Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/651 E. 2020/106 K. 31.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/651 Esas
KARAR NO : 2020/106

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2019
KARAR TARİHİ : 31/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklının Uluslararası nakliye hizmeti vermekte olan bir şirket olduğunu, davacı tarafından davalıya borçluya nakliye hizmeti verildiğini ve sunulan bu hizmet kapsamında 28/03/2017 tarihli … seri no.lu icra takibine konu fatura düzenlenip Ba-Bs formları ile vergi dairesine bildirildiğini, davalı borçlunun iş bu faturadan kaynaklanan 2.400,00 Euroluk borcu ödememesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyası ile 09/11/2017 tarihinde davalı borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi üzerine davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiğini, davalı borçlunun icra dosyasına itirazı ile takibin durduğunu, takibe konu faturada yazılı nakliye hizmetinin kusursuz bir şekilde yerine getirildiğini ve icra takibine konu faturanın BA-BS formları ile vergi dairesine bildirildiğini ve davacı şirketin ticari defterlerine işlendiğini, icra takibine konu alacağın; faturaya dayalı, sabit, belirli alacak olduğunu, bu haliyle Likit bir alacak olduğunu, davalı borçlunun bu likit alacağa, icra harç ve masrafları ile avukatlık ücretine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek icra takibini durdurduğunu ve alacaklının alacağını tahsil etmesini engellediğini, davalı borçlunun icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz etmesi sebebiyle davacı lehine davalı aleyhine 2.400,00 Euro tutarındaki asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 11.109,08 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı tarafça yurtdışı kayıtlarını gösteren ticari defter ve belgeler sunulmamış olup davalının da ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi üzerine dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgeler doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun, davacının davalıyla yapmış olduğu ticari ilişki çerçevesinde 2.400,00 Euro tutarlı fatura bakiye alacaklarının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafın fatura “28/03/2017 tarihli, …. nolu faturadan kaynaklı bakiye” bakiyesinden kaynaklı alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla 09/11/2017 tarihinde takibe geçtiğini, davalı yan tarafından 22/11/2017 tarihinde borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda 28/08/2019 tarihinde mahkememiz huzurdaki davanın ikame edildiğini, davacı … isimli şirketin yurt dışı (Avustralya) merkezli şirket olduğunu, davacı yan tarafından yurt dışı kayıtlarını gösterir ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediğini, davalının usulune uygun tebligat yapılmasına karşın mahkememizin tayin ettiği 02/12/2019 tarihli incelemeye katılmadığını ve ticari defter-belge ibraz etmediğini, davacı yan ile davalı yan arasında taşıyıcı sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, akdedilen sözleşmeye göre yükleme tarihinin 13/04/2017 olduğunu, navlun ücretinin 2.900,00 Euro olarak belirlendiğini, taşıyıcı sözleşmesinde davalı yanın kaşe ve imzasının mevcut olduğunu, davacı … şirketi tarafından davalı yana takibe konu 28/03/2017 tarihli ….nolu “Hollanda Türkiye Navlun Bedeli açıklamalı” 2.900,00 Euro tutarlı fatura düzenlenmiş olduğunu, Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Kadıköy Uygulama Grup Müdürlüğü tarafından davacı yanın 2017 yılı Bs formunun dosyaya ibraz edildiğini, davacı yanın 2017 yılı Bs formunda; davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen “28/03/2017 tarihli, …. no.lu Hollanda Türkiye Navlun Bedeli açıklamalı 2.900,00 Euro (11.343,64 TL) tutarlı” faturanın davacı tarafından maliyeye bildirimde bulunulmadığının tespit edildiğini, Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından davalı yanın 2017 yılı Ba formunun dosyaya ibraz edildiğini, davalı yanın 2017 yılı Ba formunda; davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen “28/03/2017 tarihli …. no.lu Hollanda Türkiye Navlun Bedeli açıklamalı 2.900,00 Euro tutarlı” faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğunun tespit edildiğini, neticeten, dava konusu faturanın hizmet faturası olduğundan fatura münderecatındaki navlun hizmetinin verilip verilmediği hususunun salt fatura üzerinde yapılan inceleme neticesinde tespit edilemediğini, davacı yan tarafından da navlun hizmetinin davalı yana verildiğine ilişkin somut bir belge ve verinin dosyaya ibraz edilmediğinden davacının takip konusu fatura içeriğini davalıya teslim ettiğini ispat için yeterli delil niteliğinin bulunmadığı kanaatinin oluştuğunun sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Davalının usulune uygun yapılan tebligata rağmen inceleme günü ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, davacı tarafın ise yurtdışı menşeli bir şirket olduğundan ticari defter ve belgelerini sunmadığı, buna göre bilirkişi tarafından dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi neticesinde inceleme yapıldığı, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında 28/03/2017 tarihli, 2.900,00 EURO bedelli ve ….. numaralı faturadan kaynaklanan 2.400,00 EURO asıl alacak ve 87,98 EURO faiz olmak üzere toplamda 2.487,98 EURO bakiye alacak için davalıya karşı icra takibine girişildiği, Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı, Kadıköy Uygulama Grup Müdürlüğü tarafından verilen cevapta davacı yanın 2017 yılı BS formunda davalı yana düzenlenen “28/03/2017 tarihli, ….. no.lu Hollanda Türkiye Navlun Bedeli açıklamalı 2.900,00 Euro (11.343,64 TL) tutarlı” faturanın maliyeye bildirimde bulunulmadığı bildirilmiş ise de Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen cevapta davalı yanın 2017 yılı BA formunda davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen “28/03/2017 tarihli …. no.lu Hollanda Türkiye Navlun Bedeli açıklamalı 2.900,00 Euro tutarlı” faturanın davalı tarafından Maliyeye bildirimde bulunulduğunun tespit edildiği dikkate alındığında icra takibine konu alacağın hem fatura hem de BA formuyla ispatlandığı anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yönelik davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile, takibin 2.400,00 EURO üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 10.773,60 TL (takip tarihindeki efektif euro satış kuru 4.4935 TL olup buna göre 10.784,40 TL talep edilebilecekken taleple bağlı kalınarak) üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının bir yıl vadeli Euro mevduatına uyguladığı en yüksek oranda faizin yürütülmesine, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yönelik davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin 2.400,00 EURO üzerinden takip tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 10.773,60 TL (takip tarihindeki efektif euro satış kuru 4.4935 TL olup buna göre 10.784,40 TL talep edilebilecekken taleple bağlı kalınarak) üzerinden DEVAMINA, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren başlamak üzere 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarının bir yıl vadeli Euro mevduatına uyguladığı en yüksek oranda faizin yürütülmesine,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.154,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 735,94 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 691,54 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 104,70 tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 893,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır