Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/673 E. 2019/935 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/673 Esas
KARAR NO : 2019/935

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2019
G.KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;müvekkili …’in …Bank …şubesinde mevcut hesapları ve yatırımları bulunduğunu, müvekkilinin bu hesaplarla çeşitli bankacılık işlemleri yaptığını, müvekkilinin 400 bin ABD doları değerinde Türev işlemi olarak adlandırıldığı bilinen hesap işlemi 15/08/2018 tarihinde kapatılması gerekirken 14/08/2018 tarihinde onay alınmadan kapatıldığını, müvekkilinin bankaya yapmış olduğu herhangi bir yazılı veya sözlü bir emri bulunmadığını, bu nedenle yapılan işlem usule aykırı olduğunu, banka tarafından haksız fiil gerçekleştirildiğini, bu konuda davalı bankaya daha önce (… ) takip kodu ile şikayet yapıldığını, bu yapılan şikayet ile müvekkilinin yaşadığı mağduriyetin bildirildiğini ve davalı bankanın cevabında “müvekkilin sözlü olarak onay verdiği, şube tarafından tanınan bir müşteri olması sebebiyle işlem yapıldığı” şeklinde olduğunu, işbu hususun usule ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, bankanın tanınma sebebiyle hesaplar üzerinde hiçbir işlem yapma yetkisi bulunmadığını, sözlü olarak onay vermiş olsa bile bu işlemin prosedürü olarak yazıya dökülmesi zorunluluğu olduğunu, ancak böyle bir prosedür işlememiş banka yetkilisi tarafından uygunsuz şekilde hesap üzerinde işlem yapıldığını, bu hususta davalı bankaya 22/03/2019 tarihli …. numaralı ihtarname gönderildiğini, ihtarnameni …. Bank …şubesine gönderilerek müvekkilinin zararının iadesi talep edildiğini, bakiyenin 7 gün içinde müvekkiline ödenmemesi halinde yasal yollara başvurulacağını, dava açılacağı belirtildiğini, ancak banka tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle yasal yollara başvurma gerekliliğini doğurduğunu, davalı banka tarafından açıkça yasaya aykırı olarak emir talimat alınmadan kapatılan 400.000 Amerikan Doları işlemi sebebiyle müvekkilinin hesabından 202.800-TL alındığını, banka tarafından yapılan bu tahsilatın müvekkili tarafından fark edilmesi akabinde davalı bankaya itiraz edildiğini, fakat usule ve yasalara uygun hiçbir açıklamada bulunulmayıp belge de sunulmadığını, emir alınmadan yapılan bu kapatılma işlemi sebebiyle müvekkilinden yapılan para tahsilatının haksız olduğunu, açılan davanın kabul edilerek 202.800-TL alacağının faiz ve tüm ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davalı bankaya müzekkere yazılarak dava konusu işlemin hangi hesaptan gerçekleştiği ve hesabın ticari hesap olup olmadığı hususu sorulmakla, davacının …Şubesi’nde bulunan hesabında gerçekleştirildiği, söz konusu hesabın ticari hesap niteliğinde olmadığı bildirilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise, tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 madde ve fıkrasında da, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile banka arasında davacının ticari olmayan hesabına ilişkin bilgisi, rızası dışında işlem yapılıp yapılmadığı, bu işlem nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi olup buna bakma görevi Tüketici Mahkemeleri’ne ait olmaktadır. HMK’nın 1, 114/1-c, 115/1-2 maddeleri uyarınca mahkeme görevsiz olduğu durumlarda görevsizlik kararı vermesi gerektiği, görev kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese bile mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerektiğinden resen görevsizlik kararı vermek gerekmiştir. Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adiye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır