Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/511 E. 2019/1280 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/511 Esas
KARAR NO : 2019/1280

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 28/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilleri hurda alım satımı konusunda faaliyet göstermekte olan iki esnaf oldukları, davalının ise müvekkilleriyle daha önce de ticari ilişkide bulunduğunu, aynı alanda faaliyet gösteren bir kişi olduğunu, müvekkili …’ın işyerinde …’la birlikte bulunduğu bir anda daha önce 300, 500 kilo bir ton gibi hurda alıp sattığını, ticari iş yaptığını ve yaklaşık 5 yıldır tanıdığı … tarafından arandığını ve …’nun müvekkiline elinde hurda alüminyum külçe olduğunu ve satmak istediğini söylediğini, yapılan pazarlıklar neticesinde 26,5 ton hurda alüminyumun kilosu 8 TL’den toplam 210.000-TL bedelle satışı konusunda davacılarla davalının anlaştığını, müvekkillerinin ortaklaşa bu parayı temin ettiklerini ve müvekkili …’ın bizzat davalıya elden teslim yaptığını, 18/10/2018 tarihinde davalıya elden 100.000-TL; 19/10/2019 tarihinde elden 100.000-TL; 31/10/2018 vadeli müşteri çeki ile de 10.000-TL olmak üzere toplam 210.000 TL ödemelerde bulunduklarını, malların müvekkilleri tarafından teslim alındıktan sonra malların suç sonucu ele geçirilen eşya olması nedeniyle el koyulduğunu, müvekkillerin malın parasını tam olarak ödediğini ancak mallara el koyulması nedeniyle kullanamadıklarını, mağdur olduklarını, Kendisinin İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi ….E. Sayılı dosyadan 02/04/2019 tarihinde vermiş olduğu ifadesinde “…bu malı 210.000 TL’ye …’a sattım, bu parayı iki parça halinde aldım ve elden 200.000 TL’sini …..’e verdim, 10.000 TL’sini de kendi komisyonum olarak aldım…” şeklinde beyanlarının mevcut olduğunu, müvekkillerinden almış oluğu parayı davalının açıkça kabul ettiğini, davalının daha önce soruşturma dosyasında vermiş olduğu ifadelerde de paranın elden teslim alındığı konusunda beyanlarının mevcut olduğunu, malların suça konu olması nedeniyle el konulması sonucu davalı tarafından geri ödemede bulunulmadığını, müvekkillerinin alacaklarının tahsili amacıyla Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, takibin devamı için de huzurdaki itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun doğduğunu, borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun haksız itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına, dava harç ve masraflarıyla vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarla ile ilgili tacir araştırması yapılmış, davacıların gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı ve herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı tespit edilmiştir. Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı ve gelen müzekkere cevaplarına göre davacı …’ın tacir olduğu, diğer davacı ve davalının tacir sıfatının da bulunmadığı(her ne kadar davacı … için verilen müzekkere cevabında ….. Ger. Dön. Met. Loloj. İnş. Petr. Otom. San ve Tic. Ltd. Şti. ile … Aliminyum Külçe İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı ve yöneticisi olduğu bildirilmişse de kendisine ait ticari işletmesinin bulunmadığı), davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Benzer Yüksek Yargıtay 17 nci Hukuk Dairesi’nin 23/11/2012 gün ve 2012/12879 esas,2012/12971 karar ve yine Yüksek Yargıtay 23 üncü Hukuk Dairesi’nin 19/03/2013 gün ve 2013/239 esas,2013/1677 karar sayılı ilamlarında da belirtildiği gibi)
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK’nun 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-Yargılama giderleri ve harçların görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair davacılar vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 28/11/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır