Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 E. 2020/699 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/598 Esas
KARAR NO : 2020/699

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … no.lu (ana poliçe numarası) “C.M.R. Karayolu ile Yapılan Uluslararası Emtia Taşımaları için Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi” akdedilmiş olduğunu, 2015 yılından bu yana poliçelerin, anılan ana poliçe numarası üzerinden her yıl yenilenmiş olduğunu, bu poliçe dönemleri içerisinde yapılan taşımalara ilişkin, davalı şirket tarafından bildirilen sefer, araç plaka vs bilgisi üzerine müvekkili tarafından sigorta primlerine ilişkin tahsil zeyilnameleri düzenlenmekte olduğunu, bu şekilde davalı şirketin ….no.lu ana poliçe tecdit no:2 (01.01.2017- 01.01.2018 dönemine ilişkin) ve tecdit no:3 (01.01.2018- 0.01.2019 dönemine ilişkin) sigorta poliçeleri gereği ödemekle yükümlü olduğu bakiye sigorta prim borçlarını (tahsil zeyilnameleri ile tahakkuk eden) ödememiş olduğunu ve temerrüte düşmüş olduğunu, bakiye prim alacaklarının tahsili için Bakırköy .. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı tarafın haksız şekilde itirazda bulunmuş olduğunu beyanla; davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacı şirketin alacaklı olduğunu iddia ettiği dönemler için davacı taraf ile sigorta sözleşmesi akdetmemiş olduğunu, dolayısıyla, davacı tarafa ait herhangi bir borcu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının dava dilekçesinde alacaklı olduğunu iddia ettiği dönemlere ait müvekkilinden hiçbir ödeme almadığını ileri sürmüş olduğunu, buna göre; davacının iddia ettiği alacaklar gerçek olsa dahi, ilgili poliçelerin başlangıç tarihleri olan 01.01.2017 ve 01.01.2018 tarihinde muaccel hale gelen borçlar için, davacı tarafından üç ay içerisinde takip veya dava açılmamış olduğundan ilgili sözleşmelerden kanunen cayılmış olunduğunu, hal böyle iken, müvekkili davacı ile sözleşme akdetmiş olsa dahi ortada hukuken geçerli bir sözleşme olamayacağından talep edilen alacakların haksız ve mesnetsiz olduğunu, taleplerin zaman aşımına uğramış olduğunu, davacının kötü niyetle icra takibi yaparak devamında işbu davayı açmış olduğunu, talep ettiği inkâr tazminatının haksız olduğunu beyanla; davanın reddi ile davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, sigorta poliçe sözleşmesinden doğan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup, davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 7.862,14 EURO üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile ticari defter ve kayıtlar ile tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı,aralarında bulunan ve bulunduğu belirtilen sigorta poliçe sözleşmeleri bulunup bulunmadığı ve bulunuyor ise bunların sigorta bedellerinin ödenip ödenmediği, sigorta prim borcunun bulunup bulunmadığı, muacceliyet koşulunun oluşup oluşmadığının, prim borcunun doğup doğmadığının tespiti ile bilirkişi raporu tanzimi için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 23/12/2019 günü, saat 14:30’de Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Hesap Uzmanı S. Muhasebeci bilirkişi … ve Sigortacılık Uzmanı bilirkişi … 25/02/2020 tarihli raporlarında özetle; davacı firma tarafından incelemeye ibraz edilen 2017-2018 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğunu ve T.T.K.’ya göre yevmiye defterlerinin yazdırılmış olduğunu, davacı şirketin E-defter uygulamasında olduğunu, buna göre davacı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu ve usulüne uygun tutulduğunun görülmüş olduğunu, HMK 222./2 maddesi kapsamındaki koşulları taşıdığının belirlenmiş olduğunu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan; 18.09.2018 icra takip tarihi itibariyle 3.392,28 EURO karşılığı=23.588,22 TL, 31.12.2018 tarihi ayrıca dava tarihi itibariyle 7.862,14 EURO karşılığı=47.392,98 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğünü, davalı tarafın ise incelenmek üzere herhangi bir defter kaydı sunmadığını, uyuşmazlık konusu poliçelerin iptal edilmediğini, dava konusu poliçeler yönünden 3 ay içerisinde prim bedelinin talep edildiğine dair dosyada belge bulunmamakla, dava dışı sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmesinden caymış sayılıp sayılmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı iddia ve delilleri, davalı savunma ve delilleri ile tüm dosya kapsamı tümel olarak değerlendirildiğinde, davacının talebinin davalı taraf ile aralarında imzalanan sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında sözleşme ilişkisinin devam edip etmediğine, davalı tarafın sigorta sözleşmesinden caymış sayılıp sayılmayacağının tespitine yönelik olduğu, davalı tarafın ilgili sigorta sözleşmesinden caymış sayılıp sayılmayacağının ispata muhtaç olduğu, TTK m. 1434/2. Maddesinin iş bu davada uygulanamayacağı, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın İPTALİNE, takibin DEVAMINA,
2-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 3.340,53 TL harçtan peşin alınan 547,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.793,09 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 591,84 TL ile bilirkişi tebligat ve posta masrafı 1.246,20 TL olmak üzere toplam 1.838,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 7.157,33 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸