Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/860 E. 2020/137 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C….2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/860 Esas
KARAR NO : 2020/137

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/09/2011
KARAR TARİHİ : 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dava da davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında yapılan İplik Alım -Satım Sözleşmesi kapsamında davacının davalıya satıp teslim ettiği iplik bedellerinden dava konusu bakiye alacağın ödenmemesi nedeniyle devam etmesi gereken mal yükleme işlemlerinin yani mal verme işleminin durdurulduğunu, bilhare de söz konusu bakiye alacağın tahsili için Bakırköy … icra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız itiraz etmesinden dolayı takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline, takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava da davalı vekili aşamalarda tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle, iddianın aksine davalının yükleme için gerekli olan kamyonları zamanında davacı fabrikasına gönderdiğini, gecikmeye ve akreditifin uzamasına davacının sebep olduğunu, davacının taahhüt ettiği malın tamamını teslim etmediği gibi teslim etmiş olduğu miktarı da zamanında teslim etmediğini, dolayısıyla davanın haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine ve % 40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı dava da davacı vekili aşamalarda tekrar ettiği dava dilekçesinde özetle, sözleşme gereği davacının taahhüt ettiği ürünün tamamını teslim etmediğini, teslim etmiş olduğu kısmı ise kararlaştırılan sürelerde teslim etmediğini, dolayısıyla gecikmeli teslimat yaptığını, bu nedenlerle daha önce açılan akreditiflerin uzatılıp, yeni akreditif açıldığını, araçların bekletildiğini, bu sebeplerle davalının fazladan masraf yaptığı gibi teslim edilen ürünün geç teslim edilmesinden kaynaklı davalı zararınında oluştuğunu, ayrıca teslim edilmeyen ürün kısmının ise sonradan fazla bedelle piyasadan temin edilmek zorunda kalındığını, belirtilen bu hususlardan kaynaklı davalının 100 bin USD menfi zararının 50 bin USD kar kaybı zararının doğduğunu, fazladan yapılan masraf miktarının ise 8 bin USD olduğundan bahisle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10 bin USD menfi zarar, 3 bin USD yoksun kalınan kar kaybı zararı ve 8.085USD de fazladan yapılan masraf ki toplam 21.085-USD zararın dava tarihinden itibaren işleyecek döviz mevzuatlarına uygulanan en yüksek gecikme faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsiline, davacı karşı davalının asıl dava da haklı çıkması durumunda ise mahsup ve takasın yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı dava da davalı vekili aşamalarda tekrar ettiği cevap dilekçesinde özetle, kismi dava olarak açılan karşı davadaki taleplerin kısmi davada ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, bu yönden davanın reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin gereği gibi uygulanamamasının sorumluluğunun davalı -karşı davacıya ait olduğunu, zira davacının teslim ettiği mal bedelini davalı ödemediğinden sevkiyatın durdurulduğunu, dolayısıyla teslimat yapılmadığı nedeniyle davalı karşı davacının zarar gördüğünü ileri sürmesinin kabul edilebilir olmadığını, ileri sürülen müspet ve menfi zararların aynı zarar kalemine ait olduklarının, dolayısıyla aynı zararın iki kez istenmesinin de hukuken mümkün olmadığını, sözleşmenin ifa edilmemesinde tüm kusurun davalı karşı davacıda olduğunu, dolayısıyla taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, ticari satımdan doğan bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe karşı vaki itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 icra inkar tazminatının tahsili taleplerine, karşı dava ise, Alım-Satım Sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini taleplerine ilişkindir.
Asıl dava konusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından davacı alacaklının 62.309,40-USD asıl alacak, 1570,54-USD işlemiş faiz ki toplam 63.879,94-USD nin asıl alacağa işleyecek yıllık % 8 faizi ile birilkte tahsili için davalı karşı davacı borçlu aleyhine ilamsız takip başlattığı ödeme emrinin tebliği üzerine davalı karşı davacı borçlu vekilinin süresinde verdiği dilekçe ile itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, anlaşılmıştır.
Tarafların dayanmış oldukları deliller toplanıp, davalı karşı davacının tanıkları dinlenildikten sonra, uzman kişilerden oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi kurulu ise düzenlemiş olduğu 16/09/2013 havale tarihli kök raporunda, davacı karşı davalının satıp davalıya teslim ettiği mal bedellinden dolayı bakiye alacağının bulunduğunu, yani ticari satımdan kaynaklı davacı karşı davalının bakiye alacağının olduğunu, bakiye alacak miktarının ise takip tarihi itibariyle 42.507,19-USD olduğunu; karşı dava yönünden ise, davacı-karşı davalı firmanın ihracatın tümünü zamanında gerçekleştiremediği ve davalı- karşı davacı firmaya teslimatı yapamadığı kanaatine varılması durumunda taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.1inci maddesine göre yapılması gereken Proforma içeriği ihracat bedeli 308 bin USD den gerçekleşen 119.425,94-USD dikkate alındığında yerine getirilmeyen yükümlülük miktarının 188.574,06-USD olduğunu, bu miktarın % 10 nun ise 18.857,41-USD olduğu ve bunun tazminat olarak ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin 7.2 inci maddesinde belirtilen masrafların ise hangi masraflar olduğunun anlaşılmadığını, dolayısıyla ihracata ilişkin masrafların açık ve net olarak belgelenip ispatlanmasının gerektiğini belirtmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itirazda bulunmaları üzerine, ek anlaşmalarda dikkate alınarak taraflara arasındaki mal tesliminin süresiz olup olmadığı ile ana sözleşmenin 7.2 inci maddesinde öngörülen masraf hususunun davalı- karşı davacı tarafından dosyaya ibraz edilen faturalarda değerlendirilerek hesaplama yapılması, yine davacı- karşı davalının delilleri de dikkate alınıp doğrudan ve dolaylı zararların açıklanması hususlarında ek rapor alınması cihetine gidilmiş, bilirkişi kurulu ise düzenlemiş olduğu 30/01/2014 havale tarihli ek raporunda, taraflar arasında yapılan tadil anlaşmasıyla ifa süresinin tarafların görevlerinin bitimine kadar şeklinde geniş bir süreye yayılmış ise de, tarafların sözleşmeden doğan diğer yükümlülüklerini yerine getirmediklerinde sorumluluğun doğabileceğini, bu durumda ilgili sözleşme hükmünün mücbir sebeple dikkate alınabileceğini, davacı karşı davalının ihracatın tümünü zamanında gerçekleştirilmediğine ilişkin mücbir sebebin doğduğu ve doğan mücbir sebebin 3 gün içinde bildirildiğinin ispat edilememesinden hareketle sözleşmenin 7.1 inci maddesi uyarınca, davalı karşı davacıya ödeme gereken miktarın 18.857,41-USD olduğunu belirtmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi kurulunun ek raporuna da itiraz etmeleri üzerine, bilirkişi kurulundan yeniden ek rapor alınması cihetine gidilmiş ve bilirkişi kurulu düzenlemiş olduğu 16/05/2014 tarihli ikinci ek raporunda ise özetle, davalı karşı davacı tarafından ibraz edilen faturalara göre davacı karşı davalının taahhüt etmesine rağmen teslim etmediği malın piyasadan temin edilmesi nedeniyle yapılan fazla ödemeden doğan bedel farkının 55.363-USD karşılığı 106.463,00-TL olduğunu yani davacı karşı davalının yapmadığı ihracat kısmı için davalı karşı davacının iç piyasadan mal temin etmesi nedeniyle belirtilen miktarda fazla ödeme yaptığını, bu durumda fiyat farkından kaynaklı doğrudan veya dolaylı zarar tutarının 106.463-TL hesaplandığını, davalı karşı davacının sözleşmenin 7.1 inci maddesi uyarınca talep edebileceği tazminat miktarının ise 11.942,59-USD olduğunu belirtmiştir.
Davalı karşı davacı 19/12/2014 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle, menfi zarar olarak talep etmiş olduğu 10 bin USD yi ek raporlarda hesaplanan 106.463-TL nin dava tarihindeki karşılığı olan 60.836-USD artırarak toplam 79.693,41-USD olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili ıslah dilekçesine ve ikinci ek rapora karşı beyanlarını içeren dilekçesinde özetle, sözleşmeye göre davalı karşı davacının mal tesliminden önce bedeli ödeme yükümlülüğü altında olduğu halde teslim edilen, yani davalının teslim almış olduğu ipliklerin bedelini gecikmeli de olsa yerine getirmediğini, dolayısıyla davalı karşı davacının ihracat işlemlerinin durmasına sebep olduğunu, bu durumda zarar olsa bile davalı karşı davacının bunu isteyemeyeceğini yine teslim edilmeyen iplik yerine piyasadan alınan farklı iplik nedeniyle fiyat farkı da talep edilemeyeceğini, zira peşin ödeme yükümlülüğüne uymayan davalı karşı davacının sonraki sevkiyatların durmasına sebep olduğunu ileri sürerek asıl davanın kabulüne karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …. Esas …. karar sayılı dosyasının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi …. Esas, …. karar sayılı kararında “1-….karşı dava dilekçesinde talep edilmeyen, bilirkişi raporları ile ifade edilen ve ıslah dilekçesinde de konu olarak açıklanmayıp, miktar olarak ıslah edilen cezai şarta ilişkin olarak davalı-karşı davacı yararına 11.942,59 USD tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir. 2-…Mahkemece her ne kadar asıl davada, “alacak likit olduğundan dolar cinsinden alacağın ödeme tarihindeki yani takip tarihindeki TL karşılığı üzerinden % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş ise de, hüküm kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi, infaz edilebilir nitelikte de değildir. Mahkemece hüküm altına alınan dolar cinsinden alacak, takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru üzerinden TL’ye çevrilmeli ve bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmolunmalıdır. Bu husus gözetilmeden hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçelerine yer vererek Mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verildiği, akabinde işbu esas numarasını aldığı, Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, buna göre bozma gerekçeleri de dikkate alınarak bilirkişi raporları ile ifade edilen ve ıslah dilekçesinde de konu olarak açıklanmayıp, miktar olarak ıslah edilen cezai şarta ilişkin olarak davalı-karşı davacı yararına 11.942,59 USD tazminata hükmolunmuş ise de karşı dava dilekçesinde menfi ve müspet zararlar ile yapılan bir kısım akreditif ve nakliye bedelleri istenmiş olup sözleşmede öngörülen cezai şartın talep edilmemesi nedeniyle karşı davanın reddine, asıl davada ise alacak likit olduğundan dolar cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 1.4879 TL üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 63.246,44 TL’nin %40’ına tekabül eden 25.298,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
A.ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1.İspatlanan asıl davanın KABULÜ ile, Bakırköy … icra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin dava dilekçesinde talep edilen 42.507,19 USD asıl alacak üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı sayanın 4/a mad. uyarınca devlet bankalarının 1 yıllık dolar cinsinden mevzuata uyguladıkları en yüksek oranda ve %8 ile sınırlı olmak üzere değişik oranlarda faiz uygulanmasına,
Alacak likit olduğundan dolar cinsinden olan alacağın takip tarihi itibariyle TCMB efektif satış kuru olan 1.4879 TL üzerinden TL’ye çevrilmesi suretiyle bulunan 63.246,44 TL’nin %40’ına tekabül eden 25.298,57 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli 5.369,45 TL karar harcından peşin alınan 686,70 TL harcın mahsubu ile bozmadan önce 1.971,06 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazılmış olduğundan bu harcın da mahsubu ile bakiye kalan 2.711,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.Davacının yapmış olduğu bozma öncesi; yargılama giderleri olan 708,00 TL ilk dava gideri, 178,00 TL posta ve tebligat gideri, 300,00 TL tercüman ücreti ve 1.200 TL bilirkişi ücreti ki toplam 2.386,00 TL yargılama gideri bozma sonrası 24,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplamda 2.410,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

4.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 11.018,56 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Karar kesinleştiğinde gider avansının harcanmayan kısmının iadesine,
B.KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gereken 54,40 TL harcın davacı taraftan peşin ve ıslah harcı olarak alınan toplam 3.255,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 3.200,60 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.051,74 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5.Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 07/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır