Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/81 E. 2019/1188 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/81 Esas
KARAR NO : 2019/1188

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 30/05/2018
KARAR TARİHİ : 08/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; ….. numaralı Esnafım Garantide Sigorta Poliçesi ile ……a ait, … Sok. , …. Pasajı Alt Kat No:…. , …/…. adresinde bulunan işyeri 20.10.2016 -20.10.2017 tarihleri arasında müvekkili şirket nezdinde sigortalandığını, 09/06/2017 tarihinde sigortalı işyeri ile bitişik nizamda bulunan ve davalıya ait …Mahallesi, … Sokak, No:…, adresinde ….’a ait ana elektrik, hat kablosunun kısmen yanarak iş hanının trafosunda kısa devre yapması nedeni ile meydana gelen yangın hadisesi sonucunda yangın söndürülmek amacıyla itfaiyenin sıktığı tozun sigortalı işyerindeki kumaşlara sirayeti sonucu işyerinde bulunan emtia, bina ve diğer kıymetlerde zarar ve hasar meydana geldiğini, bunun üzerine müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarı ile açılan ….. sayılı hasar dosyasına istinaden müvekkili şirket tarafından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22.maddesi gereğince, hasarın meydana geliş nedeni ile miktarın tespiti için bağımsız ve konusunun uzmanı eksper tayin edildiğini, ekspertiz raporunda toplam 5.501,00 TL hasar tazminatı, 23.06.2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından poliçe kapsamında ilgili hasar dosyası üzerinden sigortalıya ödendiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 5.501,00 TL’nin ödeme tarihi olan 23.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, harç yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın kabulü anlamına gelmemek üzere olduğunu belirterek; davacı tarafa müvekkili şirket tarafından verilen bir zarar söz konusu olmadığını, haksız fiili hükümlerine göre zarar tazminine ilişkin taleplerin zararı veren kişiye yöneltilmesi gerektiğini bu nedenle müvekkili şirkete karşı açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, haksız fiili hükümlerine göre istenilen zarara ilişkin taleplerin zamanaşımına uğramış olduğunu, dava ve taleplerin zamanaşımından dolayı reddinin gerektiğini, iddia edilen zararın failinin müvekkili şirket olmayıp herhangi bir kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını bu hususta müvekkili şirketin tesislerinde meydana gelmiş zararlara ilişkin talep ve dava haklarının saklı olduğunu beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı …… şirketinin sigortalısının haklarına halef olarak rücu hakkına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık dava konusu olayda davalının kusurunun veya kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, varsa davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı hasar ödemesini davalıya rücu edip edemeyeceği, davacının sigortalısının gerçek zararının ne kadar olduğu, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişiler raporunda özetle; davacı sigortacı ….. Sigorta Aş tarafından dava dışı sigortalısı ….’a aait işyerinin başlangıç tarihi 20.10.2016 bitiş tarihi 20.10.2017 poliçe numarası … olan Esnafım Garantide Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalı … AŞ’nin kablo ve trafosunda tedbirleri ve önlemleri almayarak yangının meydana gelmesine neden olduğunu, olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu ve sorumlu olduğunu, gerek hesaplama şekli açısından gerekse olay tarihindeki piyasa emsal fiyatlarına uygunluk açısından hesaplanan 5.501,00 TL hasar bedelinin uygun bulunduğunu, davacı … ….. Sigorta AŞ’nin dava konusu hasar bedeli olduğu kanaatine varılan 5.501,00 TL hasar bedelini, alacağın temerrüde düşmesi nedeniyle, hasar ödeme tarihi olan 23.06.2017 tarihinden itibaren merkez bankasının uyguladığı avans faizi ile birlikte davalı … AŞ’den talep etme hakkının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dosyanın Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. esas … karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderildiği, davacı … şirketinin sigortalısına yapmış olduğu ödeme sebebiyle onun haklarına halef olarak rücu hakkına dayalı tazminat istemine ilişkin açılan işbu davada uyuşmazlığın dava konusu olayda davalının kusurunun veya kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, varsa davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı hasar ödemesini davalıya rücu edip edemeyeceği, davacının sigortalısının gerçek zararının ne kadar olduğu, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususlarında olduğunun tespitine ilişkin olduğu, bu yönüyle mahkememizce bilirkişi heyetinden rapor alındığı, bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapora göre yangının çıkış yerinin …. Mah … Sk No:… adresindeki iş merkezinin bodrum kat merdiven sahanlığındaki …..a ait elektrik kofrasına gelen ana elektrik hat kablosu olduğu, yangının ana elektrik hat kablosunda oluşan kısa devrenin kablo izolesini tutuşturması sonucu meydana geldiği, buna göre davalının kablo ve trafosunda alması gereken tedbir ve önlemleri almaması sebebiyle yangının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, gerek hesaplama şekli açısından gerekse olay tarihindeki piyasa emsal fiyatlarına uygunluk açısından hesaplanan 5.501,00 TL hasar bedelinin uygun bulunduğu belirtilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporun dosya kapsamı ve delil durumuna uygun düşmesi sebebiyle Mahkememizce de benimsendiği gözetilerek davalının kablo ve trafosunda tedbirleri ve önlemleri almayarak yangının meydana gelmesine neden olduğu, olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu ve sorumlu olduğunun anlaşılması sebebiyle husumet itirazının ve yine olayın meydana geldiği tarih ile davanın açıldığı tarih dikkate alındığında zamanaşımı itirazının mahkememizce yerinde olmadığının değerlendirildiği, davacının, dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödeme sebebiyle halefiyet ilkesi uyarınca davalıdan rücu hakkı kapsamında ödemiş olduğu bedeli talep edebileceği, davacı tarafından sigortalısına ödenen 5.501,00 TL hasar bedelinin de uygun bulunduğunun belirtildiği anlaşılmakla davacı tarafından açılan davanın kabulü ile, 5.501,00 TL hasar bedelinin 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı tarafın husumet ve zamanaşımı itirazının REDDİNE,
2-Davacı tarafından açılan DAVANIN KABULÜNE
3-5.501,00 TL hasar bedelinin 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 375,77 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 93,95 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 339,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 35,90 TL başvurma harcı, 93,95 TL peşin harç, tebligat ve müzekkere gideri 91,45 TL ile bilirkişi sarf gideri 2.400,00 TL olmak üzere toplam 2.621,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır