Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2020/878 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/679 Esas
KARAR NO : 2020/878

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 15/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yöneticisi olan … ile davalı şirket arasında 2014 yılında diş hekimliği sözleşmesi imzalanmış olduğunu, sözleşme gereği müvekkilinin … Hastanesinde Diş Hekimi olarak çalışmasının kararlaştırılmış olduğunu, …’ün davalı iş yerinde diş hekimi olarak çalışmakta iken davalı yan’ın vergi yükümlülüğünden kurtulabilmek amacı ile …’ten şirket kurmasını ve faturaları artık kendi adına kesmesini talep etmiş olduğunu ve tarafların aralarında …’ün kuracağı şirket üzerinden … Hastanesi’nde diş hekimliği hizmeti sunmak üzere anlaşmış olduklarını, anlaşma gereği …’ün müvekkili … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’yi 30/04/2018 tarihinde kurmuş ve bu tarihten itibaren de şirket üzerinden davalı iş yerinde diş hekimliği hizmeti sunmaya başlamış olduğunu, müvekkili … Sağlık ve Eğitim Hiz. Tic. Ltd. Şti. İle davalı yan arasında iş yeri cirosunun %66’sının müvekkiline ait olacağını, diş hekimliği polikliniğinde çalışan işçilerin SGK ve maaşlarının müvekkiline ait cirodan kesinti yapılarak ödeneceğinin kararlaştırılmış ve çalışanların maaş ve SGK ücretlerinin de müvekkiline ait cirodan kesinti yapılmak sureti ile ödenmiş olduğunu, davalı yanın her ne kadar Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde anlaşmanın yalnızca … ile olduğunu, müvekkili … Sağlık ve Eğitim Hiz. Tic. Ltd. Şti. İle aralarında herhangi bir sözlü yada yazılı anlaşma olmadığını beyan etmiş ise de beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, zira …’ün davalı iş yerinde 5510 sayılı yasanın Ek 10.m yeniliğinin getirildiği andan itibaren yönetici bulunduğu şirket adına fatura kesmiş ve söz konusu faturaların ödemelerinin de davalı yan tarafından herhangi bir itiraza uğramadan yada herhangi bir ihtirazi kayıt sunulmadan zamanında ödenmiş olduğunu, ödemelerin müvekkili … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin …. Bankası … Şubesinde bulunan … hesap numarası üzerinden yapılmış olduğunu, davalı şirketin basiretli bir tacir olarak arasında sözleşme bulunmayan bir şirkete sunduğu faturaya istinaden ödeme yapmasının mümkün olmadığını, davalı şirkete sunulan faturaların düzenli olarak ödenmesinin de aradaki sözleşmenin kanıtı olduğunu, davalı yanın müvekkilinin sunmuş olduğu faturaları itiraz etmeksizin ve ihtirazi kayıt sunmaksızın bugüne kadar ödemesi ve ödenmeyen faturalar için hakkında icra takibi başlatıldığı zaman şirket ile arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığı iddiası ile icra takibine itiraz etmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığını, davalı borçlunun kötü niyetinin göstergesi olduğunu beyanla; Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere borçlu aleyhinde icra inkar tazminatı hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm davacı taleplerinin zamanaşımına uğramış ve kanunen tayin edilen hak düşürücü sürelerin geçmiş olduğunu, davacı şirket ile …’ün, müvekkili şirketten alacaklı oldukları iddiası ile Silivri İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile müvekkili şirket aleyhine, borcun sebebi olarak ‘’30.03.2019 tarihli 774,00-TL asıl alacak ve 30.04.2019 tarihli 16.776,00-TL asıl alacak’’ diyerek ve ödeme emrine 30.04.2019 tarihli 16.776,00-TL bedelli bir adet fatura ekleyerek, alacaklı olduğu iddiası ile ilamsız icra takibi başlatmış olduklarını, söz konusu ödeme emrine müvekkili şirketçe 03.06.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz edilmiş ve takibin durmuş olduğunu, müvekkili şirketin icra takibinde alacaklı görünen davacı şirkete ve …’e ‘‘30.03.2019 tarihli ve 30.04.2019 tarihli faturalar’’ sebebiyle herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı şirket ile davalı müvekkili şirket arasında ne yazılı ne de sözlü hiç bir sözleşme/akit bulunmadığını, … ile davacı şirketin yetkilisi/temsilcisi sıfatı ile hiç bir ticari ya da akdi ilişki kurulmamış olduğunu, Diş Hekimi …’ün müvekkili şirket tarafından işletilmekte olan … Hastanesi’nde en son 25.06.2014 tarihinde geçici kadrolu diş hekimi olarak 4A’lı olarak çalışmakta iken, kendi talebi ile 30.04.2018 tarihinde 4B’li hekim olarak çalışmak üzere istifa etmiş olduğunu, bu tarihten sonra geçici kadrolu diş hekimi olarak, 01.05.2018 tarihli hekimlik sözleşmesi ile … Hastanesi’nin Diş Polikliniğinde, 5510 sayılı Kanuna 6645 sayılı Kanun ile eklenmiş olan Ek 10.maddesi uyarınca 4B statüsünde Hizmet Karşılığı Gelir Paylaşımı esasına esasına göre “Diş Hekimi” olarak çalışmaya başlamış olduğunu, Diş Hekimi …’ün vermiş olduğu sağlık hizmeti karşılığı elde ettiği gelirinin (vergisel açıdan gerekli olması nedeniyle) iddialarının aksine tercihi doğrultusunda, yetkilisi ve sahibi olduğu şirket üzerinden faturalandırmış olduğunu, nitekim esnaf statüsündeki hekimlerin, vermiş oldukları hizmet karşılığı ya fatura ya da serbest meslek makbuzu kesmekte olduklarını, davacı vekilinin iddia ettiğinin aksine, …’ten şirket kurmasının talep edilmemiş olduğunu, …’ün 4B’li hekim olarak sebest meslek makbuzu da kesebilecekken, şirket kurarak, 4B’li hekim olarak elde ettiği gelire karşılık fatura kesmeyi tercih etmiş olduğunu, müvekkili şirketin kendisinden şirket kurması yönünde bir talebi olmadığını, zira pek çok hekim 4B’li çalışması karşılığından serbest meslek makbuzu kesmekte olduğunu, Diş Hekimi …’le müvekkili şirket tarafından işletilmekte olan hastanede çalıştığı süre boyunca 01.05.2018 tarihli ”Hekim Sözleşmesi” kapsamında çalışılmış olduğunu, …’ün vergisel açıdan tercihinin fatura kesmek olduğu için, vermiş olduğu hizmet karşılığı elde ettiği geliri, sahibi ve yetkilisi olduğu şirketi üzerinden faturalandırmış olduğunu, Davacı şirket ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin mahiyeti bu şekilde olup, iddia edildiği şekilde, davacı şirketten herhangi bir hizmet alımı söz konusu olmadığını, Bu nedenle dava dilekçesinin 2.maddesindeki; “Yukarıda ayrıntılı bir şekilde izah edildiği üzere müvekkil … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic.Ltd.Şti.ile davalı yan ile yapılan sözlü akit uyarınca alınan hizmet karşılığında…” şeklindeki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını, … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.’nin … ile müvekkili şirket arasında münakit olan Hekimlik Sözleşmesine istinaden herhangi bir hak veya alacak talebinde bulunabilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle davacı şirketin huzurdaki itirazın iptali davasını açmak bakımından da aktif husumet ehliyeti de olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında, davacı tarafından müvekkili şirket adına fatura düzenlenmesini gerektirecek herhangi bir mal teslimi ve/veya hizmet verilmesinin söz konusu olmadığını, takibe dayanak gösterilen faturalardan 30.04.019 tarihli …. seri ve sıra numaralı 16.776-TL bedelli faturanın daha önce … Sağlık ve Eğitim Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından keşide edilen Silivri …. Noterliğinin 16.05.2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde müvekkili şirkete gönderilmeye çalışılmış olduğunu, ancak müvekkili tarafından söz konusu ihtarnameye karşı Bakırköy … Noterliğinin 21 Mayıs 2019 tarihli,… yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi keşide edilmiş ve ekinde 30.04.019 tarihli …seri ve sıra numaralı 16.776-TL bedelli faturanın iade edilmiş olduğunu, takibe dayanak gösterilen 30.03.2019 tarihli, 774,00.TL miktarlı faturanın ise müvekkili şirkete hiç tebliğ edilmemiş olduğunu, yani müvekkili şirket kayıtlarında böyle bir faturanın da bulunmadığını, nitekim ödeme emri ekinde de sadece 30.04.2019 tarihli, 16.776,00.TL miktarlı faturanın fotokopisinin gönderilmiş olduğunu, müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmadığından, takip tarihine kadar işlemiş faiz adı altında talepte bulunulabilmesinin de mümkün olmadığını, alacağın likit olmadığını beyanla; dava dilekçesi eklerinin (var ise) kendilerine tebliğe çıkarılmasına, davacının davasının öncelikle usulden reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama sonucunda da esasa yönelik beyan ve savunmaları neticesinde davacının davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı … Sağlık ve Eğitim Hizm. Tic. Ltd. Şti. İle dava dışı … tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 774,00 TL asıl alacak, 11,45 TL işlemiş faiz, 16.776,00 TL asıl alacak, 119,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.681,41 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise ticari ilişkinin mahiyetinin ne olduğu, kesilen faturaların mahiyeti, davacının esnaf olup olmadığı, faturaların kim tarafından ve kimin adına kesildiği, davacının davalı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında alacaklı olup olmadığının tespiti için ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusu hususların tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 30/12/2019 günü, saat 15:30’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Mali Müşavir bilirkişi … ve Sözleşme Uzmanı bilirkişi … 30/04/2020 tarihli raporlarında özetle; taraflar arasındaki ticari defterler incelendiğinde bir ticari ilişkinin kurulmuş olduğunu, bu ticari ilişkinin varlığı göz önünde bulundurulduğunda, davacının bedel/ücret talebinde bulunabileceğini, davacı şirketin, kendi ortağının faaliyeti nedeniyle somut olaydaki gibi bir ticari ilişki neticesinde bir talepte bulunabilmesi için öncelikle işin yapıldığının ispatının gerektiğini, davacı şirketin 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi 29.05.2019 itibariyle davacının davalıdan 17.551,24 TL alacaklı olduğunu, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi 29.05.2019 itibariyle davalının davacıya 775,24 TL borçlu olduğunu, …’ün Nisan 2019 tarihini de içine alacak bir dönemde davalıya hizmet verdiğini ve bu hizmet dolayısıyla ücrete hak kazandığını ve bu doğrultuda somut olaydaki ticari ilişkinin özelliği gereğince faturaların davacı şirket tarafından kesilmesi yönündeki taraflar arasındaki arasındaki uygulama dikkate alınacak olduğunda davcı şirket tarafından tanzim edilen fatura bedelinin ve neticeten davacının icra takibine konu ettiği bedelin talep edilebileceğini bildirmişlerdir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, davacının talebinin faturaya dayalı alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan icra takibinin faturaya dayalı olarak başlatıldığı, alınan bilirkişi raporu ile tarafların ticari defterlerinin incelendiği, davacı tarafın defterlerinde takibe konu her iki faturanın da yer aldığı davalı tarafın defterlerinde 31.03.2019 tarihli faturanın kayıtlı olduğu, bu fatura borcuna yönelik davalı tarafın ödemesinin her iki taraf defterlerinde de kayıtlı olduğu, bakiye 774,75 TL alacağın bulunduğu, diğer takip konusu 30.04.2019 tarihli faturanın davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı, ne var ki davacı tarafından verilen BS bildirimlerinde bu tutarın dahil edilerek bildirim yapıldığı ve davalı tarafından davacı tarafa gönderilen cevabi ihtarnamede sözleşmenin 02.05.2019 tarihi itibari ile sona erdiği belirtilmekle nisan ayına ilişkin olarak da hizmetin verildiğinin ve fatura konusu borcun varlığının kabulü gerekeceği, davacılı tarafın, takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair delil bulunmaması nedeni ile faiz talebinin yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibinde yapılan itirazın KISMEN İPTALİ İLE takibin 17.550,00 TL asıl alacak, 119,96 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminatının kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 3.510,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.207,03 TL harçtan peşin alınan 301,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 905,07 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,

5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 346,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça sarf edilen bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.285,10 TL yargılama giderinin kabul oranı (%99,94) ret oranı (%0,06) dikkate alınarak hesaplanan 1.284,33TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı tarafça yapılan 16,20 TL yargılama giderinin ret oranı (0,06) dikkate alınarak hesaplanan 10,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 11,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸