Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/924 E. 2020/174 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/924 Esas
KARAR NO : 2020/174

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şahıs şirketi ile davalı şirket arasında yapılan şifahi anlaşmaya göre ön ödeme olarak toplam ürün bedelinin 40’ının, malzemenin Çin’den nakledilmesinden önce bakiye ödemesi şeklinde yapılması gerekirken davalı şirketin genel müdürü olduğunu beyan eden …’ın müvekkiline ödeme talep ettiği süreçte 15.000 euro havale yaptığını, Mart 2018’de sri lankaya intikal eden malzemeler için müvekkilinin, davalı şirket müdürü …’a durumu izah ettiğini ve ödeme gelmediği için güvenlik nedeniyle söz konusu ürünlerin Sri Lanka’da serbest bölge antreposunda bekletildiğini anlattığını, ancak Sri Lanka liman yetkililerinin güvenlik nedeniyle sahaya yabancı almamaları nedeniyle malzemeleri davalı şirket müdürüne gösteremediğini, davalı şirket müdürü …’ın sahte dekontları nedeniyle almış olduğu söz konusu malzemeyi %50 zarar ile Çin’deki üreticiye iade ettiğini, davalı şirket genel mdüürünün yaptığı ödemeyi geri alabilmek adına oratk hesap sahibi müvekkili ve müvekkilinin o-ğu olan …. ’nun hesaplarına icra ve bloke koydurtarak parayı geri almaya çalıştığını beyanla, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iş ihtiyaçları için gerekli olan bazı ürünleri satın almak istediğini, müvekkili şirketin davacı …’nun ortağı olduğu … firmasından ithal edilecek ürünler için biri 57.738 Euro ve diğeri 29.785,60 Euro olmak üzere toplamda 87.523,60 Euro bedelli iki adet teklif aldığını, davacının iddia ettiği gibi %40 şeklinde ön ödeme yapılmasına dair herhangi bir şifahi anlaşma yapılmadığını, davalı müvekkilinin ürünlerin gerçekten olup olmadığını görmek için Sri Lanka’ya kadar gittiğini ancak orada çeşitli bahanelerle sözde olduğu söylenen ürünlerin davalıya gösterilmediğini, davalı müvekkilinin tüm iyi niyet çabalarına rağmen karşı tarafın çeşitli hilelerle müvekkilini zarara uğrattığını ve davalı müvekkilinden toplam 156.559,40 TL nakit para aldığını, aldı para karşılığında da davalıya sipariş ettiği ürünlerin varlığını dahi kanıtlamadığını beyanla, davacı tacir olmadığı için mahkemenin görevsizliğine ve davalının adresi dikkate alınarak mahkemenin yetkisizliğine, davanın husumet yokluğundan reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, mal alım satımına ilişkin, ticari satımdan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce toplanan deliller ve gerekçe, iddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, Davacı, davalı tarafından sipariş edilen ürünlerin kendisi tarafından hazır edilmesine rağmen, davalının edimlerini yerine getirmediği ve ürünlerin alınmaması nedeniyle uğramış olduğu zararın tazmini talepli dava açtığı, davalının ikametgahı genel yetki kurullarına göre yetkili olmakla ve davalı tarafça da yetkili Mahkemenin Çağlayan olduğunun belirtildiği, HMK 10.maddesine göre de sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, dava konusu olayda ifa mahallinin Çin olduğu, diğer yetki düzenlemelerine bakıldığında HMK’nın 6. maddesinde her davanın kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı, HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabileceği, HMK’nın 17. Maddesinde taraflar arasında yetki sözleşmesi var ise o yer mahkemesinin de yetkili olacağının belirtildiği, buna göre kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açma konusunda seçimlik hakkının bulunduğu, somut olay değerlendirildiğinde davacının davasını davalı ikametgah Mahkemesinde açtığı ancak davalı ikametgah adresinin İstanbul/ Sarıyer olduğu, bu durumda ise kesin yetkinin söz konusu olmadığı, davanın genel ya da özel yetkili mahkemede açılabileceği, davanın taraflarının her ikisinin de adresinin İstanbul (Çağlayan) olduğu, davalı vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin ”Çağlayan Mahkemeleri” olduğunun belirtildiği, açıklanan yasal hükümler uyarınca davalı tarafın yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, davanın yetki yönünden usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden USULDEN REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Yetkisizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin yetkisizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca,karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.18/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸