Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/677 E. 2019/886 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/677 Esas
KARAR NO : 2019/886

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 09/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2019
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkili …’dan alacağı olmasından ötürü Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, alacak miktarı kanuni süresinde kesinleştiğini, müvekkilinin ilk sıradan haciz yaptığını, müvekkili ilk sırada haciz yapmış olduğundan ve rehin hakkının önceliği olmasından ötürü sıra cetvelinin sırasına ilişkin itirazının bulunmadığını, fakat haciz konusu …’a ait …. plakalı araçta … A.Ş. lehine verilmiş bir rehin olduğunu, rehin hakkının önceliği olmasından ötürü Bakırköy İcra Müdrülğü tarafından … A.Ş.’ye 01/04/2019 tarihinde rehin alacağının miktarı sorulduğunu, … A.Ş. aynı gün 01/04/2019 tarihinde icra dairesine cevap yazarak miktarının 6.552,41-TL olduğunu bildirdiğini, müvekkili de bu bilgiye yani … A.Ş.’nin alacak miktarına istinaden bütün satış masraflarını yaparak aracın satış işlemlerine başladığını, böylece 25/06/2019 tarihinde 16.150-TL bedelle aracın satım işlemi gerçekleştiğini, satış işlemi sonucu rehin bedelinin son miktarını sormak için Bakırköy … İcra Müdürlüğü yine … A.Ş.’ye defalarca yazı yazmış fakat daha önce aynı gün cevap veren … A.Ş. uzunca bir süreye tekidli yazısında rağmen cevap yazmadığını, en sonunda rehin alacağının 23/08/2019 tarihinde borçlunun oğlu olan davalı …’a 12.723,50-TL’ye temlik edildiğinin bildirildiğini, … temlik sözelşmesi sonucu külli halef haline geldiğini, daha önce aynı gün cevap yazan … A.Ş.’nin defalarca yazılan yazılarak rağmen cevap vermemesi 2 aya yakın bir süre sonunda cevap yazması önemli bir tereddüt konusu olduğunu, müvekkili aleyhine işlemler tasarlandığını ve gerçekleştirildiğini, 01/04/2019 tarihinde 6.552,41-TL olan alacak hiçbir şekilde 4 ay içinde yaklaşık %100 artamayacağını, temlik bedelinin yazılmasından ötürü müvekkiline 1 kuruş dahi ödenmeyeceğini, alacak tutarının bilerek ve muvazaalı işlemlerle müvekkili aleyhine köpürtülerek müvekkilini satış işleminden para alınmasının engellenmiş olduğunun düşünüldüğünü, Finans Kuruluşuna zaten borçlu olan bir şahsın borcunun belki başkaca işlemlerle %100 artmasının mümkün olmadığını ve bu artışın hayatın olağan akışına uygun düşmediğinin açık olduğunu, burada İİK m. 331 ve 332 anlamında suçun işlendiğini, müvekkili aleyhine yapılan bu işlemlerden dolayı Cumhuriyet Savcılığında suç duyurusunda bulunacağını İcra Ceza Mahkemesinde dava açacaklarını, ayrıca … A.Ş. cevabı yazısında rehin bedelinin değil temlik bedeli bildirimi yaptığını, bu temlik bedelinin içeriğinde hangi kalem alacaklarının bulnuduğunun bildirilmediğini, davalının alacağının muvazaalı olarak arttırılmış olduğundan sıra cetveline davalıya ayrına payın iptal edilerek satış bedelinin müvckkilinin alacaklı olarak yer aldığı Bakırköy …. . İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasına ödeme yapılmasına, sıra cetvelinin bu şekilde iptaline ve düzeltilemsine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Bakırköy … icra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki davalının temlik sözleşmesine istinaden İİK m.142 gereğince muvazaa nedeniyle yapılan itiraza ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince her iki tarafın ticaret işletmeleriyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile bu maddede sayılan hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu, aynı yasanın 5. maddesi gereğincede bu şekildeki ticari davaların ticaret mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır.
İcra İflas Kanununun 142/1 maddesi gereğince cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel içeriğine itiraz edebilir. Bu hükümde yer alan alakadarlar, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade etmektedir. Bu maddenin mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. İİK’nun 235/1 maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3 maddesindeki gibi iflas davaları için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda davacı icra dosyasında alacaklı, dava dışı … ise borçludur. Davacı taraf dava dilekçesinde, icra dosyasında satışa konu olan araç üzerinde öncelikli rehin hakkı sahibi olan dava dışı … A.Ş.’nin borçlu … dan olan alacağını rehin hakkıyla birlikte borçlunun oğlu …’a temlik ettiğini, fakat temlik ve rehin miktarının muvazaalı olarak arttırıldığını ileri sürerek sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın iptalini talep etmektedir. Davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki bulunmadığı gibi, bir kambiyo hukuku ilişkisi de mevcut değildir. Somut olayımızda olduğu gibi taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki yada TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerini uygulanmasını gerektiren kambiyo hukuku ilişkisi bulunmadığı hallerde genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin İcra İflas Kanununun 142/1 maddesi’nde belirtilen mahal mahkeme olduğunun kabulü gerekir. Zira TTK’nun 4. Maddesinde belirtildiği gibi taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmamaktadır, yine TTK’nun 4. Maddesinde düzenlenen hususlardan doğan bir dava da söz konusu değildir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin iş bu davada, taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmadığından, görevli mahkemenin İcra İflas Kanunun 142/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın görev nedeni ile usulden reddine, dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:

HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın görev nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin görevsizliğine,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20 maddesi gereğince verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememiz başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesinin talep edilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun kararın tebliği ile ihtar edilmiş sayılmasına,
4-HMK nun 331/2.maddesi gözetilerek davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır