Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/888 E. 2020/891 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/888 Esas
KARAR NO : 2020/891

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … İstasyonu Yapımı işinde yer alan elektrik tesisatı yapımı işine ait malzeme, cihaz ve ekipmanların temini hususunda sözleşme akdedildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında gerçekleşen ticari ilişki dolayısıyla borçlu şirketin müvekkili şirkete 538,382,15- TL borcu bulunmakta olmasına rağmen, taraflarınca Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından sair bakiye hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak alacak talebinde bulunulduğunu, davalı aleyhine şimdilik 133.000,00- TL için icra takibine girişilmiş olmasının, müvekkil şirketin davalı şirketten olan bakiye alacağından vazgeçtiği anlamına gelmediğini, bakiye tutarın tahsili için alacak haklarının saklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen hizmet dolayısıyla almaya hak kazandığı 133.000,00- TL hak ediş bedeli, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu borcun ödenmesi talebiyle davalı şirkete Beyoğlu …. Noterliği’nin 21/08/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş ancak davalı şirket söz konusu borcu ödememekte ısrar ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine kötüniyetle itiraz ettiğini, borçlu şirketçe de kabul edilen 538.382,15- TL tutarlı borcun, TBK uyarınca muaccel hale geldiğini ve borçlu şirketin de temerrüde düştüğünü, 538.382,15- TL tutarlı alacaklarının, bu zamana kadar müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcunun toplam tutarının, 538.382,15- TL olmasına rağmen, itirazın iptali davasına konu olan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinin kısmen 133.000,00- TL üzerinden açıldığını, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sadece alacağın 133.000,00- TL’lik kısmı için itirazın iptali davası açma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla, davalı borçlu şirketin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.04.2018 tarihli sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmenin 13. Maddesi ile İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, işbu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinde davanın açılması gerektiğini, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, fatura düzenlenmiş olması salt alacağın ispatı anlamına gelmeyeceğini, bilindiği üzere taraflar arasındaki faturalar, fatura edilen işin sözleşme hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiği anlamını taşımadığını, söz konusu fatura bedelleri tutarında hizmet sağlandığını dayanakları ile davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacının sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlere ilişkin bedellerin müvekkili şirket tarafından tam ve eksiksiz ödendiğini, müvekkili şirketçe davacı- karşı davalının yapmış olduğu işlere ilişkin olarak ise hak edişleri davalıya tam ve eksiksiz ödendiğini, bu sebeple müvekkili şirketin davacı- karşı davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, buna karşın davacı tarafça haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi başlatıldığını ve takibe itirazları üzerine akabinde huzurdaki davanın ikame edildiğini, taraflar arasındaki 25.04.2018 tarihli sözleşmeye göre alt yüklenici … Enerji Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılması gereken işlerin şirket tarafından eksik yapıldığını ve de sözleşme konusu işin belirlenen süre içerisinde teslim edildiğini, sözleşme kapsamında … Enerji Elektrik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ nin yapmakla yükümlü olduğu işleri birçoğunun söz konusu şirket tarafından eksik yapılmasına rağmen ve sözleşme konusu iş, şirket tarafından belirlenen süre içerisinde de Müvekkiline teslim edilmemesine rağmen davacı- karşı davalı tarafça müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlatılmış ve sonrasında Mahkeme nezdinde itirazın iptali davası açıldığını, bu sebeple takibinde haksız ve kötüniyetli olan davacı/ alacaklı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Karşı/dava cevap dilekçesinde özetle;Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin işbu karşı davaları ile birlikte şimdilik 1.000,00- TL’lik kısmını talep ettiklerini, ayrıca 25.04.2018 tarihli sözleşme uyarnıca sözleşme konusu işin süresi; 120 gün olarak taraflarca belirlenmiş olup gecikme halinde cezasının günlük 500,00- TL olduğunu, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmeye göre işin tamamlanması gereken tarih 23.08.2018 iken söz konusu sözleşmenin davacı- karşı davalı sözleşmenin feshedildiğini 03.09.2019 tarihine kadar işi tamamlamadığını, bu sebeple davacı- karşı davalı sözleşme konusu işin tesliminde 376 gün gecikmeye sebebiyle verdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işçilik gideri dahil eksik imalatların toplam maliyetinin şimdilik 1.000,00- TL’lik kısmını talep ettiklerini beyanla, davacı tarafça ikame edilen işbu davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı- karşı davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, taraflarınca ikame edilen karşı davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL cezai şart alacaklarının sözleşmenin fesih tarihi olan 03.09.2019 tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faiziyle davacı/ karşı davalıdan tahsili ile müvekkili ile müvekkilimize ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işçilik gideri dahil eksik imalatların toplam maliyetinin şimdilik 1.000,00- TL’lik kısmının sözleşmenin fesih tarihi olan 03.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle davacı/ karşı davalının tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
HMK’nun 17’nci maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekmektedir.
Yetki sözleşmesinin geçerlilik koşullarının düzenleyen HMK 18. maddesinde (1)tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı ,(2)yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması ,uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme ve mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiştir.
Taraflar arasında aktedilen sözleşmenin 13.0 Maddesinde sözleşmeden ve uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlenmiştir.
Somut olayda, davanın tarafları tacir olup, taraflar arasında aktedilen sözleşmeye hüküm koymak suretiyle yetki sözleşmesi yapmışlardır.Yetki sözleşmesinin yazılı olması geçerlilik koşuludur. Davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında HMK.’nun 17.maddesi uyarınca mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ,karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın yetki yönünden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince davacının yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmesinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilece
4-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet yetkisizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır