Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/925 E. 2021/828 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/925
KARAR NO : 2021/828

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 23/09/2021
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından nakliyat emtia abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan sigortalı ….. İlaç ve Sağlık Ürünleri San. Tic Aş’ye ait ilaç cinsi emtialarının Londra’dan Türkiye’ye nakliyesi işleminin ana taşıyıcı ….. Taşımacılık ve Ticaret Aş ve ….. şirketinin sorumluluğunda alt fiili taşıyıcı …. tarafından gerçekleştirildiğini, nakliye esnasında emtiaların hasara uğradığını, fatura ve yapılan tespitler gereğince sovtaj durumu da dikkate alınarak 156,752,00 Euro sigortalı zararının müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, davalılara rücu hakkının doğduğunu, 1 numaralı davalıya navlun faturalarını düzenleyen ana nakliyeci sıfatıyla, 2 no’lu davalıya konşimento air waybill düzenleyeh … sıfatıyla, 3 No’lu davalıya ardiye faturası ve konşimento ile uçağa yükleme işlemi ve hava taşımasını gerçekleştiren fiili taşıyan sıfatıyla dava açıldığını, emtiaların kanser ilacı olması nedeniyle özel taşıma koşullarının mevcut olduğunu, + 15 ve + 25 C arasında taşınmasının gerektiğini, davalılara bu hususun bildirildiğini, emtiaların nakliyesine ilişkin özel ambalajlama ve sıcaklık değerleri hususunda konşimentolar üzerine “… +15 + 25 C” kaydı düşüldüğünü, emtiaların … Havalimanında 51 C ve 28,4 C arasında ısı değerine uygun olmayacak şekilde yüksek sıcaklığa maruz kalıp zarar gördüğünü, ekspertiz çalışması yapıldığını, emtiaların sevkiyatı sırasında sıcaklık kayıt cihazı kullanıldığını, cihazların taşıma süresi boyunca kayıt yaptığını, “…” casus programı ile emtiaların en düşük 7,8, en yüksek 50,5 dereceyi gördüğü, cihazın en yüksek ısı eşiğinin 25 derece olduğu ve bu değerin 2 kez aşılarak toplamda 3 saat süre ile yüksek sıcaklığa maruz kaldığının tespit edildiğini, bu hususta uzman raporu düzenlendiğini, yüksek sıcaklığa maruz kalan ilaç emtiaları üzerinde de inceleme yapılarak uzman raporu oluşturulduğunu, ilaçların hastalara uygulanmasının mümkün olmadığı, hasta kullanımında hayati risklerin bulunacağının tespit edildiğini, davalının basiretli bir taşıyıcı olarak gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle hasarın meydana geldiğini, davalılara 04/05/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini, emtiaların zayi olduğunun bildirildiğini, rücu ihbarında bulunularak sigortalıya ödenen tazminatın rucuen tahsilinin talep edildiğini, Sigortacılık Kanunu’nun 22.maddesinin 17.fıkrasında ve aynı maddenin 13.fıkrasında eksperlerin düzenlediği raporların delil niteliğinde olduğunun belirtildiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itiraz ettiğini, itiraz dilekçelerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, hukuki sürelerin korunduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu hükümleri uyarınca hasar ihbarının yapılmadığını, Konvansiyonun 31.maddesine göre kargoda meydana geldiği iddia olunan hasarın en geç 14 gün içerisinde taşıyıcıya bildirilmesi gerektiği, maddenin devamında şikayetin yazılı olarak yapılması zorunluluğu ve belirtilen sürelere uyulmaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açılamayacağının düzenlendiğini, belirtilen sürelerin hak düşürücü nitelikte olduğunu, dava konusu emtiaların 13/04/2018 tarihinde hiçbir itiraz ve aksaklık kaydı konulmadan alıcısı tarafından teslim alındığını, taşımaya konu emtiaların uygun taşıma koşullarında muhafaza edilmemesi sebebiyle hasara uğradığı iddiası ve rücu, tazminat ve dava hakkının kullanılacağına ilişkin bildirimin dava dışı sigortalı tarafından 04/05/2018 tarihinde diğer davalı …şirketi tarafından rücu bildiriminin ise 17/05/2018 tarihli ihtarname ile yapıldığını, konu ile ilgili olarak 14 gün içerisinde bildirim yapılmadığından ödeme yapılmayacağının bildirildiğini, aksaklık kaydı olmadan teslim alındığından konşimentonun da delil niteliğinin bulunmadığını, emtianın zayi olması nedeniyle bildirimin geç yapılması sigortalının böyle bir durumla ilk kez karşılaşmış olması olarak açıklanmış ise de Konvansiyon hükümleri açık olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, dava konusu tazminat talebine ilişkin hasarın müvekkili şirketin sorumluluğu dahilinde meydana geldiğinin ispat olunamadığını, ekspertiz raporunda olay yeri incelemesi yapıldığını, 25 c’nin altında olduğu, yapılan tetkiklerde sıcaklık artışına sebebiyet verecek makine ve benzeri unsurlara rastlanmadığı, belirtilen saatlerde hava sıcaklığının 50 c’ye çıkmasının mümkün olmayacağı kanaatine varıldığını, hasarın meydana gelmesi ile müvekkili şirketin … Havalimanındaki kargo deposundaki sıcaklık şartlarının birbiri ile nedensellik bağının olmadığı kanaatine varıldığını, davacının sorumlu olduğu bir an için kabul edecek olsa dahi sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olacağını, konşimentoda malın değerine göre değil ağırlığına göre beyan edildiğini, taşıma konusu 1 kap emtianın 45 kg olduğu dikkate alındığında … üst limit olup bu limiti aşan taleplerin reddinin gerektiğini, davacı tarafın bu sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak koşuluyla ancak ispat ettiği ölçüdeki gerçek zararını talep edebileceğini, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, geriye dönük olarak faiz talep edilebilmesi imkanı olmadığını, ancak karar tarihinden sonra faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı tarafından davalı … vekilinin cevap dilekçesine karşı sunduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle;müvekkilinin dava dışı sigortanın halefi sıfatıyla dava açtığını, davalının ihbara ilişkin iddialarının kötüniyetli olduğunu, hasarın tespitini müteakip davalılara ihtarname gönderildiğini, aksi ispat oluncaya kadar ekspertiz raporunun delil niteliğinin bulunduğunu, Montreal Konvansiyonu gereğince davalının sorumlu olduğunu, davalıların sorumluluğunun müteselsil sorumluluk olduğunu, emtiaların cinsi ve taşıma kurallarının davalılar tarafından bilinmekte olduğunu, faiz talebine yönelik itirazların yerinde olmadığını, alacağın likit olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP; Davalı … vekilinin cevaba cevap dilekçesine karşı sunduğu ikinci cevap dilekçesinde özetle; hasar ihbarının yapılmasına ilişkin 14 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, hasarın müvekkilinin sorumluluğu dahilinde meydana geldiğinin ispatlanamadığını, sorumluluğun sınırlı olabileceğini, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVAP; Davalılar ….. ve …. izafeten ….. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ….. şirketinin acentesi olup doğrudan müvekkili aleyhine dava açılamayacağını, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, acente aleyhine açılan davalarda acente hakkında değil, temsil olunan hakkında karar verileceğini, anılan şirket ile müvekkili şirket arasında yazılı bir acentelik sözleşmesi bulunmasa dahi acentelik ilişkisi olduğunun ortada olduğunu, yazılı sözleşme zarureti bulunmadığını, müvekkili şirkete doğrudan kusur izafe edilememekle birlikte müvekkil şirketin acenteliğini yaptığı ….. şirketinin kusurunun bulunmadığını, oluşan zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, üstüne düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini, malların fiili taşınma sırasında hasarlandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte taşıyıcının sorumluluğunun özel çekme hakkı ile sınırlandırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı tarafından Davalılar ….. ve ….. izafeten ….. vekilinin cevap dilekçesine karşı sunduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının husumete ilişkin iddialarının kötüniyetli olduğunu, davalı tarafından hazırlanmış navlun faturasının davalının kendi unvanı kullanılarak düzenlendiğini, aksi yöndeki iddialarının yerinde olmadığını, ekspertiz raporunun aksi ispat olunana kadar delil niteliği haiz olduğunu, davalıların Montreal Konvansiyonu hükümleri gereğince zarardan sorumlu olduğunu, davalının ana nakliyeci sıfatını haiz olup asaleten kendisini dava ikame edildiğini, taşıma işlemini alt taşıyıcıya yaptırıyor olmasının kusur durumuna etkisinin bulunmadığını, emtiaların cinsi ve taşıma kurallarının davalılar tarafından bilinmekte olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
İKİNCİ CEVAP; Davalılar ….. ve ….. izafeten ….. vekilinin cevaba cevap dilekçesine karşı sunduğu ikinci cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ….. şirketinin acentesi olup doğrudan müvekkili aleyhine dava açılamayacağını, konşimento ve taşıma belgelerinin müvekkilinin acente olduğunu doğrular nitelikte olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, acente aleyhine açılan davalarda acente hakkında değil, temsil olunan hakkında karar verileceğini, anılan şirket ile müvekkili şirket arasında yazılı bir acentelik sözleşmesi bulunmasa dahi acentelik ilişkisi olduğunun ortada olduğunu, yazılı sözleşme zarureti bulunmadığını, müvekkili şirkete doğrudan kusur izafe edilememekle birlikte müvekkil şirketin acenteliğini yaptığı ….. şirketinin kusurunun bulunmadığını, oluşan zarardan sorumluluğunun bulunmadığını, üstüne düşen yükümlülükleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini, malların fiili taşınma sırasında hasarlandığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte taşıyıcının sorumluluğunun özel çekme hakkı ile sınırlandırıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dosyanın 1 sigorta uzmanı bilirkişi, 1 taşıma bilirkişi, 1 elektrik elekronik mühendisi bilirkişi, 1 kimya mühendisi- eczacılık konusunda bilirkişiye tevdii ile , ihbarın süresinde ve usulune uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, taşıma ve saklama koşullarının davalılarca bilinip bilinmediği, taşıma ve saklama koşullarına uyulup uyulmadığı, zararın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlulukları bulunmakta ise gerçek zararın tespiti ve rücu edilebilecek miktarın tespiti ile rapor alınmasına karar verilmiştir.
Teknik Bilirkişi- Mimari …, Teknik Bilirkişisi- Kimya …., Dr. Öğr. Üyesi Lojistik Taşıma Uzmanı Dr. …., Sigorta Mevzuatı Kaynaklı Nit. Hes. Uzm. …. tarafından düzenlenen raporda, davacının, sigortacı sıfatı ile yaptığı ödeme gözetilerek TTK m.1472 hükmü gereği 861.993,88 TL ödemesi miktarı ile sınırlı, TBK m.183 ve devamı hükümlerine göre ise 156.000 EURO emtia kıymeti ile sınırlı sigortalısı yük ilgilisinin halefi sıfatı ile aktif husumete ehil olduğu, davacının EURO cinsinden halefiyete dayandığı, davalılardan her birinin uluslararası hava yolu ile kargo taşımayı üstlendiği gözetilerek müteselsil sorumlu taşıyıcılar sıfatı ile sorumlu olduğu, asıl sorumluluğun ise fiili taşıyıcı 3.davalı üzerinde kalacağının değerlendirildiği, Sigortacı ödemesi olan zararın taşıma süreci sonunda Montreal Konvansiyonu m.31 şartlarına uygun bir şekilde bildirilmesinin gerekmediği, zira tam zayi zararı söz konusu olduğu ve bunun imha ile sonuçlanan tutanakla teyit edildiği, Sınırlı sorumluluk ilkesi gözetilerek; davacının talep edebileceği azami tazminatın 1.634 SDR karşılığı 1.961,56 EURO miktarında olabileceği, mahkeme karar tarihinden www…..gov.tr. adresinden teyit edilerek hesaplanması yönünde kanaate varırsa, hüküm tarihinde 1,634 SDR karşılığı, hükmedilecek tazminata icra takip tarihinden itibaren EURO cinsinden kamu bankalarınca uygulanan yıllık mevduat faizinin ticari temerrüt faizi uygulanabileceği, davacının ödeme tarihinden itibaren hesaplanmış faizi talebinin somut olaya uygun olmadığı, toplam 600 kutu kanser tedavi ilacı olan HALAVEN 0,44 mg/ml 2 ml VİAL x 1 UK/IE tanımlı 30’luk paketlerle ticarete koru edilen malın kıymetinin belirtildiği gibi 156.000 EURO miktarında zarara yol açmasının somut olaya uygun ve kadri marufunda zarara işaret ettiği, zararın İngiliz İhracatçı mı yoksa sigortalı Türk ithalatçı firma mı üzerinde kaldığının tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit olunabilmesi için sigorta poliçesinin tanzimi ve tazminatın tahsili aşamasında dava dışı sigortalının menfaatinin bulunduğunun ayrıca ortaya konulması gerektiği, kusur-zarar-sorumluluk ve tazminat hususlarında yargılamayı gerektiren dava konusu gözetilerek inkar tazminatı ve sair taleplerin mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Dava, hava yolu ile taşınan emtianın zarara uğramasından kaynaklı taşıma sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen tazminatın rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığın, hasar tazmin talebi için ihbar yapılmasının zorunlu olup olmadığı, ihbarın süresinde ve usulune uygun olarak yapılıp yapılmadığı, dava konusu emtianın zarar görmesinin sebepleri, taşıma ve saklama koşullarının davalılarca bilinip bilinmediği, taşıma ve saklama koşullarına uyulup uyulmadığı, zararın meydana gelmesinde davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu taşıma, uluslararası havayolu eşya taşıması olup, ihtilafın 1999 Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Taşımaya konu emtianın, 45 kg brüt yük, 86,50 kg hesaplanabilir ağırlıkla taşımaya alındığı, gerek özel menfaat gerekse gümrük kıymet bilgisi verilmediği, + 15 santigrat ve + 25 santigrat derecede taşımanın taahhüt edildiği, havaalanından kapıya airport to door teslim şekli benimsendiği, yükün 1 kap olduğu ve ekspres servis hizmetinin taahhüt edildiği görülmektedir.
Yapılan ekspertiz çalışmasında yükün taşımada taahhüt edilen 15-25 santigrat derecelere göre çok daha yüksek sıcaklıklarda taşındığı, 12/04/2018 tarihinde İstanbul’a ulaşmasına rağmen, 13/04/2018 tarihinde aktarmada alanda beklediği ve sıcaklığa maruz kaldığı, yükte bulunan sıcaklık ölçüm cihazı ile tespit edilen bu çevre sıcaklıklarının taşıma sürecinde hasara sebebiyet verdiği, yükün tamamının zayi derecesinde hasarlı olduğu, taşınan yük ilaç emtiası olup, alınan bilirkişi raporuna göre insan sağlığı kullanımına uygunluğunu kaybettiği ve imha edilmesi gerektiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Dosyada mevcut nakliyat emtia abonman alt sigorta poliçesi İngiltere’den Türkiye’ye son sevkiyat dahil tüm taşıma süreci için sefer başı 6.000.000 Euro, somut taşımada 156.000 Euro sigorta bedeli ile teminat verdiği, 11/04/2018 tarihi itibariyle prim ödendiği, davacının 156.752 Euro sigorta tazminatı ödemesi karşılığında ….. İlaç firmasından içeriğinde alacağın temliki hükümlerini havi “ibraname, mutabakatname, tazminat makbuzu” alındığı, toplam 600 kutu kanser tedavi ilacı olan 30’luk paketlerle ticarete konu edilen malın kıymetinin belirtildiği gibi 156.000 Euro miktarında zarara yol açmasının somut olaya uygun ve kadri marufunda zarara işaret ettiği tespit edilmiştir.
Montreal Konvansiyonu’nun 31.maddesinde hasar durumunda teslim almaya yetkili şahsın, hasarın farkedilmesinden sonra derhal ve en geç, kontrol edilmiş bagajlar durumunda alınan tarihten itibaren 7 gün içinde ve kargo halinde de alınan tarihten itibaren 14 gün içinde taşıyıcıya şikayete bulunması gerektiği belirtilmekte ise de, konvansiyonda belirtilen 14 günlük süre hasar ve kısmi zayi zararları için düzenlenmiş olup, tam zayi durumunda zamanaşımı süresi içerisinde tazmin talep edilebileceğinden ve somut olayda tam zayi durumu sözkonusu olduğundan ihbar şartı ve bildirim süresi bulunmadan tazmin talep edilebilmesi mümkündür.
Montreal Konvansiyonu’nun 18.maddesinde, taşıyıcının kargonun tahrip olması ya da kaybolması ya da kargoya hasar sonucu zarar meydana gelmesi durumunda uğranmış hasara karşı sadece hasara bu şekilde uğranmasına neden olan olayın hava yoluyla taşıma esnasında meydana gelmiş olması durumunda sorumlu olacağı, kargonun tahrip olmasının, kaybolmasının ya da kargoya zarar gelmesinin kargonun kendi içinde bulunan kusurlardan, kargonun kalite ve kötülüğünden, kargonun paketlenmesinin taşıyıcı, bir çalışanı ya da acentesi dışında birisi tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasından, savaş ya da silahlı çatışma, kargonun girişi, çıkışı ya da geçişi ile bağlantılı olarak gerçekleştirilen bir kamu otoritesi faaliyeti olaylarından birinin sonucu olarak meydana geldiğini ispatlaması halinde taşıyıcının bu kapsama kadar sorumlu olmadığı düzenlenmiştir. Bu madde hükmü çerçevesinde davalıların sorumlulukları değerlendirildiğinde, davalılar ….. AŞ ve ….. tarafından taşıması üstlenilen yükün davalı .. tarafından önce İstanbul’a, oradan Ankara’ya taşındığı, davalıların her birinin uluslararası hava yolu ile kargo taşımacılığını üstlendiği gözetilerek müteselsil sorumlu taşıyıcılar sıfatı ile sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Montreal Konvansiyonu’nun 22.maddesine göre teslim ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunulmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapılmadığı müddetçe, taşıyıcının kargonun tahrip olması, kaybolması ya da kargoya hasar gelmesi halinde her kilogram için sorumluluğu 19 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. Somut olayda, taşıyıcının sınırlı sorumluluğunu yükseltecek bir özel fayda beyanında bulunulmadığı ve ilave ödeme yapılmadığı anlaşılmakla taşıyıcının sorumluluğu beher kg için 19 SDR ile sınırlıdır. Taşınan yük ile 19 SDR karşılığı 1.634 SDR olup, mahkememizce güncel kur değeri üzerinden yapılan hesaplamada davacının davalılardan talep edebileceği tutarın 1.977,06 Euro olduğu tespit edilmekle açılan davanın kısmen kabulü ile Bakırköy … . İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalıların 1.977,06 Euro’luk kısma yönelik itirazının iptaline, takibin 1.977,06 Euro üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Euro cinsinden Kamu Bankalarınca uygulanacak ticari temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy … . İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalıların 1.977,06 Euro’luk kısma yönelik İTİRAZININ İPTALİNE, takibin 1.977,06 Euro üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Euro cinsinden Kamu Bankalarınca uygulanacak ticari temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacak likit olmadığından reddine,
3-Alınması gereken 854,29 TL karar harcından peşin alınan 12.177,82 TL’nin tenzili sonucu fazla yatırılan 11.323,53 TL’nin hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 898,69 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan davetiye, müzekkere ve bilirkişi gideri 8.201,50 TL’nin kabul- red oranına göre hesaplanan 100,85 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 67.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinden 1.303,77 TL’nin davacıdan, 16,23 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/09/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır