Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/603 E. 2020/518 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/603 Esas
KARAR NO : 2020/518

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Müflis şirketin İstanbul Anadolu ….. ATM …… Esas sayılı dosyasından 10.02.2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin İstanbul Anadolu …… İcra ve İflas Müdürlüğünün …. İflas dosyasında devam ettiğini, tasfiyenin basit tasfiye usulünde yapıldığını, müflis şirketin, davalıdan alacaklı olduğunu, alacağın tahsili için icra takibinin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu, iflas masası tarafından müflis ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin 217.451,94 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalıya borcun ödenmesi için muhtıra gönderildiğini, davalının takibe ve ihtara rağmen iflas masasına borcunu ödemediğini beyanla davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müflisin müvekkili ile müvekkiline ait ……. sistemine üyelik koşullarını tanzim eden ….. sayılı 25.02.2013 tarihli ……. Sözleşmesi imzaladığını,…… sisteminin sadece üye firmaların alışveriş yapabildikleri bir pazarda, üye firmaların satın aldığı mal veya hizmet bedelinin yine sisteme üye diğer firmalara mal veya hizmet satarak ödediği, aynı şekilde üye firmalara sattığı mal veya hizmetin bedelinin yine üye firmalardan mal veya hizmet satın alarak tahsil ettikleri bir sistem olduğunu, müvekkilinin üye firmaların…… firmaları ile çalışmalarını organize eden aracı kuruluş olduğunu, ………sisteminde nakit para değil, ……… çeki kullanıldığını, …. çekinin üyeler arasında gerçekleşen alım-satım işlemlerinde bir ödeme ve tahsilat aracı olarak kullanılan, üzerinde yapılan işleminin USD cinsinden tutarının yazılı olduğu, mal veya hizmeti alan tarafından imzalanıp kaşelenen Avrasya…… sisteminin kıymetli evrakı olduğunu, müvekkili ile müflis arasındaki ticari ilişkinin…… olarak gerçekleştiğini, müvekkilinin müflis şirkete nakit olarak borçlanmadığını, davacının alacaklı olduğunu iddia etse de, müvekkilinin ticari defterlerinde davacı şirkete borçlu olmadığını, aksine müflisin, müvekkiline borçlu olduğunu, müflisin iflasından önce şirket yetkilisinin müvekkili şirketi ibra ettiğini beyanla açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacının, davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ve hizmetler karşılığında cari hesap ilişkisi nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin…… sistemi şeklinde olup olmadığı, buna göre davacının, davalıdan nakdi olarak alacak talep etmesinin mümkün olup olmadığı ve miktarı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, taraflara ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacı yanın İstanbul Anadolu …… İcra iflas Müdürlüğü ….. nolu iflas dosyasında bulanan ticari defterleri ile davalı tarafından ibraz edilen ticari defter ve belgeler ile dosya münderecatının incelenmesi neticesinde; dava konusu somut olayda yanlar arasında…… denilen mal-hizmet takası alışverişi şeklinde ticari ilişki kurulduğunun çekişmesiz olduğunu, davacı müflisin ticari defterlerinde iflas tarihinde davalıdan 217.451,94 TL alacaklı olduğunu, davalı ticari defterlerinin incelenmesinde iflas tarihinde davalının da davacı müflise 217.453,18 TL borçlu olduğunu, iflas tarihinden sonra 31.12.2017 tarihinde davalının delil olarak ibranameye istinaden davacı borcunu sıfırladığı ve inceleme gününde davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, neticede esasen iflas tarihinde yanlar arasında borçlar hususunda herhangi bir ihtilaf olmadığını ve davacı müflisin davalıdan 217.451,94 TL alacaklı olduğunu, uyuşmazlığın çözümünün ise davalının ibraz ettiği ibranamenin geçerli olup olmadığı noktasında toplandığını, mahkemece ibranamenin geçersiz olduğuna kanaat edilmesi halinde iflas tarihinde davacının davalıdan 217.451,94 TL alacaklı olacağını, yanlar…… usulü çalıştığından davacının bu alacağı nakden talep edip edemeyeceğinin mahkeme takdirinde olduğunu, mahkemece ibranamenin geçerli olduğuna kanaat etmesi halinde ise davacı müflisin davalıdan herhangi bir alacağı olmayacağını bildirmiştir.
HMK 222 madde gereğince ;mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.Kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtların sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabulü gerekmektedir.Zira kanuni şartlara uygun tutulduğu anlaşılan tarafın ticari defter ve kayıtları ancak karşı tarafın kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarının incelenmek suretiyle hükümden düşürülebilir.
Tarafların usulüne uygun ve alacağın kaynağını oluşturan kayıtları içeren ticari defterlerinin lehine kati delil teşkil ettiği, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre iflas tarihi itibariyle davalıdan 217.451,94 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 2017 tarihi itibariyle davacıya 217.453,18 TL borçlu olduğu, 31/12/2017 tarihi itibariyle ibranameye istinaden 217.453,18 TL borç bakiyesinin kapatıldığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken husus ibranamenin geçerli olup olmadığı ve davacının, davalıdan olan alacağını nakden talep edip edemeyeceğidir.
Dosya kapsamında bulunan “İBRANAMEDİR” başlıklı, 31/12/2017 tarihli belgeye göre ibra edenin davacı müflis şirket, ibra edilenlerin ise …… İnşaat Ziraat Makinaları Emlak Turizm Gıda İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.(davalı) ile ….. Gıda Eğitim Turizm İnş. İthalat İhracat ve Tic. AŞ olduğu, ibra edenin, ibra edilenlerden herhangi bir nam adı altında herhangi bir alacağı olmadığının kararlaştırıldığı, bu şekilde tarafların birbirleri ile ibralaştığı, davacı müflis şirketin İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyasında 10/02/2017 tarihinde saat 15:12’den itibaren iflasına karar verildiği, İİK 184 maddesi uyarınca iflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edeceği, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflasın açılması ile kısıtlanarak artık iflas masasının kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu dikkate alınarak Mahkememizce yapılan değerlendirme neticesinde 10/02/2017 tarihinde saat 15:12’den itibaren müflis şirketin iflasına karar verildiği, dosya kapsamında bulunan “İBRANAMEDİR” başlıklı belgenin ise iflas kararının verilerek iflasın açılmasından sonra 31/12/2017 tarihinde düzenlendiği, iflas masasının kanuni temsilcisi olan iflas idaresi dışında artık temsil yetkisi olmayan müflis şirket ile yapılan ibranamenin geçerli olmadığı anlaşılmakla Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Taraflar arasında…… şeklinde bir ticari ilişkinin bulunduğu, her ne kadar…… sisteminde nakit para alışverişi şeklinde işleyen bir ilişki olmasa da davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre iflas tarihi itibariyle davalıdan 217.451,94 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 2017 tarihi itibariyle davacıya 217.453,18 TL borçlu olduğu, 31/12/2017 tarihi itibariyle Mahkememizce geçerli olmadığı değerlendirmesiyle itibar edilmeyen ibranameye istinaden 217.453,18 TL borç bakiyesinin kapatıldığı dikkate alındığında her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacının, davalıdan alacaklı olduğunun sabit olduğu, taraflar arasında artık…… şeklinde işleyen bir ilişkinin bulunmadığı, bu durumda davacının, davalıdan olan alacağını nakit olarak talep edebilmesine de bir engel bulunmadığı Mahkememizce değerlendirilmiştir.
Böylelikle yukarıda yapılan açıklamalar ışığında icra takibine konu alacağın tarafların usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtları ile ispatlandığı, hüküm vermeye elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi tarafından sunulan rapor da dikkate alınarak davanın kabulü ile, davalının Bakırköy …. İcra Müdülrüğü’nün ….. esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 217.451,94 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olmakla icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;

AÇILAN DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Bakırköy ….. İcra Müdülrüğü’nün …… esas sayılı dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 217.451,94 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacak olan 217.451,94 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 43.490,38 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Alınması gereken 14.854,14 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.626,28 TL’ nin mahsubu ile eksik kalan 12.227,86 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen 2.626,28 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 179,30 TL posta masrafı olmak üzere toplam 4.349,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 23.671,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
8-Davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştikten 1 ay sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır