Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/84 E. 2020/731 K. 06.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/84 Esas
KARAR NO : 2020/731

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2019
KARAR TARİHİ : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 22.09.2017 tarihli 15.321,12 TL tutarında ve 26.09.2017 tarihli 1.569,40 TL tutarında toplamda 16.890,52 TL fatura alacağına istinaden 09.06.2018 tarihinde Bakırköy …… İcra Dairesinin ….. Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişilmiş olduğunu, işbu takibe davalı şirket tarafından haksız ve yersiz olarak itiraz edildiğini, taraflar arasında, saha zeminlerinin boyanması ve spor sahası çizgilerinin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını ve müvekkilinin işleri zamanında yaptığını ve teslim ettiğini, söz konusu faturaları kestiğini ve gönderdiğini, davalı şirketin faturaları kabul ettiğini ve ticari defterlerine işlediğini, ticari defter incelemesi neticesinde bu durumun ortaya çıkacağını beyanla davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Dairesinin …… Esas sayılı icra takibine haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkin olduğu anlaşıldı.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 16.890,52 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi üzerine sadece davacı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.

Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi itibariyle takibe konu 2 adet faturadan dolayı 16.890,52 TL asıl alacaklı olduğunu, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu 22.09.2017 tarihli ……. nolu 15.321,12 TL tutarlı ve 26.09.2017 tarihli ……. nolu 1.569,40 TL tutarlı faturaların davacı yana ait yevmiye defterinin …… no’lu yevmiye maddesinde kayıtlı olduğunu, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen mübrez irsaliyeli faturaların açık fatura şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiğini, faturalar üzerinde ‘Eksiksiz Teslim Alan’ bölümlerini imzasız olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu ve davalı tarafından kabul edilmeyen iki faturanın davalı yana teslim edildiğine ilişkin belge ve verilerin dosya mevcut olmadığını, yine davacının dava konusu faturaların içeriği hizmeti davalı yana verdiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı kanaati oluştuğunu, davanın net bir sonuca ulaşılabilmesi için davalı yanın bağlı olduğu vergi dairesinden 2017 yılı 9. ay BA formlarının istenerek davaya konu faturaların davalı tarafından maliyeye bildirimde bulunulup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, bu duruma göre faturalara konu hizmetin davacı yan tarafından davalı yana verilip verilmediğinin net bir şekilde ortaya konulabileceğini, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 16.890,52 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceğini bildirmiştir.
Dosyada ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş olup bilirkişi ek raporunda özetle; davalı yanın 2017 yılı 9. ay BA formunda davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu 2 adet KDV hariç 14.314,00 TL tutarlı faturaların davalı tarafından maliyeye bildirimde bulunulmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen mübrez irsaliyeli faturaların açık fatura şeklinde usulüne uygun olarak tanzim edildiğini, faturaların üzerinde ‘eksiksiz teslim alan’ bölümlerinin imzasız olduğunu, davacının dosyaya sunmuş olduğu ve davalı tarafından kabul edilmeyen iki faturanın davalı yana teslim edildiğine ilişkin belge ve verilerin dosyada mevcut olmadığını, yine davacının dava konusu faturaların içeriği hizmeti davalı yana verdiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı kanaati oluştuğunu, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 16.890,52 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceğini bildirmiştir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen takibe konu 22.09.2017 tarihli …… nolu 15.321,12 TL tutarlı ve 26.09.2017 tarihli ……. nolu 1.569,40 TL tutarlı faturalar davacının ticari defterlerinde kayıtlı olsa da söz konusu faturaların üzerinde teslim alan isim ve imzasının bulunmadığı, davalının BA kayıtlarına göre bu faturalarla ilgili maliyeye bildirimde bulunulmadığı ve BA kayıtlarında yer almadığı, buna göre fatura konusu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiği hususunun ispata muhtaç olduğu, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerle davacı tarafın ispat külfetini yerine getiremediği, davacı tarafından yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 68,66 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 14,26 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır