Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/644 E. 2019/1268 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/644 Esas
KARAR NO : 2019/1268

DAVA : Şirketin İhyası, Tazminat (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 02/12/2019

DAVA; Davacı vekili tarafından davalılar Keşan ….. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ve verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin mobilya üretimi yapan davalı …. Mobilya Tic ve San Ltd Şirketine bir takım mobilya siparişi verdiğini ve müvekkilinin de daha sonra 32.500-TL ödeme yaptığını, davalı şirketin sözleşme konusu malları teslim etmiş ise de kısa bir sürede bu ürünlerde esaslı ayıpların ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirkete müracaatta bulunarak sözleşmeden caydığını ve bu konuda ihtar keşide ettiğini, ancak davalı şirkete yapılan müracaatın sonuçsuz kalması üzerine Keşan …. Asliye Hukuk Mahkemesinde “Ayıplı Malın Bedelinin iadesi” davası açıldığını ve Mahkemenin …… esas …. karar sayılı ilamı ile 32.500-TL’nin müvekkiline iadesine karar verildiğini, söz konusu ilama dayalı olarak Keşan İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını ve takibin kesinleştiğini, ancak davalı şirketin ayıplı malları iade almadığı gibi bedeli de davacı tarafa ödemediğini, icra takip işlemleri sırasında davalı şirketin 17.11.2014 tarihinde tasfiye edildiğini, tüzel kişilik, ticaret sicilindeki kaydın terkini ile sona ereceğini, ancak tüzel kişiliğin sona erdiğinin hukuk açısından kabul edilebilmesi için tasfiye işleminin eksiksiz tamamlanması gerekeceğini, eğer tasfiye işlemlerinin gerçek olarak tamamlanmamış ve tasfiyede gerekli hususlar eksik bırakılmışsa tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinden söz edilemeyeceğini, dava konusu olayda da 29.02.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanan borcun devam ettiğinin açıkça görüldüğünü, şirketin tasfiyesinin hukuka aykırı olduğundan, TTK nun 224 ve 445 maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, diğer davalı …..ın davalı şirketin kanuni temsilcisi, müdürü iken dava konusu alacağı ödememek üzere ve davanın lehine sonuçlanacağını anladığından kötü niyetle ve hukuka aykırı olarak şirketi tasfiye ederek aynı adreste ve yine mobilya işi ile ilgili olarak kendi adına başka bir iş yeri açtığını ve ticari faaliyetine devam ettiğini, bu nedenlerle öncelikle davalı şirketin yeniden ihyasına ve Keşan İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı ….. dan tahsiline ve icra takip dosyasında borçlu taraf olarak aleyhinde icra takibi yapılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla davanın kabulüne, hukuka aykırı şekilde tasfiye edilen ….. de kayıtlı … Tic ve San Ltd Şirketinin yeniden İhyasına, Keşan İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı icra takip konusu alacaklarının davalı …..’dan tahsiline, icra takip dosyasında davalı ……’ın borçlu taraf olarak eklenmesine ve aleyhinde icra takibi yapılmasına, bu taleplerinin kabul olmaması halinde icra takibinin kesinleşmesinden sonraki kapak hesabı olan 45.558,54-TL‘nin hesap tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalının adresi itibariyle davalı yönünden davanın yetkisiz Mahkemede açıldığını, dosyada Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, Davacının konu ettiği Keşan …. Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E. …. K. sayılı dosyasının, tüketici kanunundan kaynaklı bir dava olduğu ve bu davanın davalısının, tasfiye edilen … olduğunu tasfiyeye ilişkin gerekli ilanların zamanında yapılarak tasfiyenin gerçekleştiğini, davacının Keşan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlattığı icra takibine hem icra takip dosyası dışı davalı ….’i dahil etmek istemesinin hem de Ticari bir işlem olmayan, tüketici hukukuna dayalı bir ilama konu icra takibine verilmiş bir mahkeme kararı olduğu halde “ticari faiz işletilmesi” talebinin de kabulünün mümkün olmadığını bahisle öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddini ,maddi ve yasal dayanaktan yoksun davanın, zamanaşımı ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev ve yetki bakımından itiraz ettiklerini, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret Mahkemelerinin olduğunu, Müvekkilinin TTK’nun 32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduklarını, vadesi gelmeyen borçlardan ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii yada kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bunun yapılmadan şirketin tasfiye sürecinin sonuçlandırılıp, bakiye, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilinden terkin edilmiş ise, terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliğinin ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını,bu davanın ihya ile sınırlı olması gerektiğini ve belirttiği diğer nedenlerle öncelikle yetki ve görev yönünden davanın reddine, bu olmadığı takdirde tasfiye sürecinde eksik olarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin muhatabı, tasfiye memurları olduğunu ve yasal hasım olan müvekkilinin aleyhine hiçbir şekilde vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin yüklenmemesine, açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Keşan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas …. Karar Sayılı 11/09/2018 Tarihli İlamı İle “açılan Davanın Yetki Yönünden Reddi İle, Mahkememizin Yetkisizliğine, Yetkili Mahkemenin Bakırköy Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna” karar verildiği, dosyanın mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dava; davalı şirketin ihyası istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın ihya koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Keşan İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının dosya içerisinde bulunduğu incelenmesinde; Alacaklısının …, borçlusunun … olduğu, borçlu aleyhine Keşan …. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin … esas … karar sayılı , 01.09.2015 tarihli ayıplı malın satım bedeli olan 32.500-TL nin mobilyaların tamamı ile davalı şirkete iade edildiği tarihten itibaren yasal %9 faizi ile birlikte borçludan tahsiline ilişkin karara istinaden 32.500-TL asıl alacak, 1,081,55-Yargı giderleri, 3,875,00-TL vekalet ücreti ve 84,33-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.540,88-TL üzerinden para borcuna veya teminat verilmesine veya bir işin yapılması veya yapılmamasına, irtifak hakkının kaldırılmasına veya yükletilmesine ilişkin takip başlatıldığı, Ödeme icra emrinin borçluya 17.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca, sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür; bu bentte, “… Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir…” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiler” düzenlemesine yer verilmiştir.
…..ne yazılan yazıya cevap verildiği … Sanayi Ticaret Ltd.Şti.nin 29/05/2013 tarihinde tasfiyesine karar verildiği 22/07/2013 tarihinde tescil tasfiyesinin ise sona erdiği tarihin 17/11/2014 tarihinde tescil edildiğinin bildirildiği görülmüştür.

Mahkememizce yapılan incelemede Keşan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının derdest olduğu, davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla ……nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde …. Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’nin Keşan İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, şirketin son tasfiye memuru ….’in tasfiye memuru olarak atanmasına, ihyası talep edilen şirkete husumet yöneltilmiş ise de, sicilden terkin edilen davalı şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla davalı şirkete karşı açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davalı Tasfiye Halinde … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-…….nün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE …… TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin Keşan İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına,
3-Şirketin son tasfiye memuru …… ‘in tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına,
4-İhya kararının …..nde tescil ve ilanına,
5-Alınması gereken 44,40TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29/20TL nin mahsubu ile eksik kalan 15,2TL nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına, bakiye gider avansı mevcut ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı ….. yasal hasım olduğundan harç ve masraflardan sorumlu tutulmasına yer olmadığına,
Dair, davacı asil ile davalı …. vekilinin yüzlerine karşı, davacı vekili ile diğer davalıların yokluğunda , yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 20/11/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır