Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2020/936 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/612
KARAR NO : 2020/936

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 30/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 31/12/2020
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile kredi borçlusu … Araştırma arasında imzalanan 28/05/2018 tarihli genel kredi ticari sözleşmesine binaen nakdi kredi kullandırıldığını, diğer davalıların müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine muacceliyet ihtarnamesi keşide edilerek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 4.646.843,83 TL’nin tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız olduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince müvekkillerinden … Araştırma..AŞ tarafından düzenlenen Eyüpsultan ….Noterliği’nin 31/05/2018 trih, …. yevmiye no’lu temliknamesi ile …. Havacılık AŞ’den olan alacaklarının davacı bankaya devir ve temlik edildiğinin bildirildiğini, … Araştırma’nın alacakları davacı banka hesaplarına yatırılmasına rağmen tutarlar düşülmeden icra takibinin başlatıldığını, alacak borç miktarının netleşmediğini, muaccel ve likit olmayan alacakların takibe konduğunu, ana paradan mahsup edilmesi gereken ödemelerin faiz alacaklarından mahsup edildiğini, faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP; Davacı tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; borçlu davanın yetkili icra dairesini belirtmemiş olması nedeniyle geçerli bir yetki itirazının bulunmadığını, mahkeme ve icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin davalılardan alacaklı olduğunu, faiz oranının taraflar arasında aktedilen sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, bu yönüyle de itirazların haksız olduğunu, teminat amaçlı olarak alacağın temlik edilmesinin borcu sona erdirmeyeceğini, borçlu adına para geldiğinde mahsup edildiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında genel kredi sözleşmesi aktedildiği, davalı şirketin asıl borçlu, diğer davalıların ise müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı konusunda uyuşmazlık bulunmayıp uyuşmazlığın icra dairesinin yetkili olup olmadığı, davacının genel kredi sözleşmesi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, Eyüpsultan … Noterliği’nin 31/05/2018 trih, … yevmiye no’lu temliknamesi ile temlik edilen davalı alacaklarından davacı hesabına yatırılan miktar olup olmadığı, bu miktarın mahsup edilip edilmediği, icra takibine konu miktar bakımından işletilen faiz türü ve oranının taraflar arasında aktedilen sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, tarafların icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın amacıyla dosya üzerinde bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bankacı Emekli Müdürlüğü …. tarafından düzenlenen kök raporda, davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, iş bu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı kefillerin kefalet limitinin 13.00.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 4.514.417,49 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI; toplam alacak; talep edilen 4.646.843,83 TL, hesaplanan 4.613,3268 TL ve talep edilmesi gereken 4.613.326,18 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 33.517,65 TL (4.646.843.53 – 4.613.326.18=) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 4.514.417,49 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, DAVA TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI; Asıl alacak tutarı. : 4.044.000,53 TL, işlemiş faiz tutarı: 817.786,00 TL , %5 gider vergisi (BSMV). 40.889.00 toplam alacak tutarı:4.902.675,53 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; DAVA TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 4.044.000,53 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazların itirazların irdelenmesi amacıyla aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ek raporda, davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME A.Ş arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takıp ve dava hakkının bulunduğu ,davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: davalı kefillerin kefalet limitinin 14.300.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 4.529.620,84 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtan şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarımn düşünülebilineceği, TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI: toplam alacak; talep edilen 4.646.843,83 TL, hesaplanan 4.628.861,00 TL, talep edilmesi gereken 4.628.861,00 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 17,982,83 TL (4.646.843,83 – 4.628.861=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 4.529.620,84 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenelebileceği, DAVA TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI; Asıl alacak tutarı : 4.059.549, 35 TL, İşlemiş faiz tutarı 820 931,00 TL, %5 gider vergisi (BSMV): 41.046,00 TL , toplam alacak tutarı: 4.921.526,35 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; DAVATARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 4.059.549,35 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazların itirazların irdelenmesi amacıyla aynı bilirkişiden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
İkinci ek raporda, davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı … ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı kefillerin kefalet limitinin 14.300.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 4.529.620,64 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alınarak, borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği takip tarihi ile dava tarihi aralığında yapılan kısmi tahsilatlar Nedeniyle hem takip ve hemde dava tarihi itibariyle yapılan hesaplama sonuçlarının ; TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI: toplam alacak; talep edilen 4.646.843,83 TL, hesaplanan 4.632.681,06 TL, talep edilmesi gereken 4.632.681,06 TL, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlava ilişkin 14.162.77 TL (4.646.843.83 – 4.632.681.06=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutan 4.533.359,39 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği, DAVA TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA SONUÇLARI; asıl alacak tutarı 4.063.373,41 TL, işlemiş faiz tutarı 821.704,00 TL, %5 gider vergisi ( BSMV) 41.085,00 TL olduğu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde; DAVA TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 4.063.373,41 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık %32,50 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği belirtilmiştir.
Davacı ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup, davalı … Araştırma ve Geliştirme Aş asıl borçlu, diğer davalılar ise müştereken ve müteselsilen kefil konumundadır. Taraflar arasında aktedilen genel kredi sözleşmesinin 24.maddesi uyarınca 27/11/2018 tarihi itibariyle hesap kat edilerek tebliğ tarihinden itibaren 1 gün içerisinde ödenmemesi halinde yasal yollara müracaat edileceği ihtar ve ihbar edilmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişi tarafından tanzim olunan ve mahkememizce de itibar olunan bilirkişi raporu ile temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak tutarı taleple bağlı kalınarak 4.533.359,39 TL, takip tarihi itibariyle ise 4.646.843,83 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı kredi lehdarı şirketin dava dışı Tai-Tusaş firmasından olan hakedişlerini davacı bankaya Eyüp … Noterliği’nin 31/05/2018 tarih, … yevmiye no’lu temliknamesi ile devir ve temlik ettiği, bu temlik nedeniyle takip tarihi ile dava tarihi arasında 573.604,65 TL tutarında tahsilat yapılmıştır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur. Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirdiği itiraz sebepleri dışında, itirazın iptali davasında başka itiraz sebeplerini ileri sürebileceğinden mahkemenin, borcun sonradan ödendiği itirazını araştırarak, ödemenin takip konusu alacakla ilgili olduğunu belirlemesi hâlinde, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. emen belirtilmelidir ki alacak miktarının, takip ya da dava tarihindeki koşullara göre belirlenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminat türü olan ve bağımsız bir dava konusu yapılamayan icra inkâr tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. Henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmadığı bir evrede, borçlunun, itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkündür ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur. Borçlu, itirazın iptali davası açılmamışken, itirazına konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmayacaktır. Zira itirazın iptali davası açılmasında amaç, itiraz nedeniyle kanun gereğince kendiliğinden durmuş olan takibin devamını sağlamaktır. Takibin devamı yoluyla elde edilecek olan sonuç (alacağın tahsili), borçlunun tüm borcu ödemesiyle zaten gerçekleşmiş olacağına göre, gerçekleşmiş olan bu sonucu sağlamak üzere bir dava açılmasında hukuki yarar bulunmayacaktır. Bunun gibi takibe konu borcun kısmen ödendiği durumlarda da ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından itirazın iptalinin istenilmesinde hukuki yararın mevcut olmayacağı kuşkusuzdur (Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2011 tarih ve 2011/13-29 E., 2011/56 K., 23.05.2018 tarih ve 2017/19-910 E., 2018/1111 K. sayılı kararları). Bu doğrultuda, icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından ödeme yapılması hâlinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerekir. Dolayısıyla takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödemeler yönünden dava açılmasında, davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Takipten sonra, ancak davadan önce yapılan kısmi ödeme miktarı bakımından dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından dava reddedilse veya kısmi ödeme miktarınca dava açılmasa bile, kısmi ödemenin yapıldığı icra takibi kendi yasal prosedürü içerisinde devam edecek, hatta asıl borç kalksa bile faiz ve ferileri yönünden takip sürebilecek, salt bu nedenle icra dosyasının kapanmasından söz edilemeyecektir. Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 19.10.2011 tarih ve 2011/19-532 E., 2011/640 K., 23.05.2018 tarih ve 2017/19-910 E., 2018/1111 K. sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Yargıtayın bu konuda koymuş olduğu kurallar çerçevesinde, alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, kat tarihinde bulunan alacağa temerrüt tarihine (kat ihtarının borçluya tebliği ile verilen sürenin sonu) kadar akti faiz ve ferîleri uygulanmalı, temerrüt tarihi itibariyle bulunan akti faiz ve ferîleri kapitalize edilerek temerrüt tarihinde borçlunun sorumlu olacağı asıl alacak tespit edilmelidir. Bu safhadan sonra temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar, daha önce belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanmalı ve takip tarihinde talep edilebilecek asıl alacak ile birlikte temerrüt faizi miktarı ve ferîleri ayrı ayrı tespit edilmelidir. Bulunacak bu rakam alacaklı bankanın borçludan takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarıdır. Şayet kat tarihi, temerrüt tarihi ve takip tarihi itibariyle hesaplanan bu miktarlar alacaklının taleplerinden fazla ise talep dikkate alınarak miktarlar belirlenmelidir. Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asıl alacak, temerrüt faizi ve ferîleri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferîleri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferîleri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir. Tüm bu tespitlerden sonra mahkemece itirazın iptali davasında, itiraz üzerine icra takibi durduğundan takibin devamına dava tarihi itibariyle belirlenen miktar üzerinden imkân sağlayacak şekilde hüküm kurmak ve icra inkâr tazminatının da bu miktar gözetilerek değerlendirilmesi gereklidir.
Mahkememizce alınan ve itibar olunan bilirkişi raporunda takip tarihi ve dava tarihi arasındaki ödemeler yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde borç miktarından mahsup edilerek dava tarihi itibariyle alacak durumu tespit edilmiş olup, neticeten açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takip tarihinden sonra 25/12/2018 tarihinde yapılan ödemeler nazara alınarak) Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyasında davalının itirazının DAVA TARİHİ İTİBARİYLE asıl alacak 4.063.373,41 TL, işlemiş faiz 821.704 TL , BSMV 41.085 TL’lik kısmı yönünden iptaline, takibin dava tarihi olan 06/08/2019 tarihi itibariyle asıl alacak 4.063.373,41 TL, işlemiş faiz 821.704 TL , BSMV 41.085 TL üzerinden devamına, asıl alacağa dava tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren yıllık % 32,50 oranında temerrüt faizi, %5 BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile 812.674,68 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-(Takip tarihinden sonra 25/12/2018 tarihinde yapılan ödemeler nazara alınarak) Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalının DAVA TARİHİ İTİBARİYLE asıl alacak 4.063.373,41 TL, işlemiş faiz 821.704 TL , BSMV 41.085 TL’lik kısmı yönünden İTİRAZIN İPTALİNE, takibin dava tarihi olan 06/08/2019 tarihi itibariyle asıl alacak 4.063.373,41 TL, işlemiş faiz 821.704 TL , BSMV 41.085 TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa dava tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren yıllık % 32,50 oranında temerrüt faizi, %5 BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin kabulü ile 812.674,68 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 316.458,44 -TL harçtan, peşin alınan 56.122,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 260.336,18 – TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 56.166,66 -TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen tebligat , müzekkere ve bilirkişi gideri 1.699,70 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.184,64 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı yararına takdir edilen 134.951,81 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına takdir edilen 45.730,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/12/2020
Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı