Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/627 E. 2020/257 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/627 Esas
KARAR NO : 2020/257

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası hava taşıma hizmeti vermekte olduğunu davalı tarafa da aralarındaki cari hesap ilişkisine istinaden vermiş olduğu taşıma hizmeti sonucu keşide edilen faturalardan; 30.08.2018 tarihli 694.29-TL tutarında, 31.08.2018 tarihli 106.69-TL tutarında, 18.09.2018 tarihli 51,85-TL tutarında, 30.09.2018 tarihli 99,24-TL tutarında, 15.10.2018 tarihli 109,19-TL tutarında, 22.10.2018 tarihli 316,57-TL tutarında, 29.10.2018 tarihli 101,90-TL tutarında, 31.10.2018 tarihli 507.67-TL tutarında, 05.11.2018 tarihli 186,94-TL tutarında, 23.11.2018 tarihli 180,14-TL tutarında olmak üzere toplamda 10 adet fatura bedellerinin ödenmemiş olduğunu, davalı tarafın cari hesapta yer alan fatura bedellerini ödememesi üzerine faturalardaki son ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmak suretiyle davalı hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın gönderilen ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine, itiraz ederek alacak miktarı konusunda mutabakat sağlanamadığı bahisle icra takibini haksız ve kötü niyetli bir şekilde durdurmuş olduğunu beyanla; takip tarihinden önce talep edilen işlemiş faiz tutarından feragat ederek, takibe konu 2.354,48 TL tutarındaki asıl alacakla ilgili borca, faiz ve feri’lerine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağı avans faizi uygulanması ile alacağın tahsiline, haksız itiraz için alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemesine ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklanan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize fiziki olarak gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 2.354,48 TL asıl alacak, 89,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.444,02 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arsındaki ticari ilişki kapsamında verilen taşıma hizmeti karşılığında davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 30/12/2019 günü, saat 14:15’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …… ve Taşıma Uzmanı bilirkişi ….. 28/02/2020 tarihli raporlarında özetle; davacı şirketin 23/11/2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 2.354,48 TL alacaklı durumda olduğunu, icra takibinde gösterilen 2.354,48 TL asıl alacak tutarının, defter ve belgelerde tespit edilen tutarla uyumlu olduğunu, icra takibinde 89,54 TL işlemiş faiz gösterilmişse de dava dilekçesinde, takip tarihinden önce işlemiş faiz tutarından feragat edildiğinden, faiz yönünden bir hesaplama ve değerlendirme yapılmasına gerek olmayacağını, davacının alacak mesnedinin dokuz adet taşıma ve lojistik hizmet faturaları ile bir adet noter masrafı yansıtma faturasına dayandığını, noter masrafı yansıtması bakımından da davalının ihtar çekilmesine sebebiyet verdiğinin değerlendirildiğini, davalı yanın takip dosyasında vaki itirazına karşın ödeme ya da sair şekilde borcun sona erdiği veya hiç doğmadığı yönünde herhangi bir delil sunmadığını, savunma yapmadığını, Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde davacının talep edeceği alacak tutarının 2.354,48 TL olacağını, davacı alacağının faturalara dayanan likit ve muaccel alacak kalemlerinden oluştuğunu bildirmişlerdir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
” (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.354,48 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Taraflar arasında 2014 yılından itibaren uluslararası posta taşımacılığı hizmeti şeklinde yürüyen ilişki olduğu, 2018 yılında düzenlenen 9 adet faturanın e-fatura olarak düzenlendiği ve tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, faturaya ekli taşıma belgelerinin olduğu, davalının fatura içeriğine itiraz etmediği dikkate alınarak davanını kabulüne karar verilmesi gerektiği, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasındaki takibin 2.354,48 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3- 2.354,48 asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 160,83 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 116,43 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 88,80 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.155,90 TL olmak üzere toplam 1.244,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 2.354,48 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda İstinaf yasa yolu yargısal miktar sınırının altında kalmakla kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulenanlatıldı. 10/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır