Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/779 E. 2021/432 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/779 Esas
KARAR NO : 2021/432

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun cari hesap ve fatura alacağından kaynaklanan borcunu ödemediği için müvekkili tarafından borçlu firma aleyhinde icra takibi açılmış olduğunu, borçlunun yetkiye, borca ve fer’ilerine itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, borçlunun yetki itirazı kabul edilerek bu defa Küçükçekmece .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından gönderilen örnek 7 ödeme emrine, borçlu tarafından itiraz edilmiş, borçlu itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, davalı her ne kadar müvekkiline borçlu olmadığını iddia etmişse de, cari hesap nedeniyle müvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, fakat davalı kötüniyetli olarak, sırf aleyhinde açılmış olan icra takibini sürüncemede bırakmak ve zaman kazanmak amacıyla borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğunu beyanla; itirazının iptaline, takibin 7.334,44 TL asıl alacak, 137,14 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 7.471,58 TL olarak devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının takip dayanağı olarak gösterdiği faturadan ve cari ilişkiden kaynaklı olarak davalının davacıya borcu bulunmadığını, davalı alacaklının takibe esas aldığı faturadan (30.10.2018 tarihli faturadan) dolayı davalının, davacı alacaklıya kesinlikle bir borcu bulunmadığını, davalının aynı gün hem fatura düzenlemesi hem de icra takibi yapmış olmasının itiraz eden şirketin borçlu olmadığını göstermekte olduğunu, davacı ile davalı arasında cari hesap sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında, davacının davalıdan cari alacağı da bulunmadığını, borcu, takibi ve davayı kabul anlamına gelmemek şartıyla davacının takip dayanağını “30.10.2018 tarihli faturadan kaynaklanan cari hesap alacağı” göstererek aynı gün hem fatura hem de geriye doğru faiz işletmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklının borçluyu temerrüte düşürmeden faiz talep etmesinin mümkün olmadığını, davacı ile davalı arasında cari hesap sözleşmesi ve cari ilişki söz konusu olmayıp davacı 01.08.2018 tarih ve … seri numaralı irsaliyeli fatura ile bir takım ürünleri davalıya göndermiş ise de; söz konusu ürünlerin ayıplı olması nedeni ile davalının, davacıya Bakırköy … Noterliğinde 3 Ekim 2018 tarih ve … yevmiye numarası ile keşide edilen ihtarname ile ürünlerin ayıplı olması nedeni ile davacıya gelip ürünlerini almasını belirtmiş ve faturayı da iade etmiş olduğunu, davacının, zaten işbu iade edilen faturaya dayalı alacak talebinde de bulunmamış olduğunu, davacının, ayıplı olan ve Bakırköy .. Noterliğinde 3 Ekim 2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname ekinde yer alan ve iade edilen faturaya da dayalı olarak alacak talebinde bulunmasının da ayrıca mümkün olmadığını, çünkü bu ürünlerin, gevşek ve her an dağılabilecek gibi durmakta, dış mekan armatörü olmasına rağmen yağışta lamba içerisine su sızarak ampullerin patlamasına ve kısa devre yapması nedeni ile taahhüt edilen nitelikte ve kalitede olmayan ayıplı ürünler olduğunu, davacının, davalının borçlu olmadığını bildiği halde kötü niyetli olarak icra takibi yapıp, dava açmış olduğunu beyanla; davanın reddi ile haksız takip ve dava nedeni ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 7.334,44 TL asıl alacak, 137,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.471,58 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu görüldü.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip dayanağı olarak gösterilen fatura tarihinin takip tarihi ile aynı olduğu görülmüş ise de davacı vekilinin beyanı ve dosya kapsamı dikkate alındığında takip tarihinin sehven fatura tarihi olarak yazıldığı, takip dayanağının faturadan kaynaklı cari hesap alacağı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, fatura borcunun ödenip ödenmediği, takibin fatura üzerinden başlatılıp başlatılmadığı, cari hesaba konu faturanın ne olduğu, davacı ve davalı defterlerinde ticari ilişkinin bulunup bulunmadığının, var ise yapılmış bir ödeme olup olmadığı, tahsilin yapılmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 27/01/2020 günü, saat 15:00’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi … 21/10/2020 tarihli raporunda özetle; davacı defterlerinin TTK. ve V.U.K.na göre tutulduğunu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, davacı yanın işletme defteri tutması nedeniyle borç alacak ilişkisinin tespit edilemediğini, davalı defterlerinin TTK. ve V.U.K.na göre tutulduğunu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğunu, davalı yanın kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya 1.493,44 TL borçlu durumda olduğunu, davacı talebi ile davalı defterleri karşılaştırıldığında, taraflar arasındaki farkın davalı tarafından düzenlenen 30.09.2018 tarihli 624783 numaralı ve 5.841,00 TL tutarındaki iade faturasından kaynaklandığını, ancak dosya kapsamında söz konusu iadenin fatura konusu armatürlerin davacı tarafından teslim alındığına veya davalının “bileşenleri iyi monte edilmemiş gevşek ve her an dağılacak gibi durduğunu, dış mekan armatürü olmasına rağmen yağışta lamba içerisine su sızarak ampullerin patlamasına ve kısa devre yapması nedeni ile taahhüt edilen kalite ve standartta olmadığına” ilişkin tespite rastlanmadığından davalının bu fatura yönünden talebine ilişkin nihai takdir ve hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu, bu tespitler ışığında; iade faturasının kabulü halinde davacının talep edebileceği tutarın 1.493,44 TL, iade faturasının kabul edilmemesi halinde ise davacının talebinin (talep gibi) 7.334,44 TL olabileceğini, şartları oluşmadığından davacının talebinin mümkün olmadığını bildirmiştir.
Davacı taraf ve davalı taraf ticari defterlerinin, davalı tarafın davacı tarafa kesmiş olduğu 30.09.2018 tarihli … numaralı ve 5.841,00 TL tutarındaki iade faturası haricinde her iki taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya 1.493,44 TL borcunun bulunduğu, davalının davacıya kesmiş olduğu iade faturasının davacıya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, dosya kapsamında söz konusu iadenin fatura konusu armatürlerin davacı tarafından teslim alındığına veya davalının bileşenleri iyi monte edilmemiş gevşek ve her an dağılacak gibi durduğunu, dış mekan armatürü olmasına rağmen yağışta lamba içerisine su sızarak ampullerin patlamasına ve kısa devre yapması nedeni ile taahhüt edilen kalite ve standartta olmadığına yönelik iddiası yönünden ise ayıp iddiasına dayanak tespit ya da inceleme raporu bulunmadığı gibi mahkememize de ibraz edilmiş delil bulunmadığı, davalı tarafın tek taraflı iade faturası kaydının kabul edilemeyeceği, iade faturasına konu ayıp hususunda davalının iddiasını ispatlayamadığı, cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamış olduğu anlaşılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, davalı tarafın takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne ilişkin ihtar bulunmaması nedeniyle faiz istemi yönünden talebin reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
1-Davalı tarafın Küçükçekmece …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 7.334,44 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihi itibari ile avans faizi UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile asıl alacağın yüzde 20’sine tekabül eden ‭1.466,888 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 501,02 TL harçtan peşin alınan 90,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 410,77 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 1.295,71 TL’sinin davalıdan, 24,29 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 134,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 658,90 TL yargılama giderinden kabul oranı (%98,16) ret oranı (%1,84) dikkate alınarak hesaplanan 646,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 137,14 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸