Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/534 E. 2020/18 K. 08.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/534
KARAR NO : 2020/18

DAVA : Limited Şirket müdürü istifasının tespit ve tescili
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 09/01/2020
DAVA; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete dışarıdan 02/11/2011 tarihinde müdür olarak atandığını, 04/10/2011 tarihinde müdür olarak atandığı davalı şirketten istifa ettiğini, bu yöndeki ortaklar kurulu kararının Bakırköy …. Noterliği’nin 10/11/2011 tarih, …. yevmiye no’lu kararı ile tasdik edildiğini, buna rağmen davalı şirketten daha öncesinde ayrılmamış gibi 28/06/2014 tarihinde müdürlük görevine son verildiğini, 02/11/2011 tarihinde sonra davalı şirket işlerine ilişkin hiçbir imzasının bulunmadığını belirterek 28/06/2014 tarihli tescilin iptalini, şirket müdürlüğüne ilişkin görevinin 02/11/2011 tarihinde sona erdiğinin tescilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacının şirket müdürlüğünden ayrıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmayıp, davacı tarafça şirket müdürlüğünden 02/11/2011 tarihinde istifa etmek suretiyle ayrıldığı iddia edilmiş olmakla uyuşmazlığın davacının davalı şirket müdürlüğünden ayrıldığı tarihin tespiti ve mahkememizce bu hususta tescil kararı verilip verilemeyeceği hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı ve davacının istifaya ilişkin noter onaylı ortaklar kurulu kararı celp ve tetkik olunmuştur.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyasının tetkikinden davacının davalı şirket yetkilileri ve … hakkında işbu davaya konu hususlara ilişkin olarak şikayet dilekçesi ibraz ettiği, yapılan soruşturma neticesinde olayın hukuki nitelikte olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen CD çıktısının dosyamız arasında olduğu, tetkikinde davacının şirket müdürlüğünden ayrıldığı ve yeni şirket müdürü atandığına ilişkin 30/06/2014 tarihli genel kurul kararının 08/07/2014 tarihli Ticaret Sicil gazetesinde ilan edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 02/11/2011 tarih, ….sayılı kararı ile şirket müdürlerinden davacı …’un şirket müdürlüğünden istifa ettiği, istifanın kabul edildiği, şirketi temsil ve ilzam yetkisinin aynı tarihte son bulduğu, kararın Bakırköy ….Noterliği’nin 10/11/2011 tarih, …. yevmiye no’su ile onaylandığı anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi ve 04/06/1958 gün 15/6 Sayılı YİBK’na göre olayları izah taraflara, kanunları resen uygulamak ve dolayısıyla hukuki nitelendirmede bulunmak hakime ait bir görevdir.Dava genel kurul kararının iptali olarak açılmış ise de hukuki mahiyeti itibariyle limited şirket müdürlüğünden istifa ettiği tarihin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı şirket müdürlüğünün 02/11/2011 tarihinde istifa suretiyle sona erdiği sabittir. Davalı şirket tarafından 28/06/2014 tarihinde istifa ettiğinin tescil ettirilmiş olması nedeniyle davacının işbu davayı açmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu sebeple davacının 02/11/2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığının tespitine karar verilmiştir.
Davacı, 02/11/2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığına dair tescil yaptırılmasını da talep etmiştir. Davacının istifası tek taraflı varması muktazi nitelikte bir hukuki fiil olup, şirketle davacı arasındaki iç ilişki bakımından sonuç doğuracak olmasına rağmen dış ilişkide şirketin üçüncü kişilerle olan münasebetleri bakımından davacının bu talebinin de hukuksal yararının varlığı kabul edilebilir olsa da davacının, TTK’nın 34. ve 22. maddeleriyle düzenlenen sınırlayıcı hükümler çerçevesinde müdürlük görevinden istifasının ticaret siciline tescil ve ilanını isteyebilecek ilgililer arasında kabulü mümkün görülmediğinden (Yargıtay, 11.Hukuk Dairesi, 20/06/2018 tarih, 2016/9959 Esas, 2018/4654 karar sayılı ilamı) bu yöndeki talebinin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
1-Davacının 02/11/2011 tarihinde davalı şirketten istifa suretiyle ayrıldığının tespitine,
2-Davacının tescile yönelik talebinin reddine,
3-Karar ve ilam harcının 54,40 TL’ye ikmali ile bakiye 10,00 -TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, 44,40 TL peşin harcın mahsubuna,
4-Davacı tarafından yapılan 88,80 TL ilk açılış giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 126,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan gider avansının hüküm kesinleştikten sonra talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı 08/01/2020
Başkan ….
E-imzalı
Üye ….
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip ….
E-imzalı