağı, İİK’nın 166 ve 219. maddeleri uyarınca amme idarelerine bildirildiği ve ilan yapıldığı için, amme idareleri, (amme) alacaklarını, (diğer alacaklılar gibi) iflas masasına yazdırmalıdırlar. Yani, iflas idaresi, bir amme alacağını, kendiliğinden (re’sen) nazara alarak, sıra cetveline yazmak zorunda değildir. İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, iflas idaresi için de bağlayıcıdır; o (kesinleşmiş) amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1) Alacakları özel hukuktan doğan ve sıra cetveline kabul edilmiş olan iflas alacaklıları, o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş ve bu nedenle sıra cetveline kabul edilmiş olan bir amme alacağından dolayı, alacaklı amme idaresine karşı amme alacağının esası hakkında sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası (İİK. m.235, II c.2) açamazlar. Ancak, iflas alacaklıları, amme alacağına sıra cetvelinde verilen sıraya itiraz edebilirler; bu itiraz sıraya itiraz niteliğinde olduğundan, iflas alacaklıları, amme idaresine karşı ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt terkini) davası açabilirler (İİK. m.235, II c.2). İflas masasına yazdırılan bir âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir. İflas idaresinin kesinleşmemiş bir amme alacağının sıra cetveline yazması halinde, diğer iflas alacaklıları, amme alacağı hakkında (alacaklı amme idaresine karşı) sıra cetveline itiraz davası açamazlar; ancak, iflas idaresinden, o alacağa karşı idari yargı yoluna başvurmasını talep edebilirler. İflas idaresi (ve ikinci alacaklılar toplanması) o amme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak istemezse, bu davayı açma hakkı, (İİK’nın 245. maddesine göre) isteyen alacaklıya (veya alacaklılara) devrolunur. İflas idaresi, masaya yazdırılan amme alacağını miktar olarak aynen kabul eder (sıra cetveline yazar) ve fakat alacaklı amme idaresinin bildirdiği sırayı kabul etmezse, yani, amme alacağını iddia edilenden başka bir sıraya yazarsa, o zaman, alacaklı amme idaresi, sıra cetveline karşı icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurabilir (m.235, IV).
Yukarıda da belirtildiği gibi, iflas idaresi, amme idaresinin iflas masasına amme alacağı olarak yazdırmak istediği alacağın, amme alacağı olmadığı, bilakis özel hukuktan doğan bir alacak olduğu kanısına varırsa, (diğer özel hukuktan doğan alacaklar gibi), amme idaresinin yazdırdığı alacağın kabul veya reddine karar verebilir. İflas idaresi alacağın reddine karar verirse, amme idaresi, buna karşı iflas idaresi aleyhine sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir (m.235, II c.1). Alacağı sıra cetveline yazılan (alacaklı) amme idaresi, sıra cetveline kabul edilen diğer alacaklıların alacaklarına veya sıralarına itiraz edebilir ve onlara karşı sıra cetveline itiraz davası açabilir (m.235, II c.2). (Bkz: Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2. Baskı, 2013, Ankara, Sh. 1339 vd.) Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi bulunmayıp, bu konuda karar vermek görevi idari yargınındır. Bir kamu alacağının kaydetmeyen iflas idaresi kararına karşı kamu alacaklısı olan kamu idaresini, iflas masasına karşı kayıt kabul davası açmaya zorlamak yerine, vergi alacağının masaya kaydedilmesi ve bu alacak iddiasına karşı müflis yerine iflas idaresinin idari yargıya başvurması gerekir. (Bkz. Dr. Adnan Deynekli, Hacizde ve İflasta Sıra Cetveli, 2. Bası, Ankara, 2002, Sh. 647, 648). Kamu idaresinin, alacağını iflas masasına yazdırması için idari yargıda dava açması gerektiğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. (Yargıtay 11. H.D.’nin 01.12.1987 tarih ve 4284 E., 6743 K; YHGK’nın 28.04.1993 tarih ve 19-65 E., 182 K; Yargıtay 19. H.D.’nin 17.01.2002 tarih ve 2001/6539 E; 2002/238 K; 23.01.2003 tarih ve 2002/5642 E., 2003/503 K; 25.09.2008 tarih ve 6379 E; 8813 K; 09.06.2010 tarih ve 4283 E., 7181 K. ilamları bu yöndedir.)
Tüm dosya kapsamı ve yapılan açıklamalar dikkate alınarak, kamu alacağının esası hakkında inceleme yapılmasının Mahkememiz görevi içinde bulunmadığı, iflas idaresi kamu alacağına karşı idari yargı yoluna dava açmış ise, açtığı dava sonunda verilecek kararın iflas idaresince dikkate alınması gerektiği, şayet dava açmamış ise idari yargı yoluna dava açma hakkı saklı kalmak üzere, her iki durumda da kamu alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-623,86 TL gecikme zammına ilişkin tutarın Bakırköy …… İcra Dairesi ……. iflas dosyasına KAYIT VE KABULÜNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 38,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 623,86 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya VERİLMESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2020
Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır