Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/753 E. 2020/370 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/753 Esas
KARAR NO : 2020/370

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/07/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin davalıya ve temlik eden dava dışı …’ya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin davalı tarafa herhangi bir taahhütte bulunmadığını, davalıdan herhangi bir para almadığını, müvekkilin dava dışı … ve ….’ yı tanıştırmak amacıyla bir araya getirdiğini, dava dışı … ve … yaptıkları görüşme sonunda ortak inşaat işi yapmak hususunda anlaştıklarını, dava dışı … tarafından …’ya 60.000,00- TL nakit para verildiğini, bir süre sonra tarafların ortak olma fikrinden vazgeçtiğini, dava dışı … ve ortak iş yaptığı …, dava dışı …’ya verdikleri 60.000,00- TL’yi geri istediklerini, …’nın aldığı parayı geri iade edeceğini bildirdiğini daha sonra telefonlara dahi bakmadığını, dava dışı … ve ortak iş yaptığı …’ın paralarını tahsil edememeleri sebebiyle …, müvekkile, kendilerini tanıştırdığı …’dan verdikleri parayı alıp kendilerine getirmelerini, o zamana kadar senedinin onlarda kalacağını söylediklerini, müvekkil tüm uğraşlara rağmen …’ya ulaşamadığını …’ya bildirdiğini, … senedi yırttıklarını paralarını verdikleri …’dan geri alacaklarını müvekkile söylediklerini, … ve işbirliği yaptığı …’ın tehdit ve baskı ile takibe konu senedi müvekkilden aldıklarını, kambiyo senedinin tehdit ve korkutma ile alınması halinde, kambiyo senedinin geçersiz hale geldiğini beyan ederek, müvekkil aleyhine başlatılan Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası hakkında takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, her türlü yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … aslında müvekkili olan ihbar olunan … adına sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde ilgili mahkemelere ve savcılıklara başvuruda bulunduğunu, açılan dava ve yapılan işlemler için müvekkili …’ın 02/09/2019 tarihi itibariyle ihbar olunan …’dan toplamda 72.400,00 TL tutarında muaccel alacağı bulunduğunu, müvekkil bu tutarı kendi müvekkili …’dan ödenmesini talep etmişse de ihbar olunan tarafından belirtilen bedelin ödenmesi mümkün olmadığını, …’nın kendisinin alacaklı olduğu dava konusu Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında yer alan davacı borçlu adına kayıtlı mallar itibariyle tahsil kabiliyeti oldukça yüksek olan, müvekkilin alacağını karşılayan alacağını devredebileceğini söylediğini, işbu teklifin müvekkilce kabul edildiğini, her ne kadar alacak miktarı 93.085,03 TL olarak zikredilmişse de işbu tutar dosya kapak hesabına ilişkin olduğunu, takipte kesinleşen miktar 75.356,71 TL olup müvekkkilin muaccel alacağı olan 72.400,00 TL’yi karşıladığını, dava konusu alacağın senede bağlanmış olduğu hususunun dikkate alınması sonrasında davacı ile ihbar olunan arasında hukuki ve maddi ilişkinin mevcut olduğunu, davacının tehdit iddialarıyla ilgili bugüne kadar hiçbir şekilde suç duyurusunda bulunmadığını, ihbar olunan tarafından sunulan tüm savunmaların müvekkili tarafından da geçerli olduğunu, dolayısıyla ihbar olunan tarafından belirtilen tüm savunmaların dikkate alınmasını, kendisinin müvekkilin yanında fer’i müdahil sıfatıyla davaya katılmasına karar verilmesini, savunmaların ispatlanması amacıyla dava dışı …’ın tanık olarak dinlenmesinin talep edilmesinin bu aşamada zorunlu olduğunu beyan ederek, davacının davasının reddine, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, paranın ödenmemesi şeklindeki ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, müvekkilin alacağına geç kavuşması ihtimaline binaen davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, ihbar olunan …’nın müvekkilinin yanında yer alması kaydıyla fer’i müdahil olarak davaya katılmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Müdahil … cevap dilekçesinde özetle; davacının emlak ofisi sahibi olduğunu, kendisiyle uzun yıllardır aynı bölgede iş yapmaları nedeniyle tanıştıklarını, kendisinin inşaat işiyle uğraşması sebebiyle bir takım ticari işlerde bir araya geldiklerini, davacının taşınmaz alım-satım veya gayrimenkul kiralama işleriyle uğraştığı gibi kat karşılığı inşat sözleşmelerin hazırlanması adına arsa sahipleri ile inşaat firmalarını bir araya getirip simsarlık işini de ifa ettiğini, … Yapı İnşaat Otomotiv Mobilya unvanlı şahıs şirketinin sahibi olduğunu, bazı ticari iş ve işlemlerde …. İnşaat şirketinin sahibi … ile ortak inşaat projelerini gerçekleştirmek üzere anlaşmalar yaptıklarını, davacı ile 2016 yılında yaptıkları görüşme neticesinde ticari teamül gereği kendisinin taahhüt ettiği tüm olguların gerçekleşmesi adına 60.000,00-TL nakit para istediğini, işin doğası gereği aslında simsarlık ücreti olarak nitelendirilebilecek bu tutarın ödenmesi gerektiğini bildiğinden bahisle davacının kendisine bahsedilen miktar kendisine teslim edildiğini, davacının taahhüt ettiği tüm olguların gerçekleşmemesi ihtimaline biaen davaya konu senedin kendisinden teslim alındığını, kendisinden aldığını 60.000,00-TL’nin anlaştıkları şekilde projenin başlaması adına arsa sahipleriyle anlaşmaya yapamayan, belirttiği sözleri yerine getiremeyen, dolayısıyla kendisine imzalayıp verdiği senet borcunu ödemeyen, defalarca nakit olarak verdiği tutarı istemesine rağmen telefonlara dahi bakmayan davacı olduğunu, davacının iddialarının yersiz ve hukuksuz olduğunu, davaya davalının yanında yer almak kaydıyla fer’i müdahil olarak katılmaya, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine konu edilen bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davası olup, bono üzerindeki imzanın davacıya ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; takip konusu bononun baskı ve tehdit ile ile alınıp alınmadığı, davalının iyiniyetli hamil olup olmadığı, davacının bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı hususlarındadır.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; müdahil tarafından davacıya karşı 60.000,00-TL bedelli bonoya istinaden 75.356,71-TL’nin tahsili amacıyla kombiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı anlaşılmıtır.
Davacı tarafın dava konusu bonoların baskı ve tehdit altında alındığı iddiası bulunduğundan, söz konusu iddianında haksız fiil kapsamında tanıkla ispatlanabileceği değerlendirilmekle, tarafların tanıkları dinlenilmiştir.
Davacı tanığı …’in mahkememizce alınan beyanında özetle; davacıyı arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, davacının yakın arkadaşı olduğunu, dava dışı …’nın belediye başkanı yardımcısı olduğunu, davacının da onun saha dışındaki işlerini takip ettiğini, davacının dava dışı …. ile müdahil …’yı tanıştırıp, …’ın yaptığı müteahhitlik işlerinde aracılık yaptığını, bu kapsamda ….’ın …’ya 60.000,00-TL ödemeyi bir projenin kaporası olarak verdiğini, taraflar arasındaki görüşmeye şahit olmadığını, davacının telefon görüşmelerinden durumu bu şekilde bildiğini, fakat 60.000,00-TL’lik paranın bizzat ….’ya teslim edilip edilmediğinin, davacıyla paylaşıp paylaşılmadığını bilmediğini, davalınıın davacıya tehdit veya baskı uyguladığına ilişkin bilgiye sahip olmadığını, yukarıda bahsettiği 60.000,00-TL’lik paranın ….’ya verildiğini bizzat görmediğini, fakat davacının beyanına göre 60.000,00-TL’yi davalının, ….’ya verdiğini kendisinden öğrendiğini, 60.000,00-TL’lik paranın ….’ya verilmesinden sonra davacının davalıya 60.000,00-TL’lik senet verdiğini bildiğini, tarafların anlaştıkları iş olmayınca ….’nın da parayı iade etmeyince davacı da bu işe aracı olduğu için davalıya söz konusu senedi verdiğini beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle; kendisinin davacıyı 15 yıldır ….’nde eşraftar olması nedeniyle tanıdığını, davalıyı tanımadığını, dava dışı ….’yı tanıdığını, … Belediyesi’nin imardan sorumlıu başkan yardımcısı olduğunu, inşaatla uğraşan müteahhitlerle ortak iş de yaptığını, hepsini de tanıdığını, bildiğine göre davacının aracılığıyla müdahil … ile dava dışı ….’nın birlikte iş yaptıklarını, davacının söylediğine göre iş olmayınca, …’ın davacıya bir senet imzalattığını, davacıya bu senedin, davacının aracı olması nedeniyle imzalattığını, öncesinde veya sonrasında bir ödeme ile ilgili bilgisinin olmadığını, davacının kendisine söylediğine göre dava dışı ….’nın bu işi halledeceğini söylediğini, davacının telefonundaki …. görüşmelerinden de dava dışı ….’nın oğlunun davacıya konuyu halledeceğine ilişkin yazışmalarını gördüğünü beyan etmiş, davalı asilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; dava konusu senedin davalı …’a devrine ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı …’in mahkememizce alınan beyanında özetle; davacının aile dostu olduğundan tanıdığını, müdahil …’ı simaen tanıdığını, muhabbetinin olmadığını, Davalı …’ı tanımadığını, dava konusu olaya ilişkin şahsi bir görüşünün ve olaya vakıflığının olmadığını, uyuşmazlık dönemininde davacı ile yaşadığını, davacının kendisine anlattığı kadarıyla durumu bildiğini, öğrendiğinde dava dışı …’nın müdahil …’la iş ortaklığı yaptığını, bu ortaklığa davacının aracılık ettiğini, dava konusu senedin imzalanmasından önce davacı ile dava dışı ….’nın davacının bürosunda konuştuklarını, bu konuşma sırasında ….’nın davacıya senet mevzusunda problem olmadığını, kendisinin halledeceğini söylediğini duyduğunu fakat ayrıntısını bilmediğini, davacının daha sonrasında da kendisine senedin yırtıldığını söylediğini, ….’nın işi hallettiğini söylediğini, aradan 2-3 yıl geçtikten sonra senedin ortaya çıktığını, çeki de … Bey’in senet nedeniyle kabul etmediğini bildiğini beyan etmiş, davacı vekilinin talebi üzerine sorulan soruya tanık; davacının telefon mesajlarını gördüğünü, bu mesajlarda …’ın kendisine ….’yla ortak olduğunu, paranın …. tarafından alınmış olsa da senedi imzalayanın kendisi olduğunu yazdığını gördüğünü beyan etmiş, davalı asilin talebi üzerine sorulan soruya tanık; davacının serbest meslek olarak arsa alım satımı yaptığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davalı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında özetle; kendisinin …. Şirketi’nin yetkilisi olduğunu, davalı …’la kendilerinin ortak projelerinin olduğunu, …’ın kendisini davacı ile tanıştırdığını, davacının da kendilerini …. ile tanıştırdığını, …’nın o dönemde belediyede yetkili olduğunu, … ile davacının kendilerine bir inşaat projesi sunduklarını, fakat kendilerinin projeyi oturup değerlendirdikten sonra kabul ettiklerini, davacı ile ….’nın 100.000,00-TL kapora istediklerini, daha sonra 60.000,00-TL’de anlaştıklarını, Beylikdüzü Yakuplu bölgesinde bulunan ofisinde 60.000,00-TL’yi …’ın davacıya verdiğini, aynı gün yine aynı ofiste davacıdan 60.000,00-TL’lik senet alındığını, orada herhangi bir tehdit ve baskı olmadığını, güvenlik sağlanması açısından bu senedin, ödenen 60.000,00-TL karşılığında alındığını, daha sonra bu tarafların anlaştıkları iş gerçekleşmediğini, paranın iadesini …’dan istediklerini, onun da davacının istediğini, fakat bir ödeme alamadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Davacı tanığı …’nun mahkememizce alınan beyanında özetle; kendisinin dava konusu uyuşmazlık döneminde …. İnşaat Gayrimenkul’de satış müdürü olarak çalıştığını, davacının o dönemde emlak komisyonculuğu yaptığını, kat karşılığı satılık olarak arsaları kendilerinin değerlendirmeleri için sunduğunu, …. İnşaatın sahibi … ve onunla ortak projeler yapan …’ya davacı kendi elinde kat karşılığı yapılacak bir taşınmaz olduğunu söylediğini, kendisinin de bu arsanın eski belediye başkanı …’ya ait olan bir yer olduğunu, bu yeri kendilerine kat karşılığı olarak verebileceğini söylediğini, kendisinin bu görüşmeler sırasında yanlarında olduğunu, buna karşılık komisyon bedelini kendilerinden önden talep ettiğini, bu parayı kendi adına komisyon ücreti olarak talep ettiğini, kendisine 60.000,00-TL nakit paranın teslim edildiğini kendisinin de gördüğünü, kendisi söz konusu projenin uygulanmaması halinde 60.000,00-TL’yi iade edeceğini söylediğini, bunun teminatı olarak kendisinin özgür iradesiyle 60.000,00-TL’lik senedi imzalayarak …’ya teslim ettiğini, kendisinin daha sonra şirketten ayrıldığını, doğrudan başka bilgisinin olmadığını, … ve …’dan duyduğuna göre davacının söz verdiği projeyi yerine getirmediğini, hatta arsa sahibinin dahi durumdan haberinin olmadığını beyan etmiş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf, icra takibine konu bononun kendisinden baskı ve tehditle alındığını, ihbar olunan tarafından davalıya devredildiğini, davalının da bononun baskı ve tehditle alındığı konusunda bilgi sahibi olup kötü niyetli olduğunu ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunmuştur. Toplanan deliller ve özellikleri tanık beyanları mahkememizce değerlendirildiğinde; davacı tanıkların bononun baskı ve tehdit altında alındığına ilişkin bilgilerinin bulunmadığı, davacının anlatımları nedeniyle olayla ilgili bilgi sahibi oldukları, davacı tanıkları; davacının dava dışı …. ile ihbar olunan … arasındaki ortak iş yapma anlaşmasına aracılık ettiği, davacının …’ya verdiği 60.000,00-TL’lik senedin …’nın ….’ya verdiği 60.000,00-TL’nin teminatı olarak verildiği yönünde beyanda bulunmuş, davalı tanıkları ise davacı ve dava dışı …. ile ihbar olunan … ve … Şirketi adına kendisinin ortak iş yapma kararı aldıklarını, kendilerine sunulan proje kapsamında davacıya ve dava dışı ….’ya 60.000,00-TL kapora verdiklerini, bu kaporaya karşı davacının kendi rızası ile dava konusu senedi verdiğini, taraflar arasındaki iş gerçekleşmeyince verdikleri parayı istediklerini, fakat iade alamadıkları yönünde beyanda bulunmuştur. Görüldüğü gibi dava konusu senedin baskı ve tehdit altında alındığı iddiası davacı tarafça ispatlanamadığı gibi davalının bu kapsamda kötü niyetli olduğuna ilişkin herhangi bir delil sunulamamıştır. Bu nedenle davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın reddine,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gereken 54,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.286,91-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.232,51-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 10.596,37-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/07/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır