Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/683 E. 2021/787 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/683 Esas
KARAR NO : 2021/787

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça davalı şirket aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas (…. E) sayılı dosyasından icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın iş bu icra takibine itiraz etmiş olduğunu, yapılan itirazın kendilerine tebliğ edilmemiş olduğunu, itiraz edildiğinin 03.04.2019 da öğrenilmiş olduğunu, itiraz üzerine başvurulan arabuluculuk görüşmelerinde de tarafların anlaşamamış olduklarını, davacı tarafın davalı şirketten yapılan inşaat işleri gereği alacağı bulunduğunu, davalı tarafa yapmış olduğu … Kaba İnşaat İşleri için 2.018.705,58 TL’lik iş yapılmış olduğunu, davalı şirket tarafından düzenlenen hak ediş raporlarından; … Kalıp Demir Beton İşleri olarak birimi 30 TL den 6.810,27 birim iş ve toplam 204.308,10 TL’lik iş, …. Demir Beton ve Duvar İşleri olarak birimi 38 TLden 47.510,46 birim iş ve toplam 1.805.397,48 TL’lik iş, … Betonları olarak 9.000 TL’lik iş olarak ve bu şekilde toplam hak ediş miktarının 2.018.705,58 TL olduğu hususunun bu şekilde sabit olduğunu, davalı tarafın 2.018.705,58 TL borca karşılık para makbuzu ile 1.804,149 TL ödeme yapmış olduğunu, davalı tarafın bakiye borcu olan 214.556,58 TL’yi ödememiş ve bu kadar borcu bulunduğunu, icar takibi ile hak edişten fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile bu alacaktan 118.000 TL alacağın talep edilmiş olduğunu, icra takibinde hak ediş raporları evrakları sunulmuş ve davalıya icra takibi ödeme emir ile birlikte tebliğ edilmiş olduğunu, davalı tarafın bu hak ediş raporlarına ve imzalara itiraz etmemiş olduğunu, davalı tarafın bu borcuna karşılık ödeme yaptığına dair delil sunması gerektiğini beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile Terditli olarak; itirazın iptali davasının kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı takdir edilmesine, davanın kabul edilmemesi halinde, normal alacak davası olarak davanın kabulü ile 118.000 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinin netice kısmında ” itirazın iptali davamızın kabulüne, itirazın iptali davamızın kabul edilmemesi halinde normal alacak davası olarak ” kabulüne karar verilmesini terditli olarak talep etmiş olduğunu, Terditli davayı düzenleyen HMK. 111.madde ” davacı , aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik -ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır.” hükmüne haiz olduğunu, davacının talebinin bu hükme aykırı olup, davacının talebi iddia olunan alacağın tahsili olduğundan aslilik-firilik ilişkisi olmadığını, davacının davasını açıklaması, somutlaştırması gerektiğini, itirazın iptali için davanın icraya itirazdan itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğini, oysa ki davanın 1 yıl içinde açılmamış olduğunu, davanın öncelikle zaman aşımı yönünden reddi gerektiğini, davacı …’in, müvekkili şirketle taşeron sözleşmesi imzaladığını, yaptığı inşaat işlerinden dolayı hak ediş raporları bulunduğunu, ve bu hak ediş raporlarına binaen eksik ödenen alacağının bulunduğunu iddia ve talep ettiğini, davacının müvekkili şirket nezdinde şantiye şefi olarak SSK’lı çalışmış olduğunu, hak ediş raporlarını kabul etmediklerini, davacının taşeron olarak müvekkili şirkete kesilmiş herhangi bir faturası da mevcut olmadığını, davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağı da mevcut olmadığını, davacının davasını ticari defterleri ile kanıtlaması gerektiğini, davacının ileri sürdüğü tüm iddialar ve belgelerin asılsız olup kabul etmediklerini beyanla; davanın reddine, mahkeme masraf ve ücreti vekaletin davacıya aidiyetine, davacının %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, taraflar arasında imzalanan inşaat işi hak ediş alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 118.000,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ve Bakırköy …. İş Mahkemesinin …. E. sayılı dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ticari Defter ve belgeleri, dosya kapsamı ve mahallinde inceleme yapılmak suretiyle davacı ve davalı arasında taşeron sözleşmesi bulunup bulunmadığı, tespit edilmesi halinde davacı tarafın sözleşme ile üstlendiği edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirip getirmediği, davacı tarafa söz konusu edimler nedeni ile ödeme yapılıp yapılmadığı, sözleşme kapsamında davacının davalı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarıın tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve mahallinde 26/04/2021 günü, saat 15.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, İnşaat Mühendisi bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi … 14/06/2021 tarihli raporlarında özetle; davacı tarafın 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın 2016-2017-2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde, davacı tarafın 2016-2017-2018 yılı ticari defter ve kayıtlarında, davalı taraf ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin, kaydının, borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığını, davalı Tarafın 2016-2017-2018 yılı ticari defter ve kayıtlarında, davacı taraf ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin, kaydının, borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığını, davacı tarafın 01.06.2017 tarihli TAŞERON HAKEDİŞ RAPORUNA dayanarak 2.018.705,58 TL tutarında alacağının olduğunu beyan ettiğini, dosya muhteviyatına sunulan PARA MAKBUZU ile 1.804.149,00 TL ödeme yapıldığını beyan ettiğini, 01.01.2016-31.06.2017 tarihli PARA MAKBUZUNUN üzerinde 1.804.149,39 TL tutarının yazdığını, PARAYI ALAN kısmına … isminin yazıldığını ve imzalandığını, davalı tarafın unvan bilgilerinin yer aldığını, 2.018.705,58 TL – 1.804.149,39 TL = 214.556,19 TL davacı taraf alacak hesabı netice itibariyle, 214.556,19 TL bakiye alacağının olduğunu iddia ettiğini ve 23.01.2018 tarihinde 118.000,00 TL tutar üzerinden takibe geçtiğini, takdir ve değerlendirmesi mahkemeye ait olmak üzere incelenen defter kayıtlarına göre davacının, davalı taraftan alacaklı olmadığını, yapılan hak ediş raporuna, yapılan işin metrajına ve sözleşme birim fiyatlarına göre; icra takibinin, takip talebindeki miktar kadar asıl alacak yönünden 118.000,00 TL olarak devam etmesi gerektiği yönününde görüş ve kanaatlerinin oluştuğunu, borca itiraz tarihinin 06/02/2018 tarihi olduğunu, Arabuluculuk başlangıç süresinin 03/04/2019 tarihi olduğunu, eldeki İTİRAZIN İPTALİ davasının dava tarihinin ise 11/09/2019 tarihi olduğunu, dosyada mevcut olan Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Es sayılı dosyasında 10/12/2020 tarihli icra dairesi yazısına göre borca itirazın alacaklı tarafa tebliğ edilmediğinin belirtilmiş olduğunu, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirlerine ait olduğunu bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davacının talebinin hakediş alacağının tazmini amacı ile başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ekinde her iki tarafında imzası bulunan taşeron sözleşmesi ve davacı adına düzenlenmiş hakediş raporu sunulmuştur. Davalı taraf ise, davacının davalı şirket bünyesinde şantiye şefi olarak çalıştığı, hak ediş raporlarını kabul etmediklerini, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu herhangi bir fatura bulunmadığı savunmasında bulunmuştur. Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ve Bakırköy …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarının incelenmesinde iş bu dosya davacının da iş yerinde meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğuna hükmedildiği görülmüştür. Bu nedenle davalı tarafın, davacının SGK’lı çalışanı olmasının sonucu değiştirmeyeceği ve cevap dilekçesi içeriğinde açıkça dava dilekçesi ekinde sunulan taşeron sözleşmesine itiraz edilmediği hususları bir arada düşünülerek davacı tarafın alacağının bulunabileceği sonucuna varılmıştır. Alınan bilirkişi raporu ile taraf defterlerinde davacı ve davalı arasında herhangi bir cari hesap hareketinin, kaydının, borç veya alacak bakiyesinin bulunmadığı görülmüş ise de, teknik bilirkişi tarafından taşeron sözleşmesine istinaden hesaplama yapıldığı görülmüştür. Davalı tarafın açık bir şekilde taşeron sözleşmesine itiraz etmemesi ve Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ve Bakırköy …. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarına yansıyan bilgiler bir arada değerlendirilerek teknik bilirkişi tarafından yapılan hesaplama kabul edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın kabulüne, alacağın varlığı ve miktarı yapılan yargılama ile tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibinde davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihi itibari ile avans faizi İŞLETİLMESİNE,
2-Alacağın varlığı yapılan yargılama ile tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 8.060,58 TL harçtan peşin alınan 1.425,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.635,43 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 1.469,55 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.898,20 TL olmak üzere toplam 3.367,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 15.160,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸