Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/787 E. 2022/339 K. 08.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/787 Esas
KARAR NO : 2022/339

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirket yöneticileri tarafından müvekkillerine zorla senet imzalattırılmak suretiyle müvekkillerini 250.000 TL tutarında borçlandırıldığını, bunun akabinde müvekkilleri aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. numaralı dosya aracılığı ile icra takibinde bulunuldığını, icra takibine konu senede bakıldığında senet, müvekkil …’ın oğlu … tarafından müvekkil lehine düzenlendiğini, 250.000 TL tutarındaki senedin vade tarihi de 11.01.2016 olduğunu, senet daha sonra müvekkil … tarafından diğer oğlu …’e ciro edilmiştir. … de senedi davalı şirkete ciro ettiğini beyanla müvekkillerinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini, icra takibine konu senedin ve icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir.

CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;davacılar düzenledikleri senedin, TTK’daki hükümlere uygun olup geçersiz olmadığını, davacıların ticari kapsamda değil dava dışı kişinin borcu için senetleri düzenleyip verdiklerini, senedin zorla imzalatılması gibi bir durum söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık davaya konu keşidecisi … lehtarı … cirantalarının … ve … olan 11/01/2016 vadeli 250.000-TL bedelli senedin arkasında bulunan davacılara ait ciranta imzalarının davalı şirket tarafından tehdit altında alınıp alınmadığı, davacıların iradelerinin fesada uğratılıp uğratılmadığı, senet nedeniyle davacıların borçlu olup olmadıkları hususlarına ilişkindir.
Mahkememizin … Esas … karar sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 07/10/2019 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile davanın süresinde açıldığından bahisle Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın Mahkememize gelmesinden sonra işbu esas numarasını aldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili müvekkillerinin davacı …’ın oğlu dava dışı …’in çalıştığı davalı şirkete çağrıldığını ve burada cebir ve tehdit uygulanarak boş senetlerin müvekkillerine imzalatıldığını, daha sonra ise şirket görevlileri tarafından senetlerin boş yerlerinin doldurularak müvekkillerinin 250.000,00 TL tutarında borçlandırıldığını, dava dışı … ile çalıştığı şirket arasında şirketin muhasebe görevlileri ile davalı şirketten para çalmakla suçlandığından bahisle husumet oluştuğunu, dava dışı …’in annesi olan davacı … lehine 250.000,00 TL tutarında senet keşide etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, asgari ücretle çalışan müvekkillerinin davalı şirket ile 250.000,00 TL tutarında senet imzalamasını gerektirecek bir ilişkinin olmadığını iddia etmiş olup buna karşılık davalı vekili ise davacıların şirkete kendilerinin geldiğini, burada boş senet imzalatılması yönünde bir emir verilmediğini, davacıları korku ve endişeye sevkedecek bir durum yaşanmadığını, davacıların kendi özgür iradeleri ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olan …’in borcu için bonoyu düzenleyerek verdiğini, baskı ve tehdit ile bono imzalatılmasının söz konusu olmadığını savunmuştur.
Davacılar tarafından dava konusu senedin tehdit ve baskı altında imzalatıldığından bahisle davalı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ise de Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Karar sayılı kararı ile konuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üzerine Bakırköy …. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/05/2017 tarih ve … D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Esas numaralı iddianamesi ile davalı şirket ve dava dışı … ‘ın müşteki olduğu soruşturma dosyasında … ve … hakkında açılan kamu davasında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı karar ile sanık …’in hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine dair karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin … Esas …Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi üzerine kararın 21/02/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı …’den olan alacağını … Sigorta AŞ’den tahsil etmesi sebebiyle müvekkillerinin de müteselsil borçlu olduklarından bahisle davalı şirkete karşı olan borçlarından kurtulduğunu, davalı şirketin alacağı tahsil etmesi sebebiyle müvekkillerine karşı hiçbir şekilde alacak talebinde bulunamayacağını, sigorta şirketin emniyeti suistimal sigorta poliçesi kapsamında davalı şirkete ödediği 57.502,00 USD bedelin tahsili için dava dışı …’e karşı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını bildirmiş olup bu beyan karşısında sigorta şirketine yazılan müzekkereye verilen cevapta davalı şirket ile aralarında emniyeti suistimal sigorta poliçesi bulunduğunu, sigortalı şirkette plasiyer olarak çalışan …’in Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile emniyeti suistimal suçunu işlediğine karar verilmesi üzerine sigortalı şirkete 08/05/2017 tarihinde 57.502,72 USD ödeme yapıldığını, ve sigortalı şirketin haklarına halef olarak İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında …’e karşı icra takibi başlatıldığını beyan etmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, alınan 23/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacılardan …’ın lehtar ciranta sıfatıyla ve …’in ise ara ciranta sıfatıyla borçlu oldukları 250.000,00 TL’lik bonodan dolayı inceleme ve hesaplama yapıldığını, davalının dava tarihi itibariyle hesaplanan alacağının asıl alacak 80.088,00 TL, işlemiş faiz 5.113,00 TL olmak üzere toplam 85.201,00 TL olduğunu, neticeten, davacıların dava tarihi itibariyle 85.201,00 TL (icra masrafı, tahsil harcı ve vekalet ücreti hariç) davalıya borçlu olduğu, dava tarihinden sonra yapılan tahsilat/ödeme tutarının 27.445,24 TL olduğu, bu mezkur ödemenin dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiğini bildirmiştir.
Vade tarihi 11/01/2016 olan dava konusu 250.000,00 TL bedelli senedin dava dışı … tarafından davacı … lehine keşide edildiği, sırasıyla davacı … ve davacı … tarafından ciro edilmesinden sonra senedin davalı şirketin eline geçtiği, davacı tarafın iddiasının cebir ve tehdit uygulanarak dava konusu senedin boş olarak müvekkillerine imzalatıldığı, daha sonra ise şirket görevlileri tarafından senetlerin boş yerlerinin doldurularak müvekkillerinin borçlandırıldığı iddiasına dayandığı, buna karşılık davalının ise davacıların kendi özgür iradeleri ile güveni kötüye kullanma suçundan mahkum olan …’in borcu için dava konusu bonoyu düzenleyerek verdiğini, baskı ve tehdit ile dava konusu bononun imzalatılmasının söz konusu olmadığını savunduğu, davacıların dava konusu senedin tehdit ve baskı altında imzalatıldığından bahisle yapmış olduğu şikayeti üzerine Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma … Karar sayılı kararı ile konuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üzerine Bakırköy …. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/05/2017 tarih ve … D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, buna göre davacı iddialarının cezai anlamda ispatlanamamış olduğu, kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararda da bahsedildiği üzere davacıların iddialarını destekleyen delil bulunmadığından iddialarının soyut nitelikte kaldığı, dava dışı …’in tanık olarak dinlenmesi talep edilmiş ise de adı geçen hakkında yapılan yargılama neticesinde kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün de bulunduğu dikkate alındığında HMK 255 maddesi uyarınca açılan işbu davada yararı bulunduğundan adı geçenin tanık olarak dinlenmesinin yerinde olmadığının Mahkememizce değerlendirildiği, bu durumda mevcut delil durumu ve dosya kapsamına göre dava konusu bononun cebir ve tehdit uygulanmak suretiyle alındığı iddialarının ispatlanamadığı kanaatine varıldığı, dava dilekçesindeki anlatıma göre dava konusu bononun cebir ve tehdit uygulanarak alındığı dışında davalı şirketin bonoda yazılan bedel kadar zararının olmadığı yönünde bir iddianın bulunmadığı, sadece dava dışı sigorta şirketinin davalı şirket ile aralarında emniyeti suistimal sigorta poliçesi bulunduğundan bahisle yapmış olduğu ödemeden sonra alacak tutarının ödendiğinden bahisle davalı şirketin mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığının belirtildiği, dava konusu bononun ise kayıtsız ve şartsız bir bedel ödeme vaadini içermesi sebebiyle bonoda yazılı miktar kadar davacıların, davalı şirkete borçlu olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle dava dilekçesinde bu yönde bir iddia bulunmadığından hem sonradan ileri sürülmesi hem de az önceki açıklamalar nazara alındığında davacı şirketin dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme dışında zararın olmadığı iddialarına Mahkememizce itibar edilmediği, dava dışı sigorta şirketinin davalı şirket ile aralarında bulunan emniyeti suistimal sigorta poliçesi kapsamında Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile emniyeti suistimal suçunu işlediğine karar verilen davalı şirket çalışanı olan …’in eylemleri sebebiyle davalı sigortalı şirkete 08/05/2017 tarihinde yapılan 57.502,72 USD ödemenin 3. kişi tarafından yapılan ödeme olarak Mahkememizce kabul edildiği, dava dışı sigorta şirketi tarafından ödemenin yapıldığı tarihteki kura göre toplamda 204.669,00 TL ödemenin yapıldığı, yapılan bu ödeme sebebiyle ödenen miktar bakımından davacıların borçlu olmadığının ve dava konusu bonoda yazılı miktarın 250.000,00 TL olduğu dikkate alındığında kalan miktar bakımından borçlarının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, menfi tespit davalarında dava tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti esas olup dava tarihinden sonra yapıldığı belirtilen ödemelerin infaz sırasında dikkate alınması gerektiği kanaatine varılarak açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski esas …) sayılı takip dosyasına konu senetten kaynaklı alacak nedeniyle yürütülen takipte davacıların, davalıya 204.669,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından davacı ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas (Eski esas …) sayılı takip dosyasına konu senetten kaynaklı alacak nedeniyle yürütülen takipte davacıların, davalıya 204.669,00 TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 13.980,94 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.269,37 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 9.711,57‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 4.269,37 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 273,5‬0 TL posta masrafı olmak üzere toplam 5.278,77‬ TL’den kabul-red oranına göre (%81,57 kabul, %18,43 ret) hesaplanan 4.305,89 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarf edilen 34,40-TL posta masrafının kabul-red ranına göre (%81,57 kabul, %18,43 ret) hesaplanan 6,34-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 22.776,83-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.811,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı (e-duruşma sistemi üzerinden), davalı tarafın yokluğunda,, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır