Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/523 E. 2019/762 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/523
KARAR NO : 2019/762

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH: : 11/07/2019

DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yöneticisi ve ortağı olduğu …Limited Şirketi’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicilinde kayıtlı olan bir şirket olduğunu, müvekkilinin ortağı ve yöneticisi olduğu firmanın kaydının, İstanbul Ticaret Müdürlüğü’nün kayıtlarından silindiğini, müvekkilinin emekli maaşından kesinti uygulandığını öğrenmesinden ve bunun sebebini araştırmasından ortaya çıkan gerçeğe göre ihyası istenilen şirketin muhasebe işlerini tutan kişilerin, sahte imza ve belgelerle, kendilerini, ihyası talep edilen firma adına sigorta ettirdiklerini, sigorta prim borçlarını ödemediklerinden dolayı, Sosyal Güvenlik Kurumunca sigorta prim alacaklarının tahsili amacı ile firmanın yöneticisi ve ortağı olan müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu beyanla müvekkilinin maaşına konulan haciz işleminin iptali ve haciz işleminin uygulanmasından bu yana, maaşından yapılan kesintilerin iadesi için, ….Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK’nun Geçici 7. maddesi uyarınca, sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür; bu bentte, “… Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir…” düzenlemesine yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiler” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-h.maddesi gereğince davacının dava açmakta hukuki yararı bulunması gerektiği belirtilmiştir.
Bilindiği üzere şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak tüzel kişiliğin sona erebilmesi için şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir. Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise, bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir.
Davacı tarafça sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemiyle işbu dava açılmış ise de, davacı şirket tarafından ihyası istenen sicilden terkin edilen şirket aleyhine derdest olan herhangi bir dava bulunduğuna ilişkin davacı tarafça herhangi bir beyanda bulunulmadığı, her dava gibi ihya isteminde de davacı şirketin davayı açmakta hukuki yararı bulunmasının gerektiği, davacı şirket herhangi bir dava açmadan dava açılacağından bahisle ihya isteminde hukuki yarar bulunmadığı gibi, şirketin ihyasını davacının ihya kararından sonraki iradesine tabi tutmak da TTK’daki ihyanın amacına aykırıdır. Bu hale göre davacının ihyasını istediği sicilden terkin edilen şirket aleyhine açmış bulunduğu herhangi bir dava bulunmadığından açılan davada hukuki yarar bulunmaması (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 21.Hukuk Dairesi’nin, 29/01/2015 tarih, 2018/621 Esas, 2018/397 karar sayılı ilamı) nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur. ¸ ¸ ¸ ¸
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
AÇILAN DAVANIN HUKUKİ YARAR YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE
1-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10/07/2019

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır