Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/547 E. 2020/144 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/547 Esas
KARAR NO : 2020/144

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişki gereği müvekkili tarafından 21.06.2018 tarihli …. seri numaralı 129,87 TL bedelli, 07.09.2018 tarihli …. seri numaralı 731,86TL bedelli, 26.09.2018 tarihli …. seri numaralı 6.047,83 TL bedelli faturalardan kaynaklı bakiye alacağından dolayı davalı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı borçlu tarafından haksız olarak takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunulmuş olduğunu, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmuş olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten 6.909,56 TL alacağı bulunduğunu, davacı alacaklı müvekkili şirketin davalı borçludan alacağını tahsil edememiş olduğunu, davalının itiraz ettiği hiçbir borcu bulunmadığını iddia etmesine rağmen bu hususa ilişkin herhangi bir belge sunmamış olduğunu, davalıya gönderilen mallara ait irsaliyeli faturulardan malın davalıya satılıp teslim edildiğinin anlaşılacağını, ayrıca tarafların ticari defterleri incelendiğinde iddialarının doğruluğunun ortaya çıkacağını beyanla; itirazın iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 6.909,56 TL üzerinden takibin devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 129,87 TL alacak, 731,86 TL alacak, 6.047,83 TL alacak olmak üzere toplam 6.909,56 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalı takip borçlusu vekili tarafından takibe itiraz edildiği anlaşıldı.
Ulucanlar Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı, Doğanbey Vergi Dairesi cevabi yazısı, Güneşli Vergi Dairesi cevabi yazısı ve delil niteliğindeki tüm bilgi ve belgeler dosyamız içerisine aldırılmıştır.
İddia ve savunmalar değerlendirilmek üzere dosya üzerinde tarafların ticari kayıt ve belgeleride incelenerek, icra dosyasındaki itiraz ve tüm dosya kapsamı gözetilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne olduğunu, ürün teslimlerinin davacı tarafça davalıya yapılıp yapılmadığının, Fatura tebliği ya da sevk irsaliyelerinin tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerind.. 02/12/2019 günü, Saat 14.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; SMMM bilirkişi …. 26/12/2019 tarihli raporunda özetle; davacı …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 2018-2019 takvim yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğunu, davacının davalıdan, cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 6.909,56 TL alacaklı olduğunu, davacının Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe başladığı tarih ile dava tarihine kadar temerrüt faiz talebinin yeride olduğunu vebu tutarın 539,04 TL olduğunu, davacının dava tarihi 17.07.2019 itibariyle davalıdan Ana Para : 6.909,56 TL, Temerrüt Faizi : 539,04 TL olmak üzere toplam 7.448,60 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olduğunu bildirmiştir.
Davacı tarafça takibe konu alacak miktarına ilişkin 21/06/2018- 07/09/2018- 26/09/2018 tarihli faturalar ibraz edilmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
” (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.909,56 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Mahkememizce dosyaya celbedilen BA-BS kayıtları ile fatura konusu malların teslim edildiği kabul edilmiştir. Davalı tarafça takibe konu miktarın ödendiğine ilişkin belge ve delil ibraz edilmemiştir. Faturalara konu malların davacı yana sevk irsaliyesi ve irsaliyeli fatura ile teslim edildiği, incelenen sevk irsaliyesi ve irsaliyeli faturalarda malı teslim alan ve teslim eden kısımlarının imzalı olduğu, her ne kadar davalı tarafça bilirkişi incelemesine defter ve belgeleri sunulmasa da, davalının BA formlarında da matrahı 5.000,00 TL’nin üzerindeki faturaları bildirilmiş olduğu, davanın ispatlandığı anlaşılmakla asıl alacak yönünden davanın kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasındaki takibin 6.909,56 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
3-Asıl alacak 6.909,56 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 471,99 TL harçtan peşin alınan 83,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 388,54 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan ilk dava açılış harç gideri 127,85 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 666,40 TL olmak üzere toplam 794,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır