Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/633 E. 2021/1044 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/633 Esas
KARAR NO : 2021/1044

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı/karşı davalı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirketin yıllardır birlikte ticaret yapan iki firma olduğunu, müvekkili ile davalının son yaptıkları ticari işte 06.07.2018 tarihli bir “Sipariş Sözleşmesi” adlı akit imzalamış, karşılıklı olarak tüm maddeleri hüküm altına almış olduklarını, özellikle sözleşmenin 2. Maddesinde açıkça yazıldığı üzere, karşı tarafın müvekkiline vereceği siparişlerde vadesini aşan herhangi bir ödeme alması halinde, bu ödemeye 962 vade farkı uygulanacağının açıkça belirtilmiş olduğunu, davalı tarafın bu maddeye aykırı şekilde yapması gereken ödemeleri vadesinde yapmamış, bu sebeple müvekkilince kendilerine 59.307,55 TL’lik vade farkı faturası kesilerek tebliğ edilmiş, karşı tarafça işbu faturaya yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda da bulunulmamış olduğunu, bu tebliğe rağmen ödenmeyen fatura icraya konulmuş, karşı tarafın bu takibe de itiraz ederek takibi kötüniyetli şekilde durdurmuş olduğunu, arabuluculuğa başvuru yapıldığını, ancak anlaşma sağlanamamış olduğunu beyanla; itirazın iptaliyle, takibe devam edilmesine, ayrıca %40 (%20’den aşağı olmamak üzere) oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA; Davalı/karşı davacı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır “… “markasıyla erkek perakende giyim sektöründe faaliyet gösteren ülkemizin köklü firmalarından olduğunu, davacı ile akdedilen 12.12.2017 tarih …. nolu ve 09.07.2018 tarih … nolu Kumaş Satın Alma Formları ile davacıdan kumaş siparişi verilmiş olduğunu, 12.12.2017 tarihli sipariş formundaki kumaşlar için 29.01.2018 ve 31.01.2018 tarihleri, 09.07.2018 tarihli sipariş formundaki kumaşlar için ise 29.08.2018 tarihi teslim tarihi olarak belirlenmiş olduğunu, davacının Kumaş Satın Alma Formunda yer alan terminlere riayet etmeyerek kumaşları geç teslim etmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş bulunan kumaş satın alma formlarında vade olarak 8 aylık TL çeki belirlenmiş olduğunu, iş bu 8 aylık vade termin olarak belirlenen davacının kumaşları teslim edeceği tarihlerden itibaren başlayacak olup müvekkili şirketin taraflar arasında kararlaştırılan vadeye uygun şekilde ödeme yapmış olduğunu, öncelikle davacının vade farkı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, davacının talep etmiş olduğu vade farkı faturalarına dayalı icra takibine yapmış olduklarını itirazın yerinde olduğunu, faturaya süresine itiraz edilmediği iddiasını kabul etmemekle birlikte taraflar arasında kararlaştırılmamış bir hususun salt fatura tebliğiyle kesinleşmesinin mümkün olmadığını, davacının icra takibine dayanak yaptığı 25.01.2019 tarihli … nolu faturaya taraflarınca 07.02.2019 tarihli ihtarname ile itiraz edilmiş ve fatura aslının davacıya iade edilmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan sipariş formlarında yer almayan vade farkı hususunun salt fatura tebliği ile kesinleştiği ve buna dayanılarak talep edilmesi hukuka uygun olmadığını, somut olayda taraflar arasında akdedilmiş olan sipariş formlarında vade farkına ilişkin bir düzenleme yer almadığını, davacı tarafından alacağın likit ve muayyen olduğu iddiasıyla icra inkar tazminatı telep edilmiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla alacağın likit ve muayyen olduğu iddiası yerinde olmadığını, faturalara noter kanalıyla itiraz edilmiş olması nedeniyle kesinleşmeyen alacağın belirlenebilir olduğu iddiasının kabulünün mümkün olmayıp yargılamayı gerektirdiğini beyanla; davanın reddine, davacının reddolunacak miktarın %20 sinden aşağı olmamak kaydıyla davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA: Davalı/karşı davacı vekili vermiş olduğu karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır “…”markasıyla erkek perakende giyim sektöründe faaliyet gösteren ülkemizin köklü firmalarından olduğunu, davacı/karşı davalı ile akdedilen 12.12.2017 tarih … nolu ve 09.07.2018 tarih … nolu Kumaş Satın Alma Formları ile davacı/karşı davalıdan kumaş siparişi verilmiş olduğunu, 12.12.2017 tarihli sipariş formundaki kumaşlar için 29.01.2018 ve 31.01.2018 tarihleri, 09.07.2018 tarihli sipariş formundaki kumaşlar için ise 29.08.2018 tarihi teslim tarihi olarak belirlenmiş olduğunu, davacı/karşı davalının Kumaş Satın Alma Formunda yer alan terminlere riayet etmeyerek kumaşları geç teslim etmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan kumaşın satın alma formlarında yer alan hükme göre gününde teslim edilmeyen kumaşlara ilişkin 10 günlük ve 15 günü geçen gecikmelere sırasıyla %5 ve %10 oranında reklemasyon kesilecek olduğunu, davacı/karşı davalının geç teslim ettiği kumaşlara ilişkin Kumaş Satın Alma Formu’nun 16. Maddesi uyarınca; 12.12.2017 tarihli kumaş satın alma formunda yer alan kumaşların geç teslimine ilişkin 24.800,76 TL bedelli …. nolu, 09.07.2018 tarihli kumaş satın alma formunda yer alan kumaşların geç teslimine ilişkin 41.530,40 TL bedelli … nolu e-Arşiv fatrularının elektronik ortamda davacı/karşı davalıya iletilmiş olduğunu, davacı/karşı davalının Kartal …. Noterliği’nin 12.02.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile tebliğ edilen faturalara itiraz edildiğini ve iade edildiğini bildirmiş olduğunu, davacı/karşı davalının taraflar arasında akdedilen Kumaş Satın Alma FOrmları uyarınca kesilen faturaları haksız şekilde ticari defterlerine işlememesi ve iade etmesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyadan faturalara dayalı ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davacı/karşı davalının, ödeme emrinin tebliği üzerine, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, somut olayda 29.01.2018 ve 31.01.2018 tarihleri termin olarak belirlenen 12.12.2017 tarihli sipariş formundaki kumaşların 02.02.2018, 08.02.2018 ve 16.02.2018 tarihlerinde, 29.08.2018 tarihi termin olarak belirlenen 09.07.2018 tarihli sipariş formundaki kumaşların 04.09.2018, 11.09.2018 ve 14.09.2018 tarihlerinde teslim edilmiş olduğunu, görüleceği üzere taraflar arasında akdedilen sipariş formunda belirlenen terminden 10 günlük ve 15 günü aşan gecikmeler meydana gelmiş olduğunu, taraflar arasında akdedilen kumaş satın alma formları ve davacı/karşı davalı tarafından tanzim edilen sevk irsaliyeleri birlikte değerlendirildiğinde davacı/karşı davalının sipariş edilen kumaşları belirlenen terminden sonra teslim ettiğinin ortada olduğunu, davaya konu icra dosyasına vaki itiraz nedeniyle müvekkili şirketin alacağına kavuşmasının geciktirilmiş olduğunu, somut olayda taraflar arasında akdedilen kumaş satın alma formlarında termin tarilerinin ve kumaş fiyatlarının açıkça yer almakta olduğunu, davacı/karşı davalının teslim tarihleri de davacı/karşı davalı tarafından tanzim edilen sevk irsaliyelerinden anlaşılmakta olduğunu, kumaş satım alma formundaki hüküm nedeniyle gecikme sürelerine göre uygulanacak oranlar belli olduğundan davacı/karşı davalıya yükletilen reklamasyon faturalarının yargılamayı gerektirmekte olduğunu beyanla; karşı davanın kabulülüyle, davacı/karşı davalının İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyaya vaki itirazının iptaline, itirazında haksız çıkan davacı/karşı davalı aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı/karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Asıl ve karşı dava ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup, davacı/karşı davalı tarafından davalı/karşı davacı aleyhine 59.307,55 TL asıl alacak, 1.657,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.964,91 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/karşı davacı tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı aleyhine 66.331,16 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı/karşı davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durmuş olduğu anlaşıldı.
18/02/2020 tarihli celsede davacı tanığı … hazır: Usulen yemini yaptırıldı. Soruldu. Tanık beyanında: ben davacı …. firmasında pazarlamacı olarak çalışıyordum. Ben o dönemde davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşme kuruldu. Bu sözlkeşmeye göre davacı … firması davalı … ye kumaş sattı. Bu kumaşları …ye zamanında teslim edemedi. Bu bir grup üründü. Bu grup ürünlerden bir kısmı zamanında teslim edildi. Bir kısmı ise zamanında teslim edilemedi. Bu gecikme nedeniyle … bizden herhangi bir rücu talebinde bulunmadı. … ürünleri geç teslim etti. …’nin de depo taşınmasından dolayı 2-3 günlük malı bekletme durumu vardır. Ancak asıl problem …in geç teslimidir. Sonrasında …. firması davalı firmaya vade farkı faturası kesti. Ancak davalı fiirma bu vade farkı faturaısnı ödemedi. İşleyiş nbe şkeiledir bilmiyorum ancka …’ın bir kısım ürünlerde geç teslim yaptığını biliyorum. Şu anda ürün miktarını hatırlayamyorum. …. Ödemelerini 8 aylık bir vadede yapması gerekirken vadeyi aşarak yaptı. Geç teslimden kaynaklı mı bu şekilde bir gecikme yaptı bu konuda bilgim yoktur dedi. Beyanı okunarak imzası alındı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre,davacının davalıya teslim ettiği tekstil ürünlerinde vade farkı uygulanıp uygulanamayacağı, davalı-karşı davacının iddiasına göre davacı-karşı davalının ürünleri teslimde gecikip gecikmediği, reklamasyon faturalarının bulunup bulunmadığı, fatura tebliğlerinin yapılıp yapılmadığı, teslimde gecikme yaşanıp yaşanmadığı, davacı-karşı davalının alacağının bulunup bulunmadığı, davacının sonuç itibariyle takip ve dava konusu faturalar nedeniyle vade farkından kaynaklı davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, davacı karşı davalının geç tesliminin bulunup bulunmadığı, formlardaki süreye uyulup uyulmadığı, geç teslim nedeniyle reklamasyon faturası kesilip kesilmeyeceği, kesilecek ise reklamasyon bedellerinin ne olduğu ve tüm uyuşmazlık konularında tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde ve 23/03/2020 günü, saat 14.00’da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Tekstil Mühendisi bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi …. 15/10/2020 tarihli raporlarında özetle; dava konusunun, davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı oluşan cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı-karşı davalının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacı-karşı davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıdan 59.432,45 TL alacaklı olduğunu, davalı-karşı davacının 2018 ve 2019 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalı-karşı davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıdan 66.206,24 TL alacaklı olduğunu, davacı – karşı davalının geç teslimatı nedeniyle davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıya yansıtabileceği reklamasyon tutarının 40.889,46 TL olduğunu Neticeten; Asıl Dava yönünden; takip tarihi itibariyle davacı-karşı davalının, davalı-karşı davacıya düzenlemiş olduğu vade farkı faturasının dayanak evrakları olmadığından ispata muhtaç bırakıldığı bu itibarla davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıdan 124,90 TL alacaklı olduğunu, Karşı Dava yönünden ise; davalı – karşı davacının geç teslimatı nedeniyle davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya yansıtabileceği reklamasyon tutarının 40.889,46 TL olduğunu bildirmişlerdir.
Asıl dava yönünden ( davacı-karşı davalı, davacı, davalı-karşı davacı davalı olarak anılacaktır); açılan dava vade farkı faturasına dayalı itirazın iptaline ilişkindir. Davacı taraf, davalı ile imzalamış oldukları Sipariş Sözleşmesi’ne dayanarak talepte bulunmaktadır. Sözleşmenin incelenmesinde vadesini aşan ödemeler için % 2 vade farkı uygulanacağının belirtildiği görülmüştür. Ne var ki taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme ile davalı tarafından, davacı yana çekler verildiği, çeklerin davacı taraf defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Çek, bir ödeme aracı olup deftere kaydedildiği tarih itibari ile ödemenin yapıldığının kabul edilmesi gerekmektedir. Bu minvalde davacı tarafından kabul edilen ve deftere kaydedildiği görülen çekler bulunmasına karşın ödemelerin zamanında yapılmamasına dayalı vade farkı talep edilmesinin yerinde olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar alınan bilirkişi raporu ile davacının davalı taraftan 124,90 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de takibin vade farkı faturasına dayalı olarak başlatılmış olması ve takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak yalnızca takibe konu fatura yönünden hüküm kurulmuştur.
Karşı dava yönünden ise ( davalı-karşı davacı davacı, davacı-karşı davalı, davalı olarak anılacaktır ); talep süresinde teslim edilmeyen ürünler nedeni ile reklemasyon faturası kesilmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir. Her ne kadar davalı taraf, cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazlarının bulunduğunu ve henüz değerlendirilmediğini belirtmiş ise de icra dosyasının incelenmesinde icra dairesinin yetkisine itirazlarının bulunmadığı görüldüğünden ayrıca değerlendirilmemiştir. Karşı dava dilekçesi ekinde sunulan ve davalı şirket kaşe ve imzasını taşıyan kumaş satın alma formunun incelenmesinde gününde teslim edilmeyen ürünler için reklemasyon faturası kesileceğinin belirtildiği görülmüştür. Yapılan defter incelemesi ile davacı tarafın defterlerinde yer alan iki ayrı reklemasyon faturasının davalı defterlerinde yer almadığı görülmüştür. İki ayrı sipariş formuna dayalı sipariş teslim tarihlerinin kararlaştırıldığı görülmüş ise de, sunulan mail yazışmalarının incelenmesinde teslim tarihlerinden birinin davalı şirket tarafından değiştirilmiş olduğu ve davacı şirketin herhangi bir itirazının bulunmadığı görülmekle davalı şirket tarafından bildirilen tarih, teslim tarihi olarak kabul edilmiştir. Diğer teslim tarihleri yönünden ise, bilirkişi tarafından yapılan hesabın gerekçeli ve dosya kapsamına uyumlu olduğu kabul edilerek davacının talep edebileceği reklemasyon bedelinin 40.889,46 TL olduğu görülmüştür. Açıklanan bu nedenlerle karşı dava yönünden açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile belirlenebilir olmayan alacak yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A)Asıl dava yönünden;
Açılan davanın reddine,
B)Karşı dava yönünden;
Açılan davanın kısmen kabulü ile;
1-Davacı- karşı Davalı tarafın İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 40.889,46 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Alacak yargılama ile tespit edildiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 708,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 648,71 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 8.509,98 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
8-Alınması gereken 2.793,16 TL harçtan peşin alınan 1.132,77 TL karşı dava harcının mahsubu ile bakiye 1.660,39 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Davacı tarafça sarf edilen 1.132,77 TL karşı dava harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinden 813,65.-TL’sinin davalıdan 506,35.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
11-Davalı tarafça sarf edilen keşif harcı, bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.892,60 TL yargılama giderinin kabul oranı (%61,64) ret oranı (%38,36) dikkate alınarak hesaplanan 726,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair davacı şirket yetkilisi ve vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸