Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/575 E. 2020/551 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/575 Esas
KARAR NO : 2020/551

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle;Davalı ile müvekkili şirket arasında gerçekleşen ticari ilişkiye istinaden müvekkili şirketin davalı şirkete tekstil ürünlerini fason olarak diktirdiğini, bu nedenle gerçekleşen işlemler kapsamında ürün teslimlerini içeren irsaliyelerin tanzim edildiğini ve teslim edilen ürünlerden bir kısmının müvekkiline teslim edildiğini, teslimi gerçekleştirilen ürünlerin bedeli ödenmiş olmakla birlikte müvekkili tarafından davalıya teslim edilen bir kısım ürünlerin dikilerek müvekkili şirkete iade edilmediğini, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkiye bağlı olarak fason dikimi istenilen ürünlerin 1172 adedinin dikimi gerçekleştirilip teslim edilmediğinden 22.268,00 TL zararlarının olduğunu, oluşan zararın tahsili için davalıya ihtarname çekildiğini ancak sonuç alınamadığını, ayrıca davalı şirkete avans ödemesi şeklinde yapılan fazla ödemelerden dolayı da davalının, müvekkiline 23.977,25 TL borcunun bulunduğunu, ihtarname keşide edilmesi sebebiyle 208,89 TL’nin de tahsili talep ettiğini beyanla davalının itirazının iptali yönündeki taleplerinin kabulü ile davalı şirketin haksız itirazı nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkiline avans ödemesi yapması bir tarafa halen daha 18.000,00 TL’nin üzerinde borcu bulunduğunu, davacının, müvekkiline avans vermediğini, davacının, müvekkiline teslim edip de alamadığı ürününün olmadığını, davacının, müvekkiline ürün teslimini ispat etmesi gerektiğini, davalının iadesini talep ettiği ürünlerin bedelinin 22.268,00 TL olduğuna ve bunları müvekkiline teslimine dair bir delili olmadığını beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu, varsa yapılan ödemeler, ödeme konusundaki tarafların beyan ve itirazları nazara alındığında davacının alacağının kalıp kalmadığı hususlarında olduğunun tespitine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplamda 46.651,79 TL’nin tahsiline ilişkin yürütülen takipte davalı takip borçlusunun süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişiye gönderilmiş olup bilirkişi raporunda özetle; davacının cari kayıtları üzerinde yapılan değerlendirme ve hesaplamalar neticesinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 21.044,41 TL alacaklı olduğunu, davacının takip dayanağı yapmış olduğu ihtarnamede teslim edilmeyen ürünlerden kaynaklanan 22.268,00 TL alacağının bulunduğunu iddia ettiği mezkur alacağa ilişkin herhangi bir belge sunulmadığını, davacı yanın düzenlemiş olduğu ihtarnamenin 07.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, ihtarnamede tebliğ itibariyle üç gün içerisinde borcun ödenmesi talebinde bulunulduğu göz önünde bulundurulduğunda davalı yanın ihtarnameye göre 11.05.2019 tarihi itibariyle icra takibine başlamış olması nedeniyle takip öncesine ilişkin işlemiş faiz talebinde bulunamayacağını, neticeten davacı yanın takip tarihi itibariyle 21.044,41 TL cari alacak, 208,89 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplamda 21.253,30 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceğini, davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına takdir edilmesi halinde davacının takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağına takip tarihinden itibaren davacının talebi ile bağlı olarak faiz talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir
Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, davalıya teslim edilen bir kısım ürünlerin dikilerek müvekkili şirkete iade edilmediğini, bu nedenle fason dikimi istenilen ürünlerin 1172 adedinin dikimi gerçekleştirilip teslim edilmediğinden 22.268,00 TL zararlarının olduğunu, ayrıca davalı şirkete avans ödemesi şeklinde yapılan fazla ödemelerden dolayı da davalının, müvekkiline 23.977,25 TL borcunun bulunduğunu, bu sebeple davalı taraftan toplamda 46.245,25 TL alacağı olduğunu iddia etmiş olup bunun karşılığında davalı taraf davacının, müvekkiline teslim edip de alamadığı ürününün olmadığını, davacının, müvekkiline ürün teslimini ispat etmesi gerektiğini, davalının iadesini talep ettiği ürünlerin bedelinin 22.268,00 TL olduğuna ve bunları müvekkiline teslimine dair bir delili olmadığını, ayrıca davacının, müvekkiline avans vermediğini savunmuştur.
Davacının bilirkişi raporuna uyarınca lehine delil niteliği bulunan ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı taraftan 23.977,72 TL cari hesap alacağının olduğu, davalının dosyaya sunmuş olduğu cari hesap kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davacı taraftan 11.396,33 TL alacaklı olduğu, 241,92 TL bedelli ……. numaralı ve 526,39 TL bedelli ……. numaralı fatura içeriğindeki ürünlerin davalıya teslim edilip edilmediğinin davacının ispatına muhtaç olduğu ve davacı kayıtlarında bulunan 08/03/2019 tarihli 2.165,00 TL bedelli ödemeye ilişkin herhangi bir belge sunulmadığından hesaplama dışı bırakıldığı, buna göre davacının takip tarihi itibariyle 21.044,41 TL alacaklı olduğu, diğer taraftan davalı tarafın düzenlemiş olduğu …… numaralı faturanın kur farkı faturası olduğu ve taraflar arasında kur farkı düzenlemesine ilişkin bir teamül oluştuğuna dair bir kayda rastlanmadığından bu faturanın da hesaplama dışı bırakıldığı, davalı tarafın, davacının, müvekkiline teslim edip de alamadığı ürününün olmadığı savunmasında bulunmuş olması sebebiyle davacının malların teslim edildiği olgusunu kanıtlaması gerektiği, bu noktada ispat yükünün davacı taraf üzerinde olduğu, dosya kapsamında bulunan sevk irsaliyelerinde teslim alan kısımlarında isimsiz imzaların bulunduğu, isim bulunmaması sebebiyle malların davalıya teslim edildiğinin sevk irsaliyeleri ile ispatlanamayacağı, Mahkememizin 15/11/2019 tarihli celsesinde ait olduğu yıl beyan edildiğinde BA-BS formlarının istenilmesi yönünde ara karar oluşturulmuş ise de davacı vekili sunmuş olduğu 19/11/2019 tarihli dilekçesinde talepleri dikkate alındığında BA-BS formlarına ilişkin bir durum söz konusu olmadığını belirterek ilgili vergi dairelerini sunamadıklarını Mahkememize bildirmiş olup ara karar gereğini yerine getirmeyen davacı vekilinin bu beyanı sebebiyle BA-BS formlarının ilgili vergi dairesinden istenemediği, bu haliyle de davacının, malların davalıya teslim edildiğini kanıtlayamadığı, teslim olgusu bir tarafa ayrıca davacı taraf fason dikimi istenilen ürünlerin 1172 adedinin dikimi gerçekleştirilip teslim edilmediğinden 22.268,00 TL zararlarının olduğunu beyan etmiş ise de davacı tarafın belirtilen miktarda zararın oluştuğuna dair herhangi bir bilgi, belge ve delil de sunamadığı, malların davalıya teslim edilmesi yanında zararın oluştuğunun da davacı tarafça ispatlanması gerektiği, fakat ne malların davalıya teslim edildiği ne de davalı tarafça teslim edilmeyen ürünler sebebiyle zararının oluştuğunun davacı tarafça usulü dairesinde ispatlanamadığı, ayrıca dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı, davacı taraf, davalı şirkete avans ödemesi şeklinde yapılan fazla ödemelerden dolayı da davalının, müvekkiline 23.977,25 TL borcunun bulunduğunu iddia etmiş ise de davalıya avans ödemesi yapıldığının da ispata muhtaç olduğu, yapıldığı iddia edilen avans ödemesinin davacı tarafından yazılı delillerle kanıtlanması gerektiği, dosya kapsamında bu anlamda bir delilin bulunmadığı, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 556,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 502,10 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 6.811,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin geçerli bir mazeret göstermeksizin arabuluculuk görüşmelerine katılmamış olması sebebiyle davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır