Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/929 E. 2022/122 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/929 Esas
KARAR NO : 2022/122

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Konfeksiyon, giyim üretimi ve toptan dikiş faaliyeti yapmakta olduğunu, müvekkili davacı şirketin, davalı …Teks. Metal İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile ticari faaliyetler içerisinde olduğunu, şirketler arasındaki ticari iş ve işlemlere karşılık faturalar kesilmiş olup, ticari defterlere işlenmiş olduğunu, ancak müvekkili ile davalı arasında en son 05.08.2019 tarihinde ticari ilişkide bulunulmuş bu tarih sonrasında herhangi bir ticari ilişkide bulunulmamış olduğunu, müvekkili şirketin son işlem tarihi itibari ile davalı taraftan 34.826,73 TL alacağı kalmış ve davalı tarafça bu bedelin ödenmemiş olduğunu, davalı şirket uzun bir süre bakiye borcunu ödemediği için aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı icra dosyası tahtında fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlu tarafından 26.09.2019 tarihinde takipteki borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olduğunu, gerek müvekkili şirketin kayıtlarında, gerekse davalı şirket kayıtlarında alacaklarının sabit olmasına rağmen, davalı tarafın hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermiş olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı/alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, bu sebeple borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edilmiş olduğunu, davacı taraf alacaklı olduğunu iddia ediyorsa işbu alacağını ve alacağına dayanak yaptığı mal veya hizmet ilişkisini ispat etmesi gerektiğini, dosya kapsamı incelendiğinde davacı tarafın alacak iddiasını ve miktarını ispatlayamadığı gibi müvekkiline mal veya hizmet verdiğine yada teslim ettiğine dair herhangi bir delil de sunamadığının görülmekte olduğunu beyanla; davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere “icra-inkar-kötüniyet tazminatı” ile mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, sonuç itibariyle davacının davalıdan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 34.808,13 TL asıl alacak, 18,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.826,73 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu görüldü.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 07/09/2020 günü, saat 15:30’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi …. 11/12/2020 tarihli raporunda özetle; davalının tarafına ibraz etmiş bulunduğu kendine ait 2019 takvim yıllarına ait yevmiye defterlerinin, Tasdik işlemlerinin kanuni süresi içerisinde yapıldığını, kayıtların Türkçe ve Türk parasına göre tutulduğunu, kayıtların 10 gün içerisinde işlendiğini, davalının defterlerinin kanuna uygun olarak tutulmuş sayıldığından, ticari defterlerin TTK 70. maddesine göre davalı lehine delil olarak kabul edilebileceğinin tespit ve kanaati oluştuğunu, davacı tarafın 2019 takvim yılına ait defter ve belgelerini tarafına ibraz etmediğini, davacının davalıya kesmiş bulunduğu satış faturası üzerinde davalının malı teslim aldığına dair imzasının bulunmadığını, mal teslimlerinin faturalar ile yapıldığını, faturaların üzerinde “teslim alanın” ve “teslim edenin” imzasının bulunmadığını, davalının kendine ait kanuni yevmiye defterine kayıtlı bulunan faturadan, davacıya borcunun bulunmadığının tespit ve kanaati oluştuğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalıya satıp teslim ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olmadığını, taraflar arasında düzenlenen faturalara konu davalının borcunun bulunmadığını, (borç/alacak-0.00tl.) davalının, davacıya borcu miktarında iki adet makbuzla ödeme yaptığını, bu ödemelerin davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, tediyelerin davalının defter ve belgelerinden ve dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden tespit edildiğini bildirmiştir.
Bilirkişiye davacı iflas idaresinde yerinde inceleme yetkisi verilmesine, davacı taraf defterlerinin incelenerek davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğunun ve dosya içerisinde yer alan BA-BS kayıtlarının incelenerek ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş olup, kök raporu hazırlayan bilirkişi 29/08/2021 tarihli ek raporunda özetle; davacıcının davalıya satıp teslim ettiği ürünleri, 30.07.2019 tarih ve Seri A Sıra No:… numaralı faturayı düzenleyerek 51.571.52TL olarak davalıya teslim ettiğini, davalının da bu faturayı aldığını kabul ettiğini, kendine ait, kanunen tutulması gereken yevmiye defterine 31.07.2019 tarih ve …. yevmiye numarası ile 51.571.52 TL olarak kayıt yaptığını, yine davalının kendine ait 2019 takvim yılına ait Defter-i Kebir de, Alt hesap adı: …. Tekstil İmalat San. ve Tic. Ltd. Şti adına açılmış bulunan …. cari hesabında yazılı bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu, BA-BS kayıtlarının İncelenmesinde; faturanın, davalının kayıtlı bulunduğu “Güneşli Vergi Dairesi Müdürlüğü” Vergi No: … ya “Bildirim Dönemi: Hepsi-2019” vermiş bulunduğu Form BA/BS Analizi-30.06.2020 16:55 49.588,00TL (KDV Hariç) olarak beyan ettiğinin tespit edilmiş olduğunu, davalının, davacıdan satın alarak teslim aldığı ürünlerin bedelini 23.08.2019 İşlem Tarih, Sıra No:…, Fiş Sıra No:…. Dk. Gönderen: … TEKSTİL METAL, Alıcı..: ….. TEKSTİL İMALAT SA’YA … Bankası- …Merkez-….dan 48.000,00TL EFT OLARAK ÖDEDİĞİNİ, bu dekontu kendine ait yevmiye defterine 23.08.2019 tarih ve … yevmiye defterine 48.000,00TL olarak kayıt yaptığının tespit edilmiş olduğunu, 15.11.2019 İşlem Tarih, Sıra No:…, Fiş Sıra No:…. Dk. Gönderen: …TEKSTİL METAL, Alıcı..: … TEKSTİL İMALAT SA’YA … Bankası- … Merkez-….’dan 3.571,52TL EFT OLARAK ÖDEDİĞİNİ, bu dekontu kendine ait yevmiye defterine 15.11.2019 tarih ve …. yevmiye defterine 3.571,52TL olarak kayıt yaptığının tespit edilmiş olduğunu SONUÇ OLARAK; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacının davalıya satıp teslim ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olmadığını, taraflar arasında düzenlenen faturalara konu davalının borcunun bulunmadığını, (borç/alacakz0.00tl.) davalının, davacıya borcu miktarında iki adet makbuzla ödeme yaptığını, bu ödemelerin davalının defterlerinde kayıtlı olduğunu, tediyelerin davalının defter ve belgelerinden ve dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden tespit edildiğini bildirmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi ile, davacı taraf defterlerinin İflas İdaresinde incelenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, kök ve ek raporu hazırlayan bilirkişi 04/01/2022 tarihli 2. ek raporunda özetle; Bakırköy … İcra Dairesi (… İFLAS)’nin tarafına, davacıya ait kanunen tutulması gereken kendine ait 2019 takvim yılına ait yevmiye defteri ve diğer bilgi ve belgeleri temin ettiklerini bildirmeleri üzerine, iflas idaresine gidildiğnide tarafına davacı tarafından gönderilen ve dava konusu bilgi ve belgelerin bulunduğunu söyledikleri ve davacıya ait FLAŞ BELLEK ibraz etmiş olduklarını, FLAŞ BELLEK’e yüklenişmiş bulunan bilgiler tarafından incelenmek üzere yapılan girişimde, gerekli olan bilgilerin, davacının kendine ait olan STİCK programına yüklendiğini, bu programın davacının kendi sistemlerine ait program olduğundan programa girilerek dava ile ilgili belge ve bilgilerin elde edilememiş olduğunu, bilgileri güncel program olan PDF formatında (Kodunda) talep ettiğinde bu program tarafına ibraz edilmediğinden, davacıya ait defter ve belgeleri üzerinde gerekli inceleme yapılamamış olduğunu bildirmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş ise de, davacı tarafın defter ve belge ibraz etmediği görülmüştür. Yargılama sırasında davacı tarafın iflas etmesi sebebi ve iflasın basit tasfiye usulü uyarınca ilgili iflas idaresi tarafından yapılması sebebi ile duruşma gününün ilgili iflas idaresine tebliği ile yargılamaya devam olunmuştur. Davacı taraf defterlerinin ilgili iflas idaresinde incelenmesi hususunda bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmiş ise de, defterlerin bulunamadığından bahisle davacı taraf defterlerinin incelenemediği görülmüştür. Davalı taraf, borcun ödendiği savunması ile ödeme dekontu sunmuş olup davalı taraf defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen gerekçeli bilirkişi raporu ile davalı vekilince sunulan ödeme dekontlarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı şirket hesabının borç bakiyesi vermediği görülmüştür. Yapılan bu açıklamalar ve dosya kapsamı dikkate alınarak davacı tarafın alacak iddiası ispatlanamadığından ve davalı tarafın ödeme belgeleri defterleri ile uyumlu olduğundan açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı vekili ibraz ettiği cevap dilekçesinde, davacının takip meblağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiş olup, kısa kararda bu talep hakkında değerlendirme sehven yapılmamış ise de, 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik kapsamında HMK 305/A gereğince talep değerlendirilmiş olup buna göre davacının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu hususu ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
Davalı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddine,
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 420,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 339,93 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.224,01 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸