Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/933
KARAR NO : 2019/1277
DAVA : Öz Sermaye Tespiti
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH:27/11/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahibi olduğu gayrimenkuller şirket özsermayesine, ayni sermaye olarak/sermaye artışında kullanılması amacıyla değer tesbitlerinin yapılmasına karar verildiğini, değer tesbitini talep ettikleri taşınmaz bilgilerinin … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …. Pafta, … Ada, …. Parsel, …. Kat, 1 no.lu, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, …. Pafta, … Ada, … Parsel, …. Kat, …. no.lu, … İli, Güngören İlçesi, …. Mahallesi, …. Pafta, …Ada, …Parsel,…. Kat, …. no.lu, …. İli, ……. İlçesi, …… Mahallesi, …… Pafta, … Ada, ….Parsel,…. Kat, …. no.lu, bağımsız bölümlerin müvekkili şirketin özsermayesine, ayni sermaye olarak/sermaye artışında kullanılmak amacıyla belirtilen taşınmazların TTK’nun 343. Mad. gereğince değerlerinin tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, TTK’nın 342 ve devamı maddeleri gereğince ayni sermaye olarak konulacak taşınmazın değerinin tespitine ilişkindir.
Dava, TTK’ nın 342 ve 343 . maddeleri uyarınca, ayni sermayenin tespiti istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
TTK’nın 343. maddesinde “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342. maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” ve 342. Maddesi “Üzerlerinde sınırlı bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil, mal varlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı tarafça, şirket adına kayıtlı olan taşışnmazların sermaye artışında kullanılmak üzere TTK’nun 343.maddesi gereğince değerlerinin tespiti talep edilmiştir.
6102 sayılı TTK.’nun 73. maddesinde “(1) Türkiye Muhasebe Standartlarında aksi öngörülmemişse bilançoda; duran ve dönen varlıklar, özkaynaklar, borçlar ve dönem ayırıcı hesaplar ayrı kalemler olarak gösterilir ve yeterli ayrıntıya inilerek şemalandırılır.
(2) Duran varlıklar içinde; işletmeye devamlı surette tahsis edilmiş bulunan varlıklar yer alır.” hükmü mevcuttur.
213 sayılı Vergi Usul Yasası’nın 192. maddesinde ise; “Bilanço, envanterde gösterilen kıymetlerin tasnifli ve karşılıklı olarak değerleri itibariyle; tertiplenmiş hûlasasıdır. Bilanço; aktif ve pasif olmak üzere; iki tabloyu ihtiva eder. Aktif tablosunda; mevcutlar ile alacaklar (ve varsa zarar), pasif tablosunda; borçlar gösterilir. Aktif toplamı ile borçlar arasındaki fark; müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (Öz sermayeyi) teşkil eder. Öz sermaye, pasif tablosuna kaydolunur ve bu suretle aktif ve pasif tablolarının toplamları denkleşir. İhtiyatlar ve kar ayrı gösterilseler dahi öz sermayenin cüzüleri sayılırlar.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görüldüğü üzere; gerek 6102 sayılı TTK.’nun 73. maddesinde ve gerekse 213 sayılı VUK.’nun 192. maddesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi’nce şirketin sermayesinin ve aktif ve pasiflerinin tesbitinin yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakatadır.
Bununla birlikte 5024 Sayılı Kanunla getirilen ve VUK’un mükerrer 298.maddesinde yer alan enflasyon düzeltmesi işlemi ile yeniden değerleme müessesesi kaldırılmış olup, şirket aktifinde yer alan taşınmazın yeniden değerlemesinin bilançoda sadece bilgi amaçlı gösterilebileceği, VUK kapsamında yapılan değişiklikler sonrasında şirket sermayesine ilave edilebilecek fonlar arasında değer artış/yeniden değerleme fonu ve maliyet artış fonu yer almadığından, kanun ile sermayeye eklenmesi yönünde izin verilmemiş olan fonların sermayeye dönüştürülemeyeceği, bu şekilde sermaye artışının mümkün olmadığı anlaşılmakla hukuki yararı bulunmayan talebin reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27/11/2019
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır