Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/86 E. 2020/501 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/86 Esas
KARAR NO : 2020/501

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2015
KARAR TARİHİ : 08/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24.09.2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının borçlusu hakkında müvekkili şirketin bütün ihtarlarına rağmen borcu ödemediğinden hakkında ilamsız takip başlatılmış olduğunu, takibe ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olduğunu, davalı borçlunun ödeme emrine yasal süresi içinde itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduğunu, davalı-borçlunun takibe itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konu alacağın dayanağının bir fotokopisinin ve aslının da icra dosyasına konulmuş olduğunu, takip konusu borcun sebebi cari hesap ekstresinin takip talebine eklenmiş ve borçluya da ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmiş olduğunu, borçlu borcun ödendiğini öne sürmekte ise de borcun ödendiğine dair herhangi bir belge bulunmadığını beyanla; itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere karşı tarafa icra inkar tazminatı ödetilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin borçlu-davalı tarafça ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; takipte istenilen asıl alacak olan 9.096,00 TL’nin dava tarihinden evvel yetkisiz icra müdürlüğü dosya numarası da yazılarak ödendiğini, temerrüt olmadığını, istemin reddini istemiştir.
Dava konusu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 24.09.2013 tarihinde 9.096,36 TL asıl, 974,58 TL işlemiş faiz toplamı 10.070,94 TL alacağın avans faiziyle tahsili talep edilmiştir. Davalı vekili 04.10.2013 tarihli itirazında yetkiye itiraz etmiş, yetkili yerin Büyükçekmece icra daireleri olduğunu belirtmiştir. Bunun üzerine dosya Büyükçekmece icra dairesine gönderilerek … esası almıştır. Buradan gönderilen 7 no’lu ödeme emri davalı borçlu şirkete 19.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı şirket vekili 25.11.2014 tarihli itirazında böyle bir borçlarının olmadığını belirterek takibe itiraz etmiştir.
Davalının savunmasında belirttiği ödemeler ilgili bankadan sorulmuş, gelen cevabi yazıda 09.10.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 24.10.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 05.12.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 24.12.2013 tarihinde 2.000,00 Tlve 07.01.2014 tarihinde 1.096,36 TL ödeme yapıldığı, ödemelerin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası denilerek yapıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonunda taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip konusu borcun ödenip ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. İİK’nun 67.maddesine göre itirazın tebliğinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Somut olayda, takip konusu borcun ödendiği gelen banka yazısına göre de anlaşılmıştır. Ödemeler takip tarihinden sonra dava tarihinden önce olmak üzere 5 seferde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün dosya no’su belirtilerek yapılmıştır. Ödemelerin yapıldığı tarihte davacı tarafından dosya yetkili Büyükçekmece icra dairesine gönderilmesi talep edilmemiştir. Bu nedenlerle ödemelerin bu dosya borcu için yapıldığının kabulü gerekir. Zira dekontlarda yetkisiz icra dairesinin ismi yazılarak bu borç için ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Ancak ödemeler takipten sonra, dava tarihinden önce yapıldığından Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin süregelen içtihatlarına göre dava tarihinden önce yapılan ödemelerin BK’nun 100.maddesine göre hesaplanması gerekmektedir. Taraflar tacir olup uygulanması gereken faiz 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesine göre avans faizi olmaktadır. Takip tarihi 24.09.2013 olup ilk ödeme ise 09.10.2013 tarihidir. Bu dönem arasındaki avans faizi %13,75 olup işlemiş faiz bulunmuş, işlemiş faiz ile anapara toplanıp yapılan ödeme düşülmüştür. Aynı şekilde daha sonraki ödemeler tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmış, ödemeler önce faiz, masraftan düşülmüştür. Bu hesap basit bir hesaplamayla yapılabildiğinden bilirkişiye verilmemiş, mahkememizce resen hesaplanmıştır. Buna göre son ödemenin yapıldığı 07.01.2014 tarihinde son ödeme yapıldıktan sonra kalan borç tutarı 202,11 TL olmaktadır. Bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu alacak likit olduğu, yani hesaplanabilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
Davacı takipte işlemiş faize de itirazın iptalini talep etmiştir. Ancak davacının davalı borçluyu daha önceden yani takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir delil sunmamıştır. Bu nedenlerle temerrüdün takip tarihinden itibaren başladığının kabulü gerekmiş, işlemiş faiz yönünden istemin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda, mahkememizce yapılan hesaplama sonucu dava tarihi itibariyle BK’nun 100.maddesine göre bakiye borcun 202,11 TL olduğu, bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 07/09/2015 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamı temyiz edilmiş olmakla; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 15/10/2018 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile; “Davanın, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı borçlunun, ilk takibin yapıldığı ve yetki itirazında bulunduğu icra müdürlüğüne parça parça ve ana parayı karşılayacak miktarda ödeme yapmış olduğu, alacaklının, ilk icra dosyasına yapılan yetki itirazını benimseyerek dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunmuş olduğu ve yetkili icra müdürlüğünden çıkarılan ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmiş olduğu, davacı tarafından açılan itirazın iptali davası bu ikinci ödeme emrine yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğu, mahkemece bir hesap bilirkişisine başvurulmadan sonuca gidilmiş ise de bunun doğru olmadığı gibi hesaplamanın nasıl yapıldığının da gösterilmemiş ve anlaşılamamış olduğu, mahkemece yapılması gereken iş, dosyanın bir hesap bilirkişisine tevdi ile davalı borçlunun takip tarihinden önce işlemiş faiz oluşturulacak şekilde temerrüde düşürülüp düşürülmediği asıl alacak dışında işlemiş faiz alacağı olup olmadığı dikkate alınması (ilk takip öncesi temerrüt ihtarı yoksa borçlunun ilk takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilip), asıl alacağa ilk takip tarihinden ilk ödemeye kadar faiz hesaplanarak ilk ödemenin önce faizden sonra kalan kısım varsa ana paradan düşülmesi, daha sonra kalan ana paraya ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar faiz işletilerek yine ikinci ödemenin aynı şekilde düşülüp, dava tarihi itibariyle davacı-alacaklının davalı-borçludan alacağının olup olmadığının tespit edilmesi, dava tarihinden önce yapılan ödemelerle sona eren borç için davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığının dikkate alınması, ancak dava tarihi itibariyle davacının alacağı varsa itirazının sadece dava tarihi itibariyle bakiye borç miktarı yönünden iptaline karar verilmesinden ibaret olduğu, mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün BOZULMASINA” karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 15/10/2018 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, Yargıtay bozma ilamı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, dosyanın bir hesap bilirkişisine tevdi ile davalı borçlunun takip tarihinden önce işlemiş faiz oluşturulacak şekilde temerrüde düşürülüp düşürülmediği asıl alacak dışında işlemiş faiz alacağı olup olmadığı (ilk takip öncesi temerrüt ihtarı yoksa borçlunun ilk takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilip), asıl alacağa ilk takip tarihinden ilk ödemeye kadar faiz hesaplanarak ilk ödemenin önce faizden sonra kalan kısım varsa ana paradan düşülmesi, daha sonra kalan ana paraya ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar faiz işletilerek yine ikinci ödemenin aynı şekilde düşülüp, dava tarihi itibariyle davacı-alacaklının davalı-borçludan alacağının olup olmadığının tespit edilmesi, dava tarihinden önce yapılan ödemelerle sona eren borcun miktarı, dava tarihi itibariyle davacının alacağı varsa miktarının tespiti için tarafların bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; E.Banka Müdürü Hesap Uzmanı bilirkişi Hatice Altıntaş 03/09/2019 tarihli raporunda özetle; dava dosyasında yapılan incelemede davalı tarafa ihtarname çekilmediği ihtarname ile temerrüdün oluşmadığının anlaşılmış olduğunu, davalı borçlunun takip tarihinden önce 18.12.2012 tarihi itibariyle 9.096,36 TL borçlu olduğunu, takip tarihi olan 24.09.2013 tarihine kadar ödeme yapmadığının görülmüş olduğunu, davacı bankanın davalıdan 24.09.2013 takip tarihi itibariyle toplam 10.068,12 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davacı banka tarafından Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yapılan ve ilk takip tarihi olan 24.09.2013 tarihinin temerrüt tarihi olduğunun kabul edilmiş olduğunu, takip tarihinden sonra davalı tarafından; 09.10.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 24.10.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 05.12.2013 tarihinde 2.000,00 TL, 24.12.2013 tarihinde 1.096,36 TL olmak üzere toplam 9.096,36 TL’nin Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına ödenmiş olduğunu, dava dosyasına sunulan Hesap Hareketleri listesinden anlaşılmış olduğunu, davacı bankanın davalıdan 06.01.2015 dava tarihi itibariyle toplam 1.325,81 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Yeni bilirkişi talebinin reddine karar verilerek dosyasının gider vergisi hesaplanmaksızın 9.096,34 TL asıl alacaktan başlamak üzere hesap yapılması ve yargıtay bozma ilamının hususlarına dikkat edilerek hesaplama yapılması için ek rapora gönderilmesine karar verilmiş olup; kök raporu hazırlayan bilirkişi 26/02/2020 tarihli ek raporunda özetle; 24.09.2013 temerrüt tarihinden de 06.01.2015 dava tarihine kadar tahsilatlar da önce faizden sonra kalan kısım varsa, asıl alacaktan tenzil edilerek, davacının 06.01.2015 tarihi itibariyle toplam 184,87 TL alacaklı olduğunun hesaplanmış olduğunu bildirmiştir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2018 tarih ve …. Esas … Karar sayılı ilamın ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafın takip tarihi itibari ile (24.09.2013) temerrüde düştüğü, sonrasında davacı tarafından kısım kısım yapılan ödemelerin asıl alacağa ilk takip tarihinden ilk ödemeye kadar faiz hesaplanarak ilk ödemenin önce faizden sonra kalan kısım varsa ana paradan düşülmesi, daha sonra kalan ana paraya ilk ödeme tarihinden ikinci ödeme tarihine kadar faiz işletilerek yine ikinci ödemenin aynı şekilde düşülüp, dava tarihi itibariyle davacı-alacaklının davalı-borçludan alacağının alınan ek bilirkişi raporu ile hesaplanan 184,87 TL olduğu, bu nedenle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerektiği ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerektiği,
Her ne kadar mahkememiz kısa kararından takibin 184.187 TL üzerinden devamına şeklinde ara karar kurulmuş ve yasa yolu olarak istinaf yasa yolu gösterilmiş ise de, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak adına hükmün tavzihi yoluna gidilerek, hükmün 1. Bendinin ikinci satırında yer alan “184.187 TL” nin “184,87 TL” olarak tavzih edilmiş, yasa yolunun ise dosyanın öncesinde Yargıtay incelemesinden geçmiş olması nedeni ile tarafların temyiz etmek istemeleri halinde Yargıtay’da temyiz yasa yolunun açık olduğu kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın kısmen İPTALİNE, takibin 184,87 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 171,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 117,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 54,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 798,20 TL’nin kabul oranı (%0,02) ret oranı (%99,98) dikkate alınarak hesaplanan 16,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 184,87 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/09/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

TAVZİH :
Gerekçeli kararın yazımı aşamasında kısa kararın 1. bendinin ikinci satırında yer alan “184.187 TL” nin sehven yazıldığı görülmekle “184.187 TL” nin “184,87 TL” olarak düzeltilmesine karar verildi, tavzih şerhi hep birlikte imza altına alındı.

Katip ….. Hakim ….
¸ ¸