Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/604 E. 2020/255 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/604 Esas
KARAR NO : 2020/255

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; sigortalı bulunan dava dışı ….. Yatırım A.Ş. adına kayıtlı olan “…. Mah. …. Sok. No:… …. Başakşehir/İstanbul” adresinde bulunan …… Satış Ofisinin müvekkili ….. Sigorta A.Ş.’ye …… Bileşik Ürün Sigorta Poliçesi ile 03.11.2017 – 03.11.2018 tarihleri arasına sigortalanmış olduğunu, davalı şirket tarafından güvenlik ve gözetimi sağlanan sigortalı 14.10.2018 tarihinde kimliği belirsiz şahıslarca yapılan hırsızlık sonucunda sigortalı iş yerinde bulunan dizüstü bilgisayarlar ile cep telefonlarının çalınmış olduğunu, davaya konu olay nedeniyle, müvekkili ….. Sigorta A.Ş.’nin dava konusu olay nedeniyle sigortalısına 21.11.2018 tarihinde 20.592,36 TL sigorta tazminatı ödemiş olduğunu, ….. Sigorta A.Ş.’nin yapmış olduğu ödeme nedeniyle TTK.md. 1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan 20.592,36 TL alacak için zarar sorumlusu olan davalı güvenlik şirketine rücu hakkı doğmuş olduğunu, davalı güvenlik şirketinin davaya konu olayın yaşandığı sigortalı …… Satış Ofisi’nin güvenliğini sağlayan şirket olduğunu, davalı güvenlik şirketinin hırsızlık olayının gerçekleşmemesi ….. Yatırım A.Ş. ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca kendisine yüklenilen “güvenlik ve gözetim görevini” yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermek zorunda olduğunu, ancak gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden hukuka aykırı davrandığını, müvekkili şirket tarafından ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için davalı güvenlik şirketine gönderilen rücu ihtarından sonuç çıkmaması üzerine borçlu/davalı aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müd.’nün ….. Esas sayılı dosyası ile 20.592,36 TL asıl alacak ve fer’ilerinin tahsili için ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlu/davalının davaya konu zarardan sorumlu olmasına karşın icra takibine haksız şekilde itirazda bulunarak icra takibini durdurduğundan ve arabuluculuk görüşmesinden de sonuç alınamadığından müvekkili şirketin alacağının tahsili için işbu davayı açmak durumunda kaldıklarını beyanla; itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve ferileri üzerinden devamına, %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili firma ile sigortalı firma arasındaki sözleşme maddesine dayanarak yapmış olduğu rücu talebinin haksız olduğunu, hırsızlık olayı sonrası …….. Eksperlik tarafından yapılan elektronik cihaz ekspertiz raporu incelendiğinde müvekkili ile sigortalı firma ….. tarafından imzalanan Özel Güvenlik Sözleşmesinin 14.maddesinin j bendi “İş yerinde …… güvenlik personelinin zaafiyeti ve savsaklaması yada işini sözleşmeye ve mevzuata uygun yapmaması sebebiyle meydana gelen 3. kişilerin, taşeronun diğer hizmet sağlayıcıların ya da işverenin hırsızlık vb. gibi zararlarının sorumluluğu …… Güvenlik’e aittir” ibaresi ve TBK 502. maddesinin Rücu talebine dayanak olarak gösterilmiş olduğunu, belirtilen sözleşme maddesinde görüldüğü üzere müvekkili şirketin sorumluluğunun sözleşmesel kusura dayalı bir sorumluluk olduğunu, Özel Güvenlik şirketinin görevini yaparken zaafiyeti ve işini savsaklaması halinde sorumlu olacağının belirtilmiş olduğunu, kendilerinin ilgili hırsızlık olayı sebebi ile görevini yaparken bir zafiyeti, işini savsaklaması veya kusuru bulunmadığını, ayrıca dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından bahisle müvekkili şirketin hırsızlık olayı kapsamında gerekli dikkat ve özeni sağlamadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, görevli güvenlik personelinin hırsızlık olayının gerçekleştiği gün boyunca görev yerinde olup yapması gereken devriye, kamera takibi gibi tüm görevlerini gereği gibi ifa etmekte olduğunu, ilgili müvekkil şirket personelinin görevini ifada kusuru veya işini savsaklaması gibi bir durum söz konusu olmadığını, ilgili hırsızlık olayının sigortalı şirket ….. İnş. Yatırım A.Ş. tarafından güvenliğin tam manası ile sağlanabilmesi için bulunması gereken güvenlik teçhizatının eksik bozuk olması ve satış ofisi etrafındaki kapıların bir kısmının kapamıyor olması; bu durumun müvekkili şirket yetkilisi tarafından yapılan denetleme kapsamında tutulan rapor ile sigortalı …..’a bildirilmiş olmasına rağmen ilgili eksikliklerin giderilmemiş olması sebebiyle gerçekleşmiş olduğunu, güvenlik hizmetinin daha etkin sağlanabilmesi için asgari fiziki şartları sağlamak ve eksiklikleri giderme yükümlülüğü T.C. İstanbul Valiliği Özel Güvenlik Komisyon Kararı 5. maddesi gereği sigortalı firma olan …..’a ait olduğunu beyanla; davanın reddine, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 20.592,36 TL asıl alacak, 836,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.428,47 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Dosya kapsamı, toplanan deliller hep birlikte değerlendirilerek davacının sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davacının sigortalısına ödediği 20592,36 TL hasar tazminatının davacının sigortalısına ait iş yerinin bulunduğu sitede güvenlik hizmeti veren davalıya ve diğer davalıya rücu edilip edilemeyeceği, hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalı güvenlik şirketinin hırsızlık olayında güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirmemesinin söz konusu olup olmadığı, bu anlamda kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur durumu ve sorumluluk miktarı, dava dışı….. Şirketinin müteselsil sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalının hırsızlık olayında güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirmemesinin söz konusu olup olmadığı, dava dışı sigortalının ihmalinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahkeme hakiminin katılımı olmaksızın HMK’nun 278/ son maddesi uyarınca bilirkişiye yetki verilmek suretiyle 24/12/2019 günü saat 14:00’de keşfen bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; Güvenlik Uzmanı bilirkişi ….., Elektrik Elektronik bilirkişi …. ve Sigorta Tahkim Hakemi bilirkişi ……. 28/01/2020 tarihli raporlarında özetle; 24.12.2019 tarihinde yerinde yapılan inceleme esnasında görüldüğü üzere …… Satış Ofisi binası çevresinin kontrolsüz girişlerin önlenmesi açısından çevrili olmadığını, aydınlatmalarının ve kameraların yetersiz olduğunu, var olan kameraların açısının kör noktaları görmediğini, kameraların çoğunun ofis iç ortamını gösterdiğini, olması gereken önlemeye yönelik olarak dış çevrenin kameralar yönünden güçlenmesi gerektiğini, kapıların esnetilerek açılmaya müsait olduğunu, güvenlik yönüyle halen yüksek düzeyde risk teşkil ettiği kanaatine varılmış olduğunu, ….. Yatırım A.Ş.’nin ….. Satış Ofisinin ve Hizmet Binasının güvenliğinin toplamda 12 güvenlik personeli ile sağlanması için valilik makamına müracaatta bulunduğunu, valilik makamının 18.05.2016 tarih ve ….. sayılı kararı ile özel güvenlik şirketlerinden hizmet satın almak suretiyle 12 kişilik özel güvenlik personeli kadrosunun tahsis edildiğinin anlaşılmış olduğunu, 12 kişilik özel güvenlik personelinin sayısının maksimum sayı olduğunu korunacak yerin alanı değerlendirildiğinde sayının risk oluşturmayacak şekilde esnetilebileceğini, güvenlik sözleşmesinin 01.01.2018 ile 31.12.2018 tarihleri arasını kapsamakta olduğunu, 14.10.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının Güvenlik Sözleşmesinin kapsadığı tarihler arasında meydana gelmiş olduğunu, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin taraflar arasında 6 özel güvenlik personeli ile sağlanması yönünde yapılmış olduğunu, 2 gündüz, 2 gece, 2 istirahat çalışma vardiya sisteminde bir vardiyada 2 personel bulunacağından 1 personelin ana giriş çıkış kapısında sürekli kontrol amaçlı bulunacağını, diğer personelin kameraları takip edeceğini dolayısıyla personelin devriye hizmetine çıktığında kameraların takip edilemeyeceğini, alanın geniş olmasının da değerlendirilerek, yerinde inceleme esnasında görüldüğü üzere …… satış ofisi alanının toplamda 6 özel güvenlik personeli ile güvenliğinin sağlanmasının mümkün olmadığını, 14.10.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında, ….. ve …… isimli kişilerin görevli olduğunun polis merkezindeki beyanlarından ve tutanakların incelenmesinden anlaşılmış olduğunu, …… isimli personelin Özel Güvenlik personeli olduğunu ancak …… isimli personelin Bahçeşehir polis merkezindeki beyanından anlaşıldığı üzere özel güvenlik personeli olmadığının, danışma personeli olduğunu, dolayısıyla 5188 sayılı yasa kapsamında yetkili ve görevli personel olmadığı kanaatina varılarak, hırsızlık olayı gecesi yalnızca 1 özel güvenlik personelinin görev yaptığının anlaşıldığını, Güvenlik Sözleşmesine istinaden toplamda 6 özel güvenlik görevlisinin görev yapacağı belirtilmiş olup, her vardiyada 2 özel güvenlik personelinin olacağı ancak hırsızlık olayı esnasında 1 özel güvenlik personelinin bulunmasıyla Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin 3-Personel Sayısı maddesinin Güvenlik şirketi tarafından ihlal edildiğinin kanaatine varılmış olduğunu, 14.10.2018 tarihinde …… Mah. ….. Sok. No:….. Başakşehir/İSTANBUL adresinde bulunan satış ofisinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, davalı …… Özel Güvenlik şirketinin; bu olayda %50 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı ….. firmasının %50 oranında kusurlu olduğunu, çalınan mallara ilişkin hasar tutarının 33.775,00 TL olduğunu, yapılan kusur tespitinin kabulü halinde; davacı … şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme neticesinde ve TTK kapsamında rücu hakkını elde ettiğini ve ödediği bedelden tespit edilen rayiç ederin %10 muafiyet bedeli düşüldükten sonra) %50 kusur oranında 15.198,75 TL’sini davalıdan talep edebileceğini, ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini bildirmişlerdir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı … sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucunda sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın rücuen iş yerinin bulunduğu güvenlik şirketi olan davalıdan tahsilini talep ettiği, keşfen yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve mahkememize hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi heyet raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere olayın oluş biçimi, iş yerindeki fiziki koşullar, iş yerinin bulunduğu sitedeki güvenlik hizmetlerinin yerine getiriliş biçimi, güvenlik personeli sayısı ve özel güvenlik şirketi arasındaki sözleşme hükümleri incelenerek yapılan değerlendirmede, Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin taraflar arasında 6 özel güvenlik personeli ile sağlanması yönünde yapılmış olduğu, bilirkişi tarafından yapılan incelemede, alanın geniş olması da değerlendirilerek, …… satış ofisi alanının toplamda 6 özel güvenlik personeli ile güvenliğinin sağlanmasının mümkün olmadığı, Güvenlik Sözleşmesine istinaden toplamda 6 özel güvenlik görevlisinin görev yapacağı belirtilmiş olup, her vardiyada 2 özel güvenlik personelinin olacağı ancak hırsızlık olayı esnasında 1 özel güvenlik personelinin bulunmasıyla Özel Güvenlik Hizmet Sözleşmesinin Personel Sayısı maddesinin Güvenlik şirketi tarafından ihlal edildiğinin tespitinin yapıldığı, …… Satış Ofisi binası çevresinin kontrolsüz girişlerin önlenmesi açısından çevrili olmadığı, aydınlatmalarının ve kameraların yetersiz olduğu, var olan kameraların açısının kör noktaları görmediği, kameraların çoğunun ofis iç ortamını gösterdiği, olması gereken önlemeye yönelik olarak dış çevrenin kameralar yönünden güçlenmesi gerektiği, güvenlik yönüyle yüksek düzeyde risk teşkil ettiği; olayda Güvenlik firmasının %50 oranında kusurlu olduğu, dava dışı ….. firmasının %50 oranında kusurlu olduğu değerlendirmesinin sunulan gerekçeler dikkate alınarak elverişli ve uygun olduğu, davacı sigortalısının valilik makamı iznine rağmen 12 personel üzerinden sözleşmeyi 6 personel üzerinden imzalayarak ve hırsızlık olayı öncesinde personel sayısının artırılması ile ilgili talebinin olmadığı, sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili alınması gereken tedbirler ile ilgili Risk Analizi Raporu düzenleyeerke Mal Sahibi’ne sunmadığı, alınan güvenlik tedbirlerinin yeterli olmadığı, diğer bir deyişle güvenlik hizmetinin nitelik ve niceliği ile olası risk ve tehlikeleri önleyici ve koruyucu baskının yetersiz olduğu dikkate alınarak %50 oranında kusurunun bulunduğunun kabul edilmesinin yerinde olduğu, davacı … şirketinin poliçe teminat ve vadesi kapsamında gerçekleşen hasarı sigortalısına ödemesi sonucu TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olması nedeniyle kusuru oranında davalı Güvenlik Şirketinden rücuen talep edebileceği, %50 oranına göre ödenmesi gerekli sigorta bedelinin 15.198,75 TLolduğu anlaşılmakla açılan davanın kısmen kabulüne, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
2-Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü ….. Esas sayılı dosyasındaki takibin 15.198,75 TL asıl alacak üzerinden 21/11/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.038,23 TL harçtan peşin alınan 244,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 793,70 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 288,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan, keşif masrafı, bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 2.536,60TL’nin kabul oranı (%70,93) ret oranı (%29,07) dikkate alınarak hesaplanan 1.799,21 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davalı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır