Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/504 E. 2019/1057 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/504 Esas
KARAR NO : 2019/1057

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalı şirketin kurucu üyesi ve bilahare yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, davalı şirketin 17.01.2014 tarihli olağan genel kurulda esas sözleşmenin 11. maddesi değiştirilerek tutanağın 6. maddesine göre müvekkilinin ……. pay sahibi olarak yönetim kuruluna seçilmesine karar verildiğini, bu kapsamda davacının yönetim kurulu kararı ile seçilmiş olan …….’nın yetkili temsilci olarak davalıya bildirildiğini, …….’nın ismi tescil ve ilan edilmediği için söz konusu tescil ve ilanın gerçekleşmesi amacıyla davalıya ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine davalı şirket müdürü tarafından verilen cevapta …….’nın görevlendirilmesinin 5147 sayılı yasa ve ruhuna aykırı olduğu, bu atamanın uygun olmadığı, aralarında işe iade davası nedeniyle husumet bulunduğu gerekçesiyle yönetim kurulu üyeliğine kabul edilmediğini, bu gelişmelerden sonra davalı şirketin 29.05.2014 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında müvekkili kurum yönetim kurulunun görevinden alındığını, ancak yönetim kurulu üyesi noktasında seçim yapılmadığını, yönetim kurulu üyeliği için boşluk oluştuğunu, daha sonra yönetim kurulu kararı ile …….’in yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, yönetim kurulunun seçme yetkisinin genel kurula ait olduğunu, hiçbir şekilde genel kurulun seçmediği yönetim kurulu üyesinin yönetim kurulu tarafından seçilemeyeceğini, dolayısıyla …….’in yönetim kurulu üyesi olarak atanmasının TTK ‘nun 391. Maddesinin (d) bendine göre batıl olduğunu beyanla …….’in yönetimi kurulu üyesi olarak atanmasının TTK 391 maddesi (d) bendine göre batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; TTK’nun 363. Maddesi dikkate alındığında 29.05.2014 tarihli genel kurul kararı sonrası boşalan yönetim kurulu üyeliğine yönetim kurulu tarafından yeni bir üye seçilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, dava konusu kararın kanun tarafından verilen yetkiye dayanılarak alındığını, keza organların devredilemez yetkilerinin devrine , yönetim kurulu kararları batıl olup hükmün organlar arası işlev ayrımı ilkesinin korumaya amaçladığını , ancak somut olayda müvekkili şirketin kanunun açıkça kendisine tanımış olduğu bir yetkiyi kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı şirketin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davalı şirketin sicil kayıtları, Şirket Esas sözleşmesi, yönetim kurulu kararları, 07.04.2015 ve 29.05.2014 tarihli Genel Kurul Toplantı Tutanağı ve Hazırun Cetveli, vs. delliler celp ve ibraz olunmuş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizin ……. Esas ……. Karar sayılı ve 04/07/2017 karar tarihli kararıyla; davalı şirket tarafından yapılan 29/05/2014 tarihli genel kurul toplantısında, davacının yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırıldığı, boşalan yönetim kurul üyeliğine genel kurulca atama yapılmadığı, 03/06/2014 tarihli yönetim kurulu kararı ile …….’in yönetim kurulu üyeliğine atandığı, davalı şirketin yönetim kurulu üyeliği istifa, ölüm, kanuni şartları kaybetmesi vb sebeplere dayanmadığı, TTK 408/2-b bendi uyarınca yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi genel kurulun devredilmez görev ve yetkileri arasında olduğu, TTK 363/1.b maddesi gereğince alınan yönetim kurulu kararını aynı yasanın 408/1.2(b) bendine açıkça aykırılık teşkil ettiği, davalı şirketin esas sözleşmesinin 11.maddesine göre, yönetim kurulu üyeliğinin 11 adedinin A grubu pay sahipleri tarafından gösterilen adaylar arasından seçileceği, boşalan yönetim kurulu üyeliğine seçilen …….’in A grubu pay sahipleri tarafından gösterilmediği, böylece üye seçimi kararının şirket ana sözleşmesine aykırılık teşkil ettiği, diğer pay sahiplerinin haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüyle 03/06/2014 tarihli yönetim kurulu kararının 5.nolu bendinin batıl olduğunun tespitine karar vermiştir.
Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin 12/02/2018 karar tarihli ……. esas …… karar sayılı ilamı ile; mahkememizce verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilince Bölge adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay …… HD’nin 20/05/2019 karar tarihli ….. Esas ……. Karar sayılı ilamı ile; ” … Davalı şirketin 17/01/2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurulu’nda yönetim kurulu üye sayısı 16’ya yükseltilmiş ve ana sözleşmenin 11. maddesi değiştirilerek, yönetim kurulunun 11 üyesinin A grubu hissedarların, 3 üyesinin B grubu hissedarların ve 2 üyesinin de G grubu hissedarların göstereceği adaylar arasından seçileceği kararlaştırılmıştır. Aynı tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda, ana sözleşmenin bu şekilde değiştirilmesiyle birlikte davacı……. da, A grubu hissedarların gösterdiği aday olarak 16. yönetim kurulu üyesi olarak seçilmiştir. Davacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak temsilcisini belirleyerek davalıya bildirmiş ve temsilcinin tescil ve ilanını davalı şirketten istemiştir. Davalının davacının bildirdiği temsilciyi tescil ve ilan etmemesi üzerine, davacı İstanbul ……. Noterliğinin 301/01/2014 tarih ve ……. yevmiye no’lu ihtarnamesini davalıya göndermiş ve istemini yinelemiştir. Davacı şirketin 29/05/2014 tarihli Genel Kurul Toplantısı’nda davacı…….’nın yönetim kurulu üyeliğinden alınmasına karar verilmiş ve bunun akabinde davalı şirketin 03/06/2014 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı’nda alınan ve işbu davada batıl olduğunun tespiti istenen kararla da, mevcut yönetim kurulu üyeleri, boşalan yönetim kurulu üyeliğine ……. tarafından aday gösterilen ……’i seçmişlerdir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 364/1. maddesine göre yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler. Aynı Kanunun 363/1. maddesine göre ise “334 üncü madde hükmü saklı kalmak üzere, herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanuni şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması hâlinde selefinin süresini tamamlar. Somut olayda yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri devam ederken üyelerden birinin genel kurul kararıyla görevden alınması ve yerine de yenisinin seçilmemesi üzerine, yönetim kurulu, Türk Ticaret Kanununun 363/1 maddesine uygun olarak boşalan üyenin yerine farklı birini seçmiş ve ilk genel kurulun onayına sunmuş olup 07/04/2015 tarihli genel kurul kararıyla da bu seçim onaylanmıştır. Bu durumda davaya konu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmayıp kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir. ” gerekçesi ile davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamında ayrıntıyı olarak belirtildiği üzere; yönetim kurulu üyelerinin görev süreleri devam ederken, 29.05.2014 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında davacı…….’nın yönetim kurulu üyeliğinden alınmasına karar verildiği ve yerine de yenisinin seçilmediği, bunun üzerine davalı şirketin 03/06/2014 tarihli Yönetim Kurulu Toplantısı’ndaki kararla, mevcut yönetim kurulu üyelerince, boşalan yönetim kurulu üyeliğine ……. tarafından aday gösterilen …….’in seçildiği, söz konusu kararın ilk genel kurulun onayına sunularak 07/04/2015 tarihli genel kurul kararıyla da bu seçimin onaylandığı, boşalan yönetim kurul üyesi yerine yenisinin genel kurul kararı ile seçilmemesi üzerine, yeni üyenin yönetim kurulu kararıyla seçilerek daha sonra ilk genel kurula sunularak onaylanmasıyla, yönetim kurulu üyesi seçiminin Türk Ticaret Kanununun 363/1 maddesine uygun olarak tamamlandığı anlaşılmakla, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ilişkin davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davanın reddine,
Alınması gereken 44,40-TL’nin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 19,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 126,70-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
10/10/2019

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır