Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/79 E. 2019/1356 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/79 Esas
KARAR NO : 2019/1356

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacının banyo malzemeleri satan maruf bir firma olduğunu, davalının inşaat sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, davacının banyo malzemesi temin ettiğini, davacı ile davalı arasında cari hesaba dayanan ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davacının cari hesap kayıtlarına istinaden davalıdan 112.896,40 TL alacağı bulunduğunu, davacının, davalının istediği malları eksiksiz ve layıkıyla teslim etmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının hiçbir gerekçe göstermeksizin borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile davacının, davalıdan alacaklı olduğunun kesinlik kazanacağını, davalının borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü ödeme emri ekinde belge bulunmadığını ve itirazının dosya kapsamına uygun olmadığını, bu itirazın icra mahkemesine şikayet yoluyla ödeme emrinin iptali talebiyle yapılması gerekmekte olup davalının bu yönde başvurusu da olmadığını, davalının söz konusu itirazının işbu dosyada değerlendirmeye alınmaması gerektiğini beyanla davanın kabulü ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı şirket arasında uzun süredir devam eden cari hesaba dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki sürecinde tarafların birbirlerine fatura veya iade faturası düzenlediğini, bu faturalar karşılığında çek veya nakit olarak ödemeler yaptıklarını, tarafların cari hesap ilişkileri devam ederken bir araya geldiklerini ve doğmuş veya doğacak alacaklarının bir kısmının bater yoluyla ödenmesini kararlaştırdıklarını, bu doğrultuda taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre ,… ili, … ilçesi, …. ada, …. parselde bulunan …. projesindeki … Blok, …. numaralı bağımsız bölümün 390.000,00 TL+KDV bedelle davacı yana satıldığını, tarafların işbu sözleşmenin imzalanması nedeniyle davalının, davacı yana olan borçlarının sözleşmede yer alan satış bedelinden mahsup edilmesini kabul ettiklerini ve bu nedenle de icra takibine konu edilen 112.896,40 TL’lik alacağın taşınmazın satış bedeline mahsup edildiğini, dolayısıyla davalının cari hesap ilişkisinde davacı yandan alacaklı hale geldiğini, davacı yanın taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra sanki bu sözleşme hiç imzalanmamış gibi taşınmazın satış bedeline mahsup edilen alacağı icra takibine konu ettiğini, gerek taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshedilmemiş olması gerekse de davalının, davacı yana olan borçlarının bu sözleşmede yer alan satış bedeline mahsup edilmesi nedeniyle davalının icra takibine itiraz etmek zorunda kaldığını, zira davalının söz konusu sözleşme nedeniyle davacı yandan alacaklı olduğu gibi icra takibine konu borcun ödenmesi gerektiğinin kabulü halinde hem bu borcu ödemek hem de davacı yana bedelini almadığı bir taşınmazı vermek zorunda kalacağını, davalının, davacı yandan satış bedeli alacağı, davacı yanın da kalan bedeli ödemek şartıyla taşınmaz alacağı bulunduğundan ve taraflar arasında imzalanan sözleşme de feshedilmediğinden davalının kötü niyetinden bahsedilmeyeceğini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddine, icra dosyasına yapılan itirazın kabulüne, işbu davanın kötü niyetli olarak açılması nedeniyle davacının dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı 112.896,40 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan 112.896,40 TL tutarlı cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacının cari hesap alacağının tahsili amacıyla Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas nolu dosyasıyla 26.11.2018 tarihinde takibe geçtiğini, davalı yan tarafından 26.12.2018 tarihinde borca itiraz edildiğini ve 31.12.2018 tarihinde takibin durduğunu, davalının 2019-2017-2018 yılları ticari defterinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, taraflar arasında 20.02.2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, akdedilen sözleşmeye göre davalı yana ait “…. ili … İlçesi …. ada, …. parsel” de yer alan taşınmazın davacı yana 30.06.2018 tarihinde teslim edileceği kararlaştırıldığını, dava dosyasına sunulu “…. ili, …. ilçesi, …. ada, …. parsel” ait taşınmaza ilişkin tapu kayıtları incelendiğinde, taşınmaz üzerinde birçok haczin ve bankalarda alınan kredilerin ödenmediği için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipler başlatıldığını, taşınmazın davacı şirkete devredilmediğini ve davalı şirket adına kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davalı yanın incelenen ticari defterlerinde taraflar arasında süre gelen bir ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı yanın, davacı yana cari hesap boyutunda 112.896,40 TL tutarında borcunun bulunduğunu, taraflar arasında akdedilen “20.02.2018” tarihli “Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi” ile davalı yana ait “… ili …. ilçesi, …. ada, …. parsel” de yer alan taşınmazın davacı yana satılacağına istinaden 112.896,40 TL tutarlı borç tutarının muhtelif tarihlerde 440.04,11 nolu alınan sipariş avansları hesabına aktarıldığını, neticeten 20.02.2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinde kararlaştırılan davalı yana ait “…. ili, …. ilçesi, …. ada, …. parsel” de yer alan taşınmazın davacı yana devredilmediğinden davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yana takip (26.11.2018) tarihi itibariyle 112.896,40 TL tutarında cari hesap olarak borçlu bulunduğunu, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına karar verilmesi halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan 112.896,40 TL asıl alacağına takip tarihinden (26.11.2018) itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Dosyada davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesine gönderilmiş olup, talimat mahkemesince alınmış bilirkişi raporunda özetle; e defter mükellefi olan davacı tarafın dava konusu dönemlerdeki aylara ilişkin e defter beratlarının ve ilgili dönem envanter defterinin yasal süresi içinde tasdik edildiğinden sahibi lehine kesin delil olma vasfına haiz olduğunu, davacı şirket tarafından davalı şirket adına yürütülen cari hesap ekstresinde ve muavin defterlerde davalı adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 445.232,31 TL olduğunu, buna karşılık toplamda 332.335,91 TL tahsilat kaydedildiğini, davacı tarafından davalıya başkaca herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığını, davacı tarafın yasal defter kayıtları ve cari hesap ekstrelerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 112.896,40 TL anapara alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tarafların incelemeye tabi tutulan ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalı adına düzenlenen faturaların toplam tutarının 445.232,31 TL olduğu, buna karşılık 332.335,91 TL tahsilat kaydedildiği, davacı tarafından davalıya başkaca herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davacı tarafın yasal defter kayıtları ve cari hesap ekstrelerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 112.896,40 TL anapara alacağı olduğu, davalı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının, davacıya cari hesap boyutunda 112.896,40 TL tutarında borcunun bulunduğu, taraflar arasında akdedilen 20.02.2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi ile davalıya ait olan nitelikleri sözleşmede yazılı taşınmazın davacıya satılacağına istinaden 112.896,40 TL borç tutarının muhtelif tarihlerde barter hesabına aktarıldığı, sözleşmeye konu taşınmazın davacıya devredilmediği ve halen davalı üzerine kayıtlı olduğu, davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yana 26/11/2018 takip tarihi itibariyle 112.896,40 TL tutarında cari hesap olarak borçlu bulunduğu, davalı taraf cevap dilekçesi ile tarafların cari hesap ilişkileri devam ederken bir araya gelerek doğmuş veya doğacak alacaklarının bir kısmının barter yoluyla ödenmesinin kararlaştırdığını, bu doğrultuda taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre …. ili, …. ilçesi, …. ada, …. parselde bulunan … projesindeki …. Blok, …. numaralı bağımsız bölümün 390.000,00 TL+KDV bedelle davacı yana satıldığını, tarafların işbu sözleşmenin imzalanması nedeniyle davalının, davacı yana olan borçlarının sözleşmede yer alan satış bedelinden mahsup edilmesini kabul ettiğini, bu nedenle de icra takibine konu edilen 112.896,40 TL’lik alacağın taşınmazın satış bedeline mahsup edildiğini, dolayısıyla davalının cari hesap ilişkisinde davacı yandan alacaklı hale geldiğini, davacı yanın taraflar arasında sözleşme imzalandıktan sonra sanki bu sözleşme hiç imzalanmamış gibi taşınmazın satış bedeline mahsup edilen alacağı icra takibine konu ettiğini belirtmiş olup buna karşı davacı vekili sunmuş olduğu 18/03/2019 havale tarihli yazılı beyan dilekçesinde davalı ile aralarında barter sözleşmesi yapıldığını, barter konusu taşınmazın 30/06/2018 tarihinde tesliminin yapılması gerektiğini, ancak taşınmaz üzerinde hacizler ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler bulunduğunu, bu şekilde taşınmazın teslim alınmasının imkansız hale gelmesi sebebiyle davalıya teslim edilen ürünler ve bugüne kadar ödemesi yapılmayan alacaklar için icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, barter konusu taşınmazın teslim edilmiş olması halinde davalı vekilinin iddialarının ancak doğru olacağını beyan ettiği anlaşılmakla taraflar arasında akdedilen 20.02.2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesine göre …. ili, … ilçesi, …. ada, …. parselde bulunan …. projesindeki … Blok, …. numaralı bağımsız bölümün 390.000,00 TL+KDV bedelle davacı yana satıldığı ve taşınmazın 30/06/2018+6 ay opsiyon tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, taşınmaza ilişkin tapu kayıtları incelendiğinde taşınmaz üzerinde hacizler bankalardan alınan kredilerin ödenmediği için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler başlatıldığı, taşınmazın sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde davacı şirkete teslim edilmediği ve halen davalı adına kayıtlı olduğu, sözleşmede üstlenilen edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle davacı tarafın işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, çünkü her iki tarafın ticari defter ve kayıtları ile tespit edildiği üzere davacının, davalıdan 112.896,40 TL tutarında alacaklı olduğu ve taraflar arasında akdedilen 20.02.2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vadi Sözleşmesi çerçevesinde davacının alacağına kavuşmasının mümkün olmadığı, zira sözleşme konusu taşınmazın halen davalı üzerine kayıtlı olduğu, davacıya devrinin yapılmadığı ve taşınmaz üzerinde hacizler bankalardan alınan kredilerin ödenmediği için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler başlatıldığı anlaşılmakla davacı tarafından açılan davanın kabulü ile, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 112.896,40 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 22.579,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
DAVACI TARAFINDAN AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 112.896,40 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın % 20’sine tekabül eden 22.579,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.711,95 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.927,99 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 5.783,96 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 44,40 TL’lik başvurma harcı, 1.927,99 TL’lik peşin harç, 1400,00 TL bilirkişi ücreti, 167,25 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 3.539,64 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 11.781,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2019

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır