Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/701 E. 2020/29 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/701 Esas
KARAR NO : 2020/29

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 09/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 07/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkilin 06.12.2018 tarihinde yüksek hızla minibüs tarzı aracın çarpması sonucu kazaya maruz kaldığını, araç sahibi olarak kaza tarihinde …’nın gözüktüğünü, aracın kaza tarihi itibariyle …’ne sigortalı olduğunu, ilgili yasal düzenleme ve Yargıtay içtihatlarına bakıldığında şüphelinin tam kusurluğu olduğunun sabit olduğunu, savcılığın dosyayı kusur raporu için bilirkişiye havale etmesi üzerine dosyaya gelen 20.03.2019 tarihli bilirkişi raporuyla davalı sürücü …’ın tam kusurlu olarak belirlendiğini, bu süreçte taraflarının dava yolları öncesi arabulucuk şartı gereği yaptığı başvurulardan aracın sigortalı olduğu … ‘den gelen cevabı mail ve tıbbi raporlarına istinaden müvekkilin %18 oranında sakatlık oranı tespit edilmiş ve bir miktar maddi tazminat talep edildiği, davalılar … ve … hiçbir şekilde maddi ve manevi tazminat konularında anlaşılamadığını, davalı firma … İle tespit edilen %18’lik sakatlık oranı sonucu yalnızca maluliyet tazminatı olarak 68.997,00 TL üzerinde anlaşıldığını, trafik kazası neticesinde yaralanan kişinin giderleri sadece bir sağlık kuruluşunda yapılan tedavi harcamalarından ibaret olmadığını, kusurlu sürücünün ve işleten zararın tamamından sorumlu olduğunu beyan ederek, ileride yapılması zorunlu tedaviler ve henüz yapılmayan ameliyat masrafları, yaşam boyu kullanılacak ilaçlar, protez ve benzeri aygıtlar için yapılacak masraflar için bilirkişi tespiti ile ortaya çıkacak gerçek rakama kadar fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere, beden bütünlüğünün ihlalinin ekonomik geleceğe ilişkin yaptığı olumsuz etkiler, kaza sebebiyle sakatlık oluşmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlal fiili sonucu gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç karşılaştırılarak ortaya çıkacak gerçek rakamın tespitine kadar fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ve …’dan olay tarihinden, davalı firma …’den ise sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizleriyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, telafi edici ve caydırıcı unsurları etkin olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte işleten ve araç sürücüsünden tahsilini, davaya sunulan davalı %100 kusur raporuna, adli tıp raporlarına, sigorta şirketinin kusuru kabul ederek ödeme yapmış olması nazara da alınarak, davalıların mal kaçırma ihtilmali yüksek ihtimal olduğundan işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine, kazaya karışan araç olan ve davalı … üzerine kayıtlı bulunan …… plaka numaralı aracın üzerine ihtiyati haciz, mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP;Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Adli tıp kurumundan kusur raporu alınması talep ettiklerini, davacının iddia ettiği bakıcı yardımına muhtaçlığının ilgisinin ispatlanması gerektiğini. Davacının bakıcı yardımına muhtaç olduğu Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumunun ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olduğunun mahkememizce tespit edilmesi gerektiğini, davacı Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği , tedavi gideri ya da peşin sermaye değer almış ise, Sosyal Güvenlik Kurumunun kendi özel kanunlarına göre müvekkil şirket …… Sigortaya rücu imkanı doğduğunu, bakıcı giderlerinin tamamından sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığı, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolasıyla sigorta şirketinin ve Güvence hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, sigortacı olan müvekkil şirketten ancak K.T.K. 98. Ve 99. Maddeleri uyarınca gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 iş günü sonrasından itibaren, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, beyan ederek, davanın yetkisiz yerde açılmış olması nedeniyle usulden reddine, dava dilekçesi ve delillerin taraflarına tebliğine, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Dairesi’nden alınmasına, kusur raporunun kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ….. ve ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı arabuluculuk görüşmeleri sonucunda davacı ile … Arasında davacının maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak anlaşma sağlandığını ve davalı … tarafından davacıya 68.997,00 TL maddi tazminat ödemesi yapıldığını, davacı tarf yapılan bu ödeme karşılığında davalı …’yı maddi tazminat talepleri bakımından ibra ettiğini, ancak bu ibra müteselsil sorumluluk müessesesinin doğası gereği, aracı sevk ve idare eden müvekkil … ve aracın işleteni olan diğer müvekkil … açısından da geçerli olduğunu, bu nedenle davacı tarafın, dava konusu trafik kazasından doğan maddi tazminat taleplerinin hiçbirinin dava konusu edilemeyeceğini, davacının tüm tedavi giderleri SGK tarafından karşılanmış olduğundan talep edilebilir bir tedavi gideri de kesinlikle olmadığını, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesine, asli kusuruyla davacının sebebiyet verdiğini, davacının %18 oranında maluliyet bulunduğu iddia edilmekte ise de maluliyet oranı tıbbi olarak kesinleşmiş olmadığını beyan ederek, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı ile davalılar ….. ile ….. vekili tarafından 07/11/2019 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ekinde davacı vekili ile davalılar … ve … vekillerinin birlikte imzalamış olduğu sulh protokolü sunulmuş, incelenmesinde; davalı şahısların davacıya ödeyeceği tazminat miktarının belirlendiği ve ödeme yapıldıktan sonra davacının icra dosyası ile iş bu davadaki maddi ve manevi tazminat iddia ve taleplerinden tüm sonuçları ile vazgeçeceğinin belirtildiği, ayrıca son maddede davalı … şirketi lehine iş bu protokol nedeniyle çıkacak vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı … tarafından üstlenileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında; : “Biz sunduğumuz sulh protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep ederiz. Bizim sulh protokolü doğrıultusunda alacaklarımız ödenmiştir. davalılar … ve …’dan işbu doısya kapsamında herha ngi bir alacağımız kalmamıştır. Davalı … şirketince de tarafımıza dava öncesinde ödeme yapılmıştır. Bu nedenle davalı … şirketinden de dava konusu kaza nedeniyle bir talebimiz yoktur. Sunduğumuz sulh protokolünün 5. maddesinde davalı … şirketine herhangi bir vekalet ücreti veya yaergılama gideri çıkması halinde davalılar …’nın bu borcu üstlenmeyi kabul ettiği belirtildiğinden bu husus nazara alınarak karar verilmesini talep ederiz” demiştir.
Davacı ile davalılar … ve …’ın sulh oldukları, davacının sulh nedeniyle davalı … şirketindin de bir talebinin kalmadığını bildirdiği nazara alınarak sulh nedeniyle dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davacının ve davalılar … ve …’ın masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşıldığından bu taraflar yönünden karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Sulh nedeniyle dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken harcın peşin alınandan mahsubu ile 293,99-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafın ve davalılar … ve …’ın vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Davalı … şirketinin davalılarla müteselsil sorumlu olması ve dosya kapsamına sunulan deliller, soruşturma dosyasındaki kusur raporuna göre davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun belirlenmesi nazara alındığında davanın açılış tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla HMK 331 madde uyarınca taktiren davalı … Şirketi lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dair davacı vekili ile davalı şahıslar vekilinin yüzlerine karşı, davalı … şirketinin yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır