Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/563 E. 2019/1126 K. 25.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/563 Esas
KARAR NO : 2019/1126

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan dosya incelemesi neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete 02/07/2008 tarih ve ….. sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edilen ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak atanmış olduğunu, 01/12/2010 tarihinde ise istifa ederek ayrılmış olduğunu, müvekkilinin müdür olarak davalı şirkette 02/07/2008 ila 01/12/2010 tarihleri arasında çalışarak istifa edip ayrıldığını, ancak aradan yıllar geçtikten sonra müvekkilinin tesadüfen davalı şirketteki müdürlüğünden istifasından yaklaşık bir yıl sonra, 12/12/2011 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ortaklar kurulu kararıyla çıkartıldığını öğrenmiş olduğunu, bunun üzerine yaptıkları araştırma neticesinde; müvekkilinin 01.12.2010 tarihinde istifa ederek şirketten ayrılmasından sonra SGK’dan çıkışı yapılıp, noterlikten tasdiklenen ortaklar kurulu kararıyla müdürlükten çıkartılmasına karar verildiği halde, bu karardan hemen 3 gün sonra 10/12/2010 tarihinde, bir soruşturma kapsamında davalı şirketin tüm ortak ve yetkilileri tutuklanınca, müvekkilinin müdürlükten ayrılmasına dair iş bu ortaklar kurulu kararının ticaret sicilde ilan edilememiş olduğunu, devamla 2011 yılı sonlarına doğru şirketin yetkilileri tahliye olunca, başkaca kararlarla birlikte yeniden müvekkilin müdürlükten çıkartılmasına dair karar almış olduğunu ve bu kararın 12/12/2011 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiğini, dolayısıyla müvekkilinin müdürlükten ayrılma tarihinin resmi kayıtlarda 01/12/2010 yerine, 12/12/2011 olarak kalmış olduğunu, müvekkilinin istifa tarihi olan 01/12/2010 ila 12/12/2011 tarihleri arasında davalı şirkette çalışmadığı halde, sanki çalışmış gibi sicil kayıtlarında müdür olarak göründüğünün ortaya çıkmış olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, müvekkilinin 01/12/2010 tarihi itibariyle davalı şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti ile verilecek kararın davalı şirketin bağlı olduğu İstanbul Ticaret Odası ve Avcılar Vergi Dairesi kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dava, limited şirket müdürlüğü görevinin sona erdiğinin tespiti, tescili ve ilanı istemine ilişkindir.
Davacının, şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği, buna ilişkin olarak SGK’dan çıkışı yapılıp, 07/10/2010 tarihinde noterlikten tasdiklenen ortaklar kurulu kararıyla müdürlükten çıkartılmasına karar verildiği, davalının 20/08/2019 havale tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiği, yapılan incelemede, davacının istifasının tek taraflı varması muktazi nitelikte bir hukuki fiil olup, şirketle davacı arasındaki iç ilişki bakımından, istifanın şirkete tebliğ edilmesi halinde sonuç doğuracağı ve tebliğ ile birlikte müdürlük görevinin son bulacağı, görev son bulmadan sicile tescil edilemeyeceği, dış ilişkide ise şirketin üçüncü kişilerle olan münasebetleri bakımından davacının iş bu davayı açmakta hukuksal yararının bulunduğu ancak davacının, TTK’nın 34. ve 22. maddeleriyle düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililer arasında bulunmadığı, davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiği, ayrıca dış ilişkide istifanın ticaret siciline tescil ve ilan edilmesiyle sonuç doğurmasına (TTK 37. madde) şirketi temsile yetkili olan kişileri tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirmekle yükümlü olan yönetimin (müdür veya müdürler), istifa nedeniyle temsil yetkisi kalkan müdürün istifasını da sicile bildirmekle yükümlü olduğu, ayrıca Ticaret Sicil Memurluğu’nun görevine giren hususlarda, mahkemece idari işlem niteliğinde tescil kararı verilemeyeceği, idareyi işlem tesisine zorlayıcı şekilde şirket ortaklar kurulu kararının tescil ve ilanı hükmü kurulamayacağından tescil yönünden davanın reddine, istifanın tespiti yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
2-Davacının 01/12/2010 tarihi itibariyle davalı …….. Sist. Dan. Hizm. San. ve Tic. Ltd. Şti.’deki müdürlük görevinin sona erdiğinin TESPİTİNE, kararın İstanbul Ticaret Odası ve Avcılar Vergi Dairesi kayıtlarına işlenmesine yönelik talebin REDDİNE,
3-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinden BIRAKILMASINA,
5-Davanın niteliği dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer OLMADIĞINA,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır