Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/791 E. 2021/662 K. 02.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/791 Esas
KARAR NO : 2021/662

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/08/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Borçlu tarafından icra dairesine yapılan itirazda davacı şirketin adresinin …/… olduğundan yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlüğü olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulmuş olduğunu ancak davacı alacaklının idare merkezinin … mahallesi, … Caddesi, No:…, …/… olduğunu, takip konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğundan sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yerinin de alacaklının yeri olacağını, böyle bir durumda alacaklının kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabileceğini, tarafların davacının o tarihte yayın hakkı sahibi olduğu ..,..,…,… ve Dergisinde davalının reklamlarının yayınlanması konusunda şifahi olarak anlaşılmış olduklarını, davacının bu anlaşma gereği üstüne düşen sorumluluğu tam ve eksiksiz olarak ifa etmiş olduğunu, bu hizmet neticesinde … seri numaralı 31.10.2013 tarihli ve 4.720,00 TL bedeli fatura düzenlenmiş olduğunu, davalı tarafından TTK’nın 21/2 maddesi uyarınca da fatura içeriğine herhangi bir itirazda bulunulmamasının hizmetin eksiksiz verildiğinin kanıtı olduğunu, hizmeti eksiksiz alan ve herhangi bir ödeme yapmayan davalı hakkında Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile icra takibine başlanmış olduğunu ancak davalının icra takibine haksız yere itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, bu doğrultuda borçlunun yetkiye, asıl alacağa ve fer’ilere yapmış olduğu tüm itirazların iptali ile davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı sebebi ile %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü harç ve yargılama giderlerinin davalıya bırakılmasına, yararlarına vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin sicilde kayıtlı güncel adresinin … Mahallesi, … Sokak, … Apt., No:…, ../… olup HMK m. 6 uyarınca genel yetkili mahkeme ve icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri olan İstanbul İcra Müdürlükleri olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği 4.720,00 TL tutarlı ve 31.10.2013 tarihli fatura kestiğini, davacının iddia ettiği faturanın davalı şirket kayıtlarında gözükmediğini ayrıca davacının söz konusu faturayı davalı şirketE teslim ettiğini gösterir sevk irsaliyesini de ibraz etmediğini, bu haliyle delil niteliği taşıyan bir faturanın varlığından bahsetmenin mümkün olmadığını, müvekkiline verilmiş bir hizmetin olmadığını, 2014 yılında ki cari hesaba bakıldığında kesilen faturaların .. AŞ’ye temlikli olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle bu hususun sorgulanması gerektiğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, faturalara konu hizmeti davalıya verip vermediği, bu hizmetler nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı, fatura konusu hizmetin davacı tarafından yerine getirilip getirilmediği hususlarına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 4.720,00 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görüldü.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2013-2014 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yanın kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 23/07/2019 tarihi itibari ile 4.720,00 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın kendi ticari defterlerinde davacı yana takip tarihi olan 23.07.2019 tarihi itibari ile bir borç veya alacağının bulunmadığını, taraflar arasında cari hesap farklılığının çıkmasına yol açan 30.09.2013 tarihli … numaralı 4.720,00 TL’lik faturanın davalı tarafa düzenlenmiş olduğunu, işbu faturanın … firmasına tahsile verilmiş olduğunu, sonrasında işbu faturanın sehven davacı tarafından iptal edilmiş olduğu için davalı tarafa tekrar 31.10.2013 tarihinde … numaralı 4.720,00 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğunu, düzenlenen iki faturanın da davalı ticari defterinde kayıtlı olmadığını, davacı yan lehine karar alınmasın durumunda davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 23.07.2019 tarihinden itibaren davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi 4.720,00 TL’lik asıl alacak kalemine işleyecek yıllık %18,50 reeskont faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
… A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava konusu faturanın kendilerine temlik edilip edilmediği, temlik edilmişse tahsil edilip edilmediği, tahsil edilmemiş ise davacı şirkete iade edilip edilmediği hususunun sorulmuş olup müzekkere cevabında 31/10/2013 tarihli ve 4.720,00 TL bedelli faturanın temlik edilmediğinin bildirildiği görüldü.
Davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi olan 23/07/2019 tarihi itibari ile 4.720,00 TL alacaklı olduğu, davalının kendi ticari defterlerinde ise davacıya takip tarihi olan 23.07.2019 tarihi itibari ile bir borcunun bulunmadığı, her iki tarafın ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen 30.09.2013 tarihli …. numaralı 4.720,00 TL’lik faturanın davacının o tarihte yayın hakkı sahibi olduğu …,… … ve …. Dergisinde davalının reklamlarının yayınlanmasına ilişkin olduğu, 4 ayrı reklamın her birinin 1.000,00 TL olduğu, KDV ile birlikte fatura miktarının 4.720,00 TL olduğu, davalının reklamlarının yayınlanmasına ilişkin …,…,… ve… Dergilerinin ilgili sayfalarının dosya kapsamına sunulduğu, dava konusu faturanın … firmasına tahsile verilmiş olduğu, sonrasında işbu faturanın sehven davacı tarafından iptal edilmiş olduğu için davalı tarafa tekrar 31.10.2013 tarihinde … numaralı 4.720,00 TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu anlaşılmış olup mevcut delil durumuna göre davacı tarafça yemin deliline dayanılmış olduğundan davalı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hususunda beyanda bulunmak, yemin teklif edecek ise yemin metnini ibraz etmek üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından yemin metninin ibraz edilmesi üzerine yeminin eda edilmesi için davalı şirket temsilcisinin bulunduğu Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimatın gereğinin Antalya …. Asliye Ticaret Mahkemesince yerine getirildiği, davalı şirket temsilcisi katılmış olduğu talimat duruşmasında yetkilisi olduğu şirketin yayın hakkı sahibi olduğu ..,…,…,… veDergisinde talepleri doğrultusunda distribütörü olduğu … Bilgisayar ve Görüntü Sistemlerine ait reklamların yayınlanmadığına dair yemin ettiği, davalı vekili müvekkili şirket yetkilisinin yemine ilişkin beyanları ile ilgili sunmuş olduğu 08/04/2021 tarihli yazılı dilekçesinde yemin metninin çok genel olduğunu, müvekkili şirketin bu dergilerde reklam vermiş olabileceğini, davacı ile başka faturalarının bulunduğunu, söz konusu faturalarda hangi dergide hangi tarihli yayına ilişkin reklam olduğu bilgilerinin belirtildiğini, fakat davaya konu faturada böyle bir bilgiye yer verilmediğini, davacı ile farklı tarihlerde çalıştıklarını, buna ilişkin faturaların ödendiğini, müvekkili şirket yetkilisinin yemininin taraflar arasında sanki hiç adı geçen dergilerde reklam verilmediği şeklinde algılanmaması adına yeminin faturadan kaynaklanması sebebiyle faturaya ilişkin bir hizmet alınıp alınmadığı noktasında yeniden yemin eda ettirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kapsamında yer alan tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde aşağıdaki sonuç ve kanaate varılmıştır.
30.09.2013 tarihli … numaralı 4.720,00 TL’lik faturanın davacının o tarihte yayın hakkı sahibi olduğu …..Dergisinde davalının reklamlarının yayınlanmasına ilişkin olarak düzenlendiği, 4 ayrı reklamın her birinin 1.000,00 TL olduğu, KDV ile birlikte fatura miktarının 4.720,00 TL olduğu, davalının reklamlarının …..,…,…,…. ve …Dergilerinin Eylül 2013 sayısında yayınlandığının dosyaya sunulan dergilerin ilgili sayfalarından anlaşıldığı, her ne kadar dava konusu fatura … firmasına tahsile verilmiş ise de tahsil edilememesi sebebiyle davacı tarafından iptal edilmiş olduğundan davalı tarafa tekrar 31.10.2013 tarihinde … numaralı 4.720,00 TL tutarlı faturanın düzenlenmiş olduğu, söz konusu faturanın 30.09.2013 tarihli … numaralı 4.720,00 TL’lik faturanın yerine düzenlendiği, yeni bir fatura olmadığı, davalının ticari defter ve belgelerinde davacı tarafından davalı yana düzenlenen 28/04/2014 tarihli … numaralı 1.416,00 TL ve 28/03/2014 tarihli … numaralı 3.540,00 TL’lik faturaların kayıtlı olduğu, bu fatura bedellerinin ise ödenmiş olduğu, davalı vekilinin 08/04/2021 tarihli yazılı dilekçesinde müvekkili şirketin bu dergilerde reklam verdiği ve başka faturaların bulunduğu sadece dava konusu faturaya ilişkin hizmetin alınıp alınmadığı noktasında yeniden yemin eda ettirilmesi gerektiği belirtilmiş olmakla taraflar arasında dava konusu bu fatura dışında başka faturaların da bulunduğu, dava konusu fatura dışında her iki tarafın ticari defterlerinden de görüleceği üzere yukarıda da belirtildiği gibi 28/04/2014 tarihli … numaralı 1.416,00 TL ve 28/03/2014 tarihli … numaralı 3.540,00 TL’lik faturaların bulunduğu, bu faturaların ödenmiş olması sebebiyle bir ihtilafın bulunmadığı, dolayısıyla geriye kalan tek faturanın dava konusu fatura olduğu, bu faturaya konu hizmetin verildiğinin de dosyaya sunulan ….,..,…,…ve …Dergilerinin Eylül 2013 sayılarından sabit olduğu, davacı şirketin söz konusu dergilerde reklam verdiği ve başka faturaların bulunduğu ve bu faturaların bedellerinin ödendiğinin tarafların kabulünde olması ve bu hususun tarafların ticari defter ve belgelerinden de anlaşılması sebebiyle geriye kalan tek faturanın dava konusu fatura olduğu dikkate alındığında bu hususta bir tereddüt kalmadığı, bu nedenle dava konusu faturaya ilişkin bir hizmet alınıp alınmadığı noktasında yeniden yemin eda ettirilmesine ihtiyaç ve gerek bulunmadığı, dava konusu fatura bedelinin ödenmediği, böylelikle icra takibine konu alacağın tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defter, kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davanın kabulü ile, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 4.720,00 TL üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 4.720,00 TL üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak olan 4.720,00 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 944,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 322,42 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 57,01 TL ile icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 23,60 TL’nin toplamından oluşan 80,61 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 241,81 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 57,01 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, icra dosyasında yatırılan ve dava açılırken mahsup edilen 23,60 TL peşin harç, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 155,35 TL tebligat, müzekkere ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.030,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 02/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ

Mahkememizin 02/07/2021 tarih ve 2019/791 Esas, 2021/662 Karar sayılı dosyasının kısa kararında “Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı” şeklinde hüküm kurulmuş olsa da karara karşı dava konusu edilen miktar gözetildiğinde yasa yolunun kapalı olduğu ve kararın kesin nitelikte olduğu, kısa kararda sehven yasa yolunun açık tutulduğu, bu yanlışlığın ise açık hata niteliğinde olduğu, HMK. 304 vd maddeleri uyarınca hükmün bu kısmının tashihine yasal bir engel bulunmadığı anlaşılmakla dava konusu edilen miktar dikkate alınarak Mahkememiz kısa kararının yasa yoluna ilişkin kısmının “Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” şeklinde düzeltilmesine dair işbu tashih şerhi tanzim edilerek birlikte imza altına alındı. 03/08/2021

Katip 203772 Hakim 122408
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır