Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/706 E. 2020/254 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/706 Esas
KARAR NO : 2020/254

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin aralarında ticari ilişki gereği davalıya sattığı mal karşılığı düzenlenen faturaların kısmen ödenmemesi nedeniyle davalıdan cari hesap ilişkisi için 10.814,00 alacaklı olduğunu, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile yaptığı takibe karşı davala tarafça haksız olarak doğrudan icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı, arada ticari ilişki bulunmadığı, malların teslim edilmediği, borcun bulunmadığı yönlerinden itiraz edildiğini, bu itirazların hiçbirinin yerinde olmadığını, davacı yanın bir kısmı ödenen borcunun kalan kısmı için takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalıya yüklenilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın tarafların tacir olması ve ticari ilişkiden kaynaklanması sebebi ile Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının bir kısım faturalarda anılan malların davalıya teslim edilmediğini, davacı ile yapılan bir kısım ticari ilişkiye ilişkin borçlarını davalının ödediğini, bunlar haricinde başka bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını ve dolayısıyla davacıya borcunun bulunmadığını, itirazlarını tekrar ettiklerini, bu nedenlerle davanın öncelikle görev yönünden ve esastan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyanın mahkememize Küçükçekmece ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas ….. Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 10.814,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise ticari ilişkinin mahiyetinin ne olduğu, kesilen faturaların mahiyeti, malların teslim edilip edilmediği, faturaların kim tarafından ve kimin adına kesildiği, davacının davalı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında alacaklı olup olmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 07/01/2020 günü, saat 14:00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …… 05/02/2020 tarihli raporunda özetle; davacının 2016, 2017 yılları yevmiye açılış ve kapanış, 2017 yılı yevmiye tasfiyeye giriş, tasfiye kapanış defterlerinin incelendiğini ve bu defterlerin kanuni süresi içerisinde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığını, dava konusu 22.02.2016 nolu 14.000,00 TL+16.03.2016…. nolu 6.490,00TL toplam= 20.490,00 TL faturaların ve davalı tarafından yapılan ödemelerin kanuni süresi içerisinde davacının 2016-2017 takvim yılı yevmiye defterlerine kayıtlarının yapıldığını, İkitelli Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 26.12.2019 tarih ve ……- 250.02 (……)- E. …… cevap yazısında …… vergi kimlik nolu …’ün 2015-2016 yıllarına ait BA-BS formlarının 2016 takvim yılına ait olanın 27.sırasında …… San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait 2 adet fatura toplamı olan 17.364, TL (Kdv Hariç) nin yazılı bulunduğunu, bu fatura adedi (2 adet) ve fatura toplamları tutarı (17.364,00 TL KDV Hariç) davacının davalıya kesmiş bulunduğu fatura adedi ile fatura tutarlarının aynı olduğunu, bununda davacının davalıya kesmiş bulunduğu faturaların, davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından kendisine tebliğ edilen faturalara kanuni süresi içerisinde itiraz edilmediğini, davalı ile davacı arasındaki ticari faaliyetin 2016-2017 takvim yılından öncesi cari hesap şeklinde devam ettiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, ticari ilişkinin mal alım satımı olduğunu ve bu ilişkinin cari hesap şeklinde devam ettiğini, aralarında cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, kesilen faturaların davacının davalıya satmış bulunduğu mallar karşılığında kesildiğini, malların ve bu mallara karşılık davacı tarafından kesilen faturaların davalıya tebliğ edildiğini, faturaların davacı tarafından davalı adına kesildiğini, davacının davalıdan 10.814,00 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise, davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
“(1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 10.814,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile fatura konusu malların teslim edildiği kabul edilmiştir. Davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmemiştir. Faturalara konu malların her ne kadar davalı tarafça bilirkişi incelemesine defter ve belgeleri sunulmasa da, davalının BA formlarında da matrahı 5.000,00 TL’nin üzerindeki faturaları bildirilmiş olduğu, davanın ispatlandığı anlaşılmakla asıl alacak yönünden davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasındaki takibin DEVAMINA,
3-10.814,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 738,70 TL harçtan peşin alınan 184,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 554,02 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 216,08 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 637,00 TL olmak üzere toplam 853,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır