Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/818 E. 2019/1425 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/818
KARAR NO : 2019/1425

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 02/01/2020
DAVA; Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin pay sahipleri olduğunu, 18/07/2019 tarihinde pay sahiplerinin katılımıyla 2016,2017,2018 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, toplantının 4.gündem maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresinin faaliyet raporlarından haberdar olmayan …’un talebiyle TTK m.420 uyarınca ertelendiğini, toplantının 5.gündem maddesi uyarınca yürüttükleri yönetim kurulu üyeliği görevleri hakkında …. ve müvekkili …’un ibra edilmediğini, 6.gündem maddesinde … yönetim kurulu üyesi seçilerek 10.000 TL ücret bağlandığını, 8.gündem maddesi uyarınca şirket faaliyetleriyle ilgili çalışmaları için TTK 395-396 maddeleri gereğince izin verildiğini, finansal tabloların müzakeresi ertelenmiş olmasına rağmen yönetim kurulu üyelerinin ibrasının görüşüldüğünü, ibra edilmemesi yönünde karar alındığını, bu sebeple ibra kararının iptalinin gerektiğini, yöneticilere ücret bağlanması ve huzur hakkı verilmesinin finansal tablolar ile bağlantılı olduğunu, finansal tablolar müzakere edilmeden bu hususların karara bağlanamayacağını, yönetim kurulu tek üyesi seçilen …un genel kurulda …’a ait 176 adet belirleyici oyu temsil yetkisini …’un iradesini yanıltmak suretiyle elde ettiğini, ….’un yetkisiz temsilci olarak oy kullandığını, bu kararın da iptalinin gerektiğini, 78 yaşındaki ….’un iradesinin sakatlandığını, finansal tabloların görüşülmesi ertelendiğinden yönetim kurulu üyesi seçilemeyeceğini, bu kararların da iptalinin gerektiğini belirterek alınan kararların yürütmesinin durdurulmasını, alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacıların genel kurul tutanağında muhalefet şerhlerinin bulunmadığını, iddia edilen finansal tabloların genel kurula sunulma görevinin …’a ait olduğunu, genel kurul öncesinde gönderilen finansal tablolar ile genel kurula sunulan finansal tabloların aynı olduğunu, bir ibra kararı olmadığından bu talebin de reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık 18/07/2019 tarihinde yapılan 2016,2017,2018 yıllarına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 5,6 ve 8 no’lu kararların iptali sebeplerinin oluşup oluşmadığı, kararların iptalinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
İstanbul Ticaret İl Müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevapları celp ve tetkik olunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 445. maddesinde; 446’ncı maddede belirtilen kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri, aynı yasanın 446. maddesinde; toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, yönetim kurulu, kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birinin iptal davası açabileceği,
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 447. maddesinde; genel kurulun, özellikle; pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan kararlarının batıl olduğu, düzenlenmiştir.
İptali istenen 5 no’lu kararın tetkikinde; yönetim kurulu üyelerinin ibralarının oylandığı ve ibra edilmemesi kararının tesis edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar, davacı tarafça işbu genel kurul kararının iptali istenilmiş ise de, söz konusu karar henüz uygulanabilir nitelikte bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak yönetim kurulu üyeleri hakkında sorumluluk davası açılabilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bunun için, 6102 sayılı TTK’da bu yönde bir hüküm olmasa da mülga TTK’nın 341. Maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava ve talep edebilmeleri mümkün değildir. Yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olmadıklarına yönelik iddiaları genel kurul kararlarının iptali davasında değil, şirketin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Yargıtayın uygulaması bu yöndedir. (Yargıtay 11.H.D 06/03/2017 T. 2015/13056 E-2017/1271 K.) Sorumluluk kararı ve davası için makul bir sürenin geçmesi beklenilmeden eldeki davanın bu aşamada dinlenilmesi mümkün değildir. (Yargıtay 11.H.D 11/06/2015 T. 2015/747 E-2015/8180) Davanın açıldığı tarihten sonra davacı hakkında sorumluluk davası açılması için karar alındığına ilişkin tarafların bir iddia ve savunması da bulunmamakta olup, bu maddeye yönelik iptal talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça 6 ve 8 no’lu kararların iptali talep edilmiş olup, bu kararlar yönünden yapılan incelemede; 18/07/2019 tarihli olağan genel kurul 6 no’lu maddesinde yönetim kurulu üyesi seçimi yapıldığı, 8 no’lu maddesinde ise TTK m.395 ve 396 gereğince yönetim kurulu üyesine izin verildiği, anılan maddelerin finansal tabloların müzakeresiyle doğrudan bağlantılı olması nedeniyle iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
TTK 420 maddesi genel kurul toplantısının ertelenmesi hususunu düzenlemekte olup 1.fıkra “Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır. Erteleme, 414 üncü maddenin birinci fıkrasında yazılı olduğu şekilde pay sahiplerine ilanla bildirilir ve internet sitesinde yayımlanır. İzleyen toplantı için genel kurul, kanunda öngörülen usule uyularak toplantıya çağrılır” hükmünü içermektedir. Buna göre finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın toplantı başkanının kararıyla 1 ay sonraya bırakılacaktır.

18/07/2019 tarihli olağan genel kurulda finansal tabloların müzakeresi 20/08/2019 tarihli Genel Kurul Toplantısında ertelendiğine göre buna bağlı konuların da TTK 420/1. Maddeye göre ertelenmesi gerekmektedir. Bağlı konular kanunda açıklanmamış olmakla birlikte TTK 413/3. Maddesinde YK üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yıl sonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılacağı düzenlenmiştir. TTK 420 maddesi uyarınca finansal tabloların görüşülmesinin ertelendiği bir genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin TTK m.395 ve 396 gereğince şirketle işlem yapma izni yönünden alınan kararın bilanço görüşmeleriyle ilgili olması nedeniyle karara bağlanmasının doğru olmadığının kabulü gerekmektedir.
Davalı tarafça iptali istenen maddeler yönünden muhalefet şerhi bulunmadığından iptal taleplerinin dinlenemeyeceği iddia edilmiş ise de, davacının finansal tabloların görüşülmesi ile ilgili maddede toplantının da bu sebeple ertelenmesi yönündeki itirazı nedeniyle ayrıca muhalefet şerhi yazılması gerekmemektedir.Zira, davacı esasen toplantının yapılamayacağını baştan belirterek, toplantıya ve müzakere yapılmasına itiraz etmiş bulunmaktadır. Esasen dava şartı bulunan karara muhalefetin, alınan karardan sonra yapılması gerekir şeklindeki ana kural, geçerli bir şekilde yapılan toplantı sonucu alınan kararlara ilişkin bulunmaktadır. Toplantıda erteleme kararı alınmış iken bağlantılı konuların görüşülmesi TTK 420.madde hükmüne aykırı olduğundan karara karşı ayrıca muhalefet etmek gerekmemekte olup 18/07/2019 tarihinde yapılan 2016, 2017 ,2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 6 ve 8 nolu kararların iptaline, 5 nolu kararın iptaline yönelik talebin reddine dair aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE
1-Davalı şirketin 18/07/2019 tarihinde yapılan 2016, 2017 ,2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 6 ve 8 nolu kararların iptaline, 5 nolu kararın iptaline yönelik talebin reddine,
2- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Dava ilk açılış harç gideri olan 88,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 74,20 TL’nin kabul -red oranına göre takdir olunan (%50 oranında) 37,10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 25/12/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı