Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/593 E. 2019/1316 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2019/1316

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 05/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin inşaat ve imar sektöründe, iç dizayn ve tesisat işleri yapan şahıs şirketi sahibi olduğunu, yüklenici firmalardan taşeron olarak iş alan bir iş yapısıyla ticari hayatını yürüttüğünü, müvekkili ile davalı …’ın anlaşıp, şahsından emir aldığını, davalı firmanın namına hizmet verdiğini, yine para ödemelerinin davalı şahısa yaptığını, firmanın gösterdiği tarafa adına fatura kesilmesi münasebetiyle davalıların zincirleme ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin 2015 yılından beri davalı şirket ve şahısla bütün tesisat, banyo ve iç dizayn işlerini yaptığını, 2016 yılı sonlarında inşaat sektörünün kriz süresine girmesi davalıların işlerini de etkilediğini ve yapılan işlerin geçici olarak durdurulduğunu, bu süreçte davalının, … İli, …. İlçesi, …. Mah., …. ada, …. pafta, …. parselde kain taşınmazda, tesisat işleri ve binanı oturmaya hazır hale getirilmesi olarak tabir edilen ince işçiliğin yapılması konusunda müvekkili ile anlaştıklarını, bu süreçte davalı şirket sahibinin ekonomik dar boğazda olması sebebiyle müvekkilinden 200.000,00-TL borç aldığını, bu konu hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından borca itiraz edildiğini, müvekkilinin davalılara vermiş oludğu 200.000,00-TL bedelin 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödemesi için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyasındaki itirazının iptaline, müvekkilinin, işçilik ve malzeme dahil hakediş bedreli ile taşeron kârının işin bittiği 26/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan zincirleme ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine, davanın açılmasına sebebiyet vermesi sebebiyle yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin davalılara zincirleme ve müteselsilen yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının alacak iddialarını destekler mahiyette elle tutulur herhangi bir kanıt dosyaya sunmadan eldeki davayı açtığını, davacının alacak iddiasını banka dekontlarına, malzeme faturalarına ve hak ediş listesine dayandırdığı dilekçesiyle sabit olup bu izahatler ışığında alacak miktarının açıkça belirlenebilir olduğu kuşkusuz olduğunu, bu durumda belirsiz alacak davası açılamayacağından, davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın davalı müvekkillerinden hiçbir ad altında herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddialar hayatın olağan akışıyla bağdaşmayan soyut ifadelerden ibaret olup eldeki dava “ya tutarsa” mantığı ile açtığını, öncelikle davacıya alacak taleplerine dayanak ettikleri vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırmaları ve dilekçelerinde bahsi geçen dekont, fatura ve sair delilleri dosyaya sunmaları için mehil verilmesine, verilen mehil içerisinde somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde davanın esasa girilmeksizin usulden reddine,BR Yapı unvanlı şirketin davaya dahil edilmesine, dava dilekçesindeki açıklamalar karşısında alacak talebine konu miktarın belirli ve belirlenmesi mümkün olduğu kesin olarak anlaşıldığından ve bu halde H.M.K’nun 107. Maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası açılamayacağından vd. sebeplerden bahisle davanın her halde esasa girilmeksizin usulden reddine, Mahkemeaksi kanaatte olması halinde usuli eksiklikler tamamlanmasına ve sonuç olarak yargılama yapılmak suretiyle haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, kötüniyetli davacının asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız olan davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebi ile belirsiz alacak talebine ilişkindir
Avcılar Vergi Dairesi’nden gelen yazı cevabına göre davacının herhangi bir mükellefiyetine rastlanılmadığı hususu bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükümde, nispi ticari davaya ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
Mezkur Yasa’nın 5/1. maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davacı şahsın tacir olmadığı, davanın nispi ya da mutlak ticari olmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiilden doğduğu anlaşılmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 10/05/2017 trh, 2014/24509 Esas, 2017/5341 karar, 27/04/2017 tarih, 2014/24676 Esas, 2017/4724 karar, 17/11/2016 tarih, 2014/12933 Esas, 2016/10595 karar sayılı ilamları bu doğrultudadır) Bu sebeple HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/12/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır