Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/667 E. 2019/1399 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/667
KARAR NO : 2019/1399

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 04/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 24/12/2019
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehine ipotek tesis edilen … İş Güvenliği Sağlığı şirketinden 26/02/2014-26/02/2019 yılları arasında satış danışmanı olarak çalıştığını, …, …, …., …. Ada, …. parsel, …. Blok, …. numarada kain taşınmaz üzerine kredi çekileceği ve kredinin kısa süre sonra kapatılacağına davacının ikna edildiğini, işini kaybetmek istemeyen müvekkilinin 11/06/2014 tarih, … yevmiye no’lu resmi senediye taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, taşınmazın aile konutu olduğunu, dava dışı şirketin kredi borcunu kapattığını, ipoteğin fekkedilmediğini, dava dışı şirketin taşınmazı yeniden teminat göstererek kredi çektiğini, akabinde davacı aleyhine Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ipotek senedinin genel işlem koşulları çerçevesinde geçersiz olduğunu, ön bilgilendirme yükümlülüğünün ihlal edildiğini, sözleşme koşullarının kişilik haklarına aykırılık teşkil ettiğini, davacı ile davalı bankanın iradelerinin uyuşmadığını belirterek davanın kabulu ile sözleşmenin geçersizliğine, ipotek kaydının iptaline, mümkün görülmezse zararın tazminine, takibin tedbiren durdurulmasına, icranın geri bırakılmasına, dosyanın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5’inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“Madde 5/A – (1) Bu kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3’üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile,
“Dava şartı olarak arabuluculuk,
Madde 18/A – (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Görevli mahkeme, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun kaynaklandığı sözleşmenin niteliğine göre belirlenecektir. Somut olayda, ipoteğin teminat altına aldığı borç dava dışı şirketin davalı bankayla akdettiği ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar ise mutlak ticari davalardır.
Davacı dava dilekçesinde ipotek akdinin geçersizliğinin tespiti, ipotek kaydının kaldırılması, mümkün görülmediği taktirde tazminat, takibin iptali ile borçtan sorumluluğunun kaldırılması şeklinde talepte bulunmuş olup, talebi hukuki mahiyeti itibariyle ipotek akdinin geçersizliğinin tespiti, menfi tespit, ipoteğin fekki olmadığı taktirde tazminata ilişkin olup, dava şartı arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. 6102 Sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrasına aykırı olarak arabuluculuk kurumuna başvuru yapılmadan açılmış davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın 7155 sayılı yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A aynı yasa ile değişik 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 1. Fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL harçtan, peşin alınan 10.246,50-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 10.202,10 -TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 18/12/2019

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı