Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2020/176 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/686 Esas
KARAR NO : 2020/176

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilin şirketi …. Motor – … Sinop merkezli bir şirket olup tarım ve hayvancılık sektürönde faaliyet göstermekte olduğu, icra dosyasında alacaklı konumunda bulunan …. Hırdavat isimli firma müvekkilin şirketiyle aynı sektörde ticaretine devam etmekte olduğu, ticari hayatta rakip olduklarından ötürü alacaklı tarafından müvekkil …’in tanınmaması ihtimali hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müvekkilin Sinop’ta bulunan şirket adresinde yapılan haciz sırasında alacaktı tarafından dosya borçlusu ile müvekkilin bir bağlantısının olmadığı, müvekkil şirket adresine kötü niyetli olarak fiili haciz için gelindiği, haciz esnasında müvekkilin şirketinin üretim sahasına, müdüriyetine ve mahrem olan her türlü alanına girilerek şirketin ticari sırları deşifre edildiği, bu hareketler haksız rekabet kurumunca da ihlal kapsamında olduğu müvekkil şirkete büyük zararlar verdiği, müvekkili … hayatı boyunca borçlu olarak bir icra takibine taraf olmadığı, her zaman kendisinin alacaklı taraf olduğu, müvekkilinin Türkiye’nin önde gelen üretim yapan tacirlerinden biri olup hayatı boyunca ilk kez karşılaştığı ve büyük üzüntü, elem, kedere sebebiyet veren bu olaya karşılık davalı şirketin manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın bir ticari dava olduğunu, müvekkili ve davacı yanın bir tacir olduğunu ve uyuşmazlığın da ticari işletme ile ilgili hususlardan doğmuş olduğu bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri değil, Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından dava şartı olarak öngörülen arabulucuk şartının yerine getirilmemiş olduğunu, davanın usulden reddi gerektiğini, borçlusu …. alacaklısı müvekkili …. Hırdavat’ın olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında talimat ile Gerze İcra Müd.’nün …. Talimat sayılı dosyası ile …. Motor adlı şirkete borçlu ile hukuki ve akdi bir bağ olduğundan ötürü hacze gelinmiş olduğunu, ancak şirkete hacze gelindiğinde mahalde bulunan … ve …’ın istihkak iddiasında bulunmuş olduklarını, ancak istihkak iddiasında bulunmalarına rağmen soyut iddialardan öte bir şey ortaya koyamamış olduklarını, İstanbul … İcra Müd.’nün …. Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldıktan sonra borçlu tarafça adına kayıtlı gayrimenkulleri 3.şahıs … adlı bir şahsa devrederek alacaklı müvekkilinden mal kaçırmış olduklarını, buna ilişkin İstanbul …. Asliye Hukuk Mahk.’nin …. E.sayılı dosyasında tasarrufun iptali davası açıldığını, davalı …’nın cevap dilekçesinde borçlu tarafça alacaklıdan mal kaçırma amacıyla ilk önce kendi adına devredildiğini, sonrasında istihkak iddiasında bulunan …’a gayrimenkullerin devredildiğini beyan etmiş olduğunu, ortada haksız bir fiilin gerçekleşmiş olması, haksız fiil ile bağlantılı olarak kötü niyet ve ağır kusurun bulunmuş olması, bu haksız fiilin, kişide bir elem, keder ve psikolojik bir buhrana sebebiyet vermiş olması ve davacının ticari şirket niteliği de gözetilerek, tüzel kişiliğin manevi değerlerine dahil bulunan ticari itibarının sarsılıp sarsılmadığının Borçlar Kanunu 49.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi, manevi tazminatın koşullarının açıkça bu ilkeler gözetilerek gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir sonuca varılması gerektiğini, borçlu ile 3.şahıs arasında olan hukuki muvazaalı işlemlerden ötürü ilgili mahalde haciz yapılmış olup malların yedi emin olarak kendilerine bırakılmış olduğunu, herhangi bir muhafaza işlemi gerçekleştirilmediği gibi, söz konusu hacizden kimsenin haberi dahi olmadığını, 3.kişilerin her zamanki ticari hayatına sorunsuz ve normal bir şekilde devam etmiş olduklarını, davacı yanın elem, keder ve psikolojik buhrana sebep olunduğundan bahisle 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemesinin işbu davayı sebepsiz zenginleşme aracı olarak gördüklerinin bir göstergesi olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davalının dava dışı …’in borcu nedeniyle davacı aleyhine başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle, davacı tarafından kötüniyet iddiasına dayalı açılmış manevi tazminat davası istemine ilişkindir.
Dosyanın Mahkememize Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas … Karar sayılı kesinleşmiş görevsizlik kararı ile tevzi edildiği anlaşıldı.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası, Gerze İcra Müd.’nün …. Talimat sayılı dosyasının uyap suretleri ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davacı vekili tarafından 17/02/2020 tarihinde dosyaya sunulan dilekçe ile tarafların birlikte imzalamış olduğu sulh protokolü olduğu görülmüş, davacının masraf ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşıldığından; davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın sulh nedeniyle konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 799,48 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Protokol içeriği dikkate alınarak vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/02/2020

Katip ….
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır