Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/85 E. 2019/1137 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/85 Esas
KARAR NO : 2019/1137

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkan ve davalı tarafından bankaya ibraz edilen ….. bank AŞ …. Şubesinin keşidecisi ….. Bijuteri Kimya Tekstil İnşaat Gıda Sanayi ve Dış Tic. Ltd. Şti., keşide yeri Ankara, ….. seri numaralı, 10.000,00 TL bedelli ve …..bank AŞ ….. Şubesinin keşidecisi ….-….. Kozmetik olan, 25.11.2017 keşide tarihli, keşide yeri ….., ….. seri numaralı, 11.000,00 TL bedelli iki ayrı çekin istirdadına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin İstanbul ili Silivri ilçesinde oto alım-satım sektöründe faaliyet gösteren….. Oto. Gıda İnşaat Tic. Ltd. Şti. şirketinde yönetici olduğunu, müvekkili ile dava dışı …..’ün….. Oto firmasının sahip olduğu ….. plakalı aracın …..’e satışı ile ilgili olarak anlaşmış ve satış bedeli olarak bir miktar para ile birlikte dava konusu çeklerin verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin dava konusu çekleri iktisap etme nedeninin ticari alım-satım olduğunu, işbu nedenle müvekkilinin kötü niyetli ve/veya ağır kusurlu olarak çekleri iktisap ettiğinin söylenemeyeceğini, dava konusu çeklerin müvekkilinde olması için haklı bir sebep bulunmakta olduğunu, keşide tarihlerinde çeklerin yetkili hamilinin müvekkilinin olduğunu, davacının iddialarını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini, buna karşılık müvekkilinin çekleri edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü dahi olmadığını, dava dilekçesine bakıldığında öne sürülen iddiaların dayandığı vakıaların tamamının asılsız ve dayanaksız olduğunu, deliller ile desteklenmediğini, davacının ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için gerçek dışı beyanda bulunmuş olduğunun açıkça anlaşıldığını beyanla müvekkilinin dava konusu çekleri alacağına karşılık olmak üzere dava dışı …..’den iyiniyetli bir şekilde iktisap etmesi nedeniyle huzurdaki haksız davayı ikame eden davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rıza dışında elden çıktığı iddia edilen çeklerin istirdatı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava konusu çekin davacının rızası dışında elinden çıkıp çıkmadığı, davacının çekte yetkili hamil olup olmadığı, davalının dava konusu çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olup olmadığı, sonuçta dava konusu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, çekin veya çek bedelinin davalıdan istirdatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca rıza hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Bu durum karşısında davada ispat yükü çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulü kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldırır.
Çekin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çeki kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Esas No:2014/10768- Karar No:2014/20288 Karar Tarihi. 23.12.2014 )
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rızası dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Çeklerden bir tanesindeki davacı cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında değildir. Davacının ve keşidecinin defterlerinin incelenmesi sadece davacının bu çekleri almış olduğunu kanıtlar. Ticari defterlerin incelenmesi, davalının kötü niyetini kanıtlamaya yeterli olmayacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından dava konusu çeklerin dava dışı ….. ‘tan kendisine ciro edildiği ve sonrasında çeklerin kaybolduğunun belirtildiği, davacının kendi iddiasına göre yetkili hamil olduğu kabul edilse dahi, davacının davalı tarafın çekleri kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat edemediği, kaldı ki ciro silsilesinin tam ve düzgün olduğu ve buna göre yetkili hamilin de davalının olduğunun anlaşıldığı, davacının ayrıca yetkili hamil olduğunu da ispat edemediği, dava konusu çeklerin çalınmasına ilişkin bir ceza soruşturmasının bulunmadığı, ayrıca davacı vekilinin yemin deliline dayanmayacağını da belirttiği anlaşılmakla davanın sübut bulmadığından reddine dair karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 358,63 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 314,23 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır