Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/614 E. 2020/11 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/614 Esas
KARAR NO : 2020/11

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 07/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olup, meçhul şahıslar tarafından çalınan davaya konu … Banaksı …./… Şubesinin TR… numaralı çek hesabına bağlı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek için öncelikle Büyükçekmece C.Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasından davalı bankaya çalıntı kaydını bildirir müzekkere yazıldığını, davaya konu bu çek için, HMK 2019. Md. Delaletiyle ikame edilen Amasya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasında, mahkeme takas sistemi kapsamında yapılan karşılıksız işleminin düzeltilmesi/askıya alınması yönünde İhtiyati Tedbir talebinin 30.07.2019 tarihli ara karar neticesinde reddedilmiş olduğunu ancak söz konusu çekin İ.İ.K. 72. Madde ve HMK 209. Madde kapsamında değerlendirilerek %15 inin kesin ve süresiz banka teminat mektubunun veznesine depo edildiğinde bu çek hakkında davalılar tarafından yapılması muhtemel icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davalı bankanın ihtiyati tedbir kararına rağmen …. seri numaralı çeke, bu karara istinaden ödeme yasağı şerhi koymak yerine işbu çeke karşılıksız işlemi yaptığını, yapılan bu işlemin hatalı olduğuna ve düzeltilmesi gerektiğine ilişkin davalı bankanın işlemde bulunması gerektiğine dair tüm talep ve uyarıların davalı banka tarafından dikkate alınmadığını, davalı bankanın yapmış olduğu işlem sonucunda müvekkili şirketin kredi notunun düşmüş olduğunu, kredi kuruluşları tarafından müvekkili şirketin kefalet karşılığı verilen kredilerinin geri çağrılma riski bulunduğunu, 26/07/2019 tarihli Findeks Endeksli Çek Raporu’nda yer alan verilere göre davalı bankanın haksız ve hatalı işleminden önce müvekkili şirketin çek endeksi, “En Az Riskli” kategorisinde ve en üst sınır olan 1000 puan olarak belirlenmiş olduğunu, fakat davalı bankanın yapmış olduğu haksız işlem sonrasında, 01.08.2019 tarihli Findeks Endeksli Çek Raporu’nda yer alan verilere bakıldığında müvekkili şirketin önceden 1000 puan olarak belirlenen çek endeksi, 498 puana gerileyerek “Riskli” kategorisine düştüğünü, bu bağlamda müvekkili şirketin çok ciddi oranda mağduriyeti ortaya çıktığını, riskli kategoride yer alan birisine bankaların kredi kullandırması ihtimalinin çok düşük olduğunu bu durumun müvekkili şirketin ticari hayatını da ciddi oranda olumsuz etkilemiş olduğunu ve gerek itibar gerekse maddi açıdan müvekkili şirkete zarar verdiğini, bu bağlamda davalı bankanın yapmış olduğu hatalı işlem nedeniyle müvekkili şirketin mağduriyetinin devam ettiğini beyanla; öncelikle; … Bankası …/…. Şubesinin TR… numaralı çek hesabına bağlı … seri nolu 150.000,00 TL bedelli çek için; dava sonuçlanıncaya kadar davalının yapmış olduğu hatalı işlemlerin durdurulması bakımından; Merkez Bankası kayıtlarında oluşturulmuş olan “99” karşılıksız kaydının “93” olarak düzeltilmesine; bu hususta gerek Merkez Bankasına ve gerekse Davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına, Amasya …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas ve Amasya …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından …. Esas sayılı dosyalarının celp edilerek gerekirse bekletici mesele sayılmasına, davanın kabulü ile davalı bankanın davaya konu çek yönünden yapmış olduğu tüm hatalı işlemlerin kesin olarak düzeltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; keşidecisi …. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan, 10/07/2019 keşide tarihli, 150.000,00 TL miktarlı ve … çek nolu dava konusu çekin 10.07.2019 tarihinde …bank A.Ş.’nin … Şubesi tarafından takastan sorulmuş ve aynı gün takas bankası tarafından iade çıkışı yapılmış olduğunu, söz konusu çekin yine aynı banka tarafından 18.07.2019 tarihinde ikinci kez takastan sorulmuş ve yine aynı gün takas bankası tarafından iade çıkışı yapılmış olduğunu, aynı bankanın bu sefer söz konusu çeki 22.07.2019 tarihinde takastan ibraz ettiğini ve çekin karşılığı bulunmadığından aynı tarihte 22.07.2019 karşılıksız şerhi düşüldüğünü, söz konusu çekin 22.07.2019 tarihinde takas odası aracılığı ile ibraz edilerek karşılıksız işlemi yapıldıktan bir gün sonra 23.07.2019 tarihli Amasya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından verilmiş olan ödemeden men kararının bankaya davacı şirket yetkilisi tarafından haricen ulaştırılmış olduğunu, yine davacı şirket yetkilisi tarafından müvekkili banka şube personelinin cep telefonuna whatsapp uygulaması üzerinden 10/07/2019 tarihli Büyükçekmece C.Başsavcılığı’nın … soruşturma dosyasında düzenlediği anlaşılan çekin ibrazı halinde ödeme yasağı anlamına gelmemekle birlikte çeki ibraz eden şahısların açık kimlik bilgilerinin tespitiyle, en yakın kolluk kuvvetlerine ihbarda bulunulması içerikli yazıyı göndermiş olduğunu, 06.08.2019 tarihinde çekin haklı hamili gözüken …. Yapı Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin vekili Av. …. tarafından müvekkili bankanın Samsun Şubesine elden ibraz edilerek çek yasal sorumluluk tutarının talep edildiğini, yine aynı gün 06/08/2019 tarihinde müvekkili bankaya ulaşan yazı ile Doğubeyazıt …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından dava konusu çek ile ilgili olarak Kıymetli Evrak İptali davası açıldığı bildirilerek, çek ile ilgili yapılan işlemlere ilişkin bilgi ve belge istenilmiş olduğunu, müvekkili bankanın dava konusu çek ile ilgili yapılması geren tüm iş ve işlemlerin hepsini usul ve yasalara uygun olarak gerçekleştirilmiş olduğunu, bu itibarla, müvekkili bankaya atfedilecek hiç bir kusur ve sorumluluğun bulunmadığını, dava konusu çekin ibraz tarihindeki mevcut yasal düzenlemeler, çeklerle ilgili olarak müvekkili bankaya tebliğ edilmiş bir mahkeme kararının bulunmaması ve hesabın ibraz tarihindeki durumu nazara alındığında müvekkili bankanın işlemi yasaya uygun olup, herhangi bir hukuka aykırılık söz konusu olmadığını, müvekkili bankanın merkezinin …. İlçesi sınırları içerisinde olduğundan davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Çağlayan Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirterek; yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul (Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, muarazanın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkememizce toplanan deliller ve gerekçe, iddia ve savunmanın değerlendirilmesi bakımından, dosyaya toplanan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, gelen cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı nazara alınarak, Davacı, davalı banka tarafından çek işleminin yanlış yapıldığı iddiası ile murazaanın giderilmesini talep etmiş olup, davalının ikametgahı genel yetki kurullarına göre yetkili olmakla ve davalı ve davacı tarafça da yetkili Mahkemenin Çağlayan olduğunun belirtildiği, davacının sehven davasını Bakırköy Mahkemesinde açtığını celse belirttiği, HMK 10.maddesine göre de sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği, dava konusu olayda ifa mahali dava tarihindeki …. İlçesi olup, Fatih yetki alanının İstanbul Adliyesi olduğu, diğer yetki düzenlemelerine bakıldığında HMK’nın 6. maddesinde her davanın kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılacağı, HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davaların ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabileceği, HMK’nın 17. Maddesinde taraflar arasında yetki sözleşmesi var ise o yer mahkemesinin de yetkili olacağının belirtildiği, buna göre kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açma konusunda seçimlik hakkının bulunduğu, somut olay değerlendirildiğinde davanın icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, bu durumda ise kesin yetkinin söz konusu olmadığı, davanın genel ya da özel yetkili mahkemede açılabileceği, davanın taraflarının her ikisinin de adresinin ve sözleşmenin icra olunduğu (işin yapıldığı) yerin İstanbul (Çağlayan) olduğu, davalı vekili tarafından süresinde sunulan cevap dilekçesinde, yetkili mahkemenin ”Çağlayan Mahkemeleri” olduğunun belirtildiği, açıklanan yasal hükümler uyarınca davalı tarafın yetki itirazının yerinde olduğu anlaşılmakla Mahkememizin yetkili olmaması nedeniyle, davanın yetki yönünden usulden reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yetkili İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Dava dilekçesinin yetki yönünden USULDEN REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili Mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-Yetkisizlik kararının İstinaf yasa yoluna başvurulmadan kesinleşmesi durumunda, kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE; Mahkememizin yetkisizliğine dair kararın İstinaf yasa yolundan geçmek suretiyle kesinleşmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde (HMK 20. maddesi) Mahkememize başvurması halinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul (Çağlayan) Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Süresinde müracaat edilmemesi halinde HMK 20/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına, bu usuli kararın verilmesi ve bu kararla birlikte harç hususunun re’sen karara bağlanması hususlarının re’sen gözetilmesine; re’sen gözetilmesi gereken hususlar dışında kalan yönlerden ise gerekirse talebe bağlı olarak değerlendirme YAPILMASINA,
5-HMK’ nın 330/2 maddesi gereğince harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, tarafların yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca,karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.07/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır