Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/483 E. 2020/155 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/483 Esas
KARAR NO : 2020/155

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirketin davalıya nakliye hizmeti vermiş olduğunu, karşılığında kestiği faturaları da hesap ekstresine kaydetmiş olduğunu, davalının gereken ödemeleri yapmamış olduğunu, bu nedenle 15.03.2019 tarihinde kendilerine Küçükçekmece …. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderilerek hesap bakiyesi olan 21.948,00 TL’nin ödenmesinin istenmiş olduğunu, 19.03.2019 tarihinde tebliğ alınan ihtarnameye cevap verilmediği gibi, borcun da ödenmemiş olduğunu, borcun ihtara rağmen ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden 29.03.2019 tarihinde davalı aleyhine takibe başlanmış olduğunu, davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı üzerine takibin durmuş olduğunu, bunun üzerine takibe yetkili Çatalca İcra Müdürlüğü’nün ….. E. syılı dosyası üzerinden devam edilmiş olduğunu, borçlunun kendisine yeniden tebliğ edilen ödeme emrine karşı tekrar tüm borca ve fer’ilerine itirazla takibi durdurmuş olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, itirizan iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalının %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının celbi talep edilmiş, dosya Mahkememize uyap sistemi üzerinden gönderilmiş olup; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu aleyhine 21.948,00 TL asıl alacak, 70,35 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.018,35 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, davalının savunması ve icra dosyasındaki itirazı, icra dosyası ile tüm dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın taraflar arsındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya verdiği taşıma-nakliye hizmeti karşılığında icra takibine konu faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu tespiti için tarafların Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde 25/11/2019 saat 15.00 da Mahkememiz duruşma salonunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; Mali Müşavir bilirkişi …. ve Taşıma Uzmanı bilirkişisi …. 03/12/2019 tarihli raporlarında özetle; davacı şirketin 2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tutuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı şirketin 25.11.2019 tarihli defter inceleme günü gelmediğini, yerinde inceleme talebi de olmadığından, ticari defterler ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığını, davaya ve takibe konu cari hesap ekstresine ait 2018 yılına ait 2 adet ve 2.950,00 TL tutarlı, 2019 yılına ait 17 adet ve 18.998,00 TL tutarlı, toplam 19 adet ve 21.948,00 TL tutarlı faturanın, davacı şirketin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiğini, davalı şirketin yasal defter kayıt ve belgelerinde inceleme yapılamadığını dosya muhteviyatında da herhangi bir belgeye rastlanmadığı için faturaların davalı şirketin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği ya da işlenmediğinin tespit edilmediğini, davacı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, davalı şirket ile cari hesap ilişkisinin 15.12.2018 tarihli, 767,00 TL tutarlı işlem ile başladığını, davalı şirketin 31.12.2018 tarihinde davacı şirkete …. seri ve sıra numaralı, KDV dahil 71.975,28 TL tutarında “….” açıklamalı faturayı düzenlediğini ve davacı şirketin aynı tarihte faturayı cari hesaba kayıt ettiğini, davacı şirketin bunun karşılığında 15.03.2019 vadeli, 71.975,28 TL tutarlı, …. numaralı çek kayıt işlemini yaptığını, davalı şirketin 000103 tahsilat makbuzu ile imza karşılığı çeki teslim aldığını, davacı şirketin davalı şirketten 31.12.2018 tarihi itibariyle 2.950,00 TL alacaklı olduğunu, 2019 yılı; 01.01.2019 tarihli açılış fişi ile davacı şirketin davalı taraftan alacağı olan 2.950,00 TL tutarın 2019 yılına devir ettiğini, 01/02/2019 aylarında davalı şirkete düzenlenen 17 adet fatura ile bakiyenin 21.948,00 olduğunu, 2019 yılında herhangi bir ödeme gözükmediğini, davacı şirketin davalı şirketten 26.02.2019 tarihi itibariyle 21.948,00 TL alacaklı olduğunu, davalı form BA formu bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 06.11.2019 sayılı yazının eklerinde davalı şirkete ait 2019 yılına ait BA formlarının yollandığını, davaya ve takibe konu 11 adet faturanın KDV hariç 12.200,00 TL üzerinden beyan edildiğini, 12-2018 dönemine ait 2 adet faturanın beyan yasal sınırının altında olduğu için beyan edilemediğini, 02-2019 dönemine ait 6 adet faturanın beyan yasal sınırının altında olduğu için beyan edilemediğini, davalı şirketin dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediğini, inceleme günü gelmediğini, davacı şirketin takip tarihi itibariyle 22.018,35 TL tutarındaki alacağını talep edebileceğini, takip tarihinden sonra %19,50 reeskont avans faizini talep edebileceğini, davalı yanın takip konusu gönderilen ödeme emrine itirazının soyut olduğunu ve kendi BA formları ile teyit edilen taşımalar bakımından dahi açıklama içermediğini, davalının söz konusu faturalara konu işleri gördürdüğünü, ancak taşıma bedellerini ifa veya sair şekilde sona erdirdiğini de ortaya koyamadığını, tarafların tazminat, mahkeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirlerine ait olduğunu bildirmişlerdir.
Davacı tarafça takibe konu alacak miktarına ilişkin 2018 ve 2019 yıllarına ait faturalar ibraz edilmiştir.
Tarafların dava konusu döneme ilişkin BA-BS kayıtları celbedilmiş olmakla tetkikinde, davacı tarafça bildirilen mal satışlarının davalı tarafça beyan sınırı üstünde kalanlarının alım olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın m. 23/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. Fatura karşı tarafça ticari defterlerine kayıt edilmiş ise, burada delil olan fatura değil ticari defterlerdir. Ticari defterler uyumlu olmadığı için lehe delil değeri bulunmasa da, karşı çıkılan faturanın ticari deftere kayıt edilmiş olması halinde ticari defter aleyhe delil oluşturacaktır. İtirazın iptâli davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılması mümkün değildir (Örnek: Yargıtay HGK. 14.12.2011 T. 2011/19-617 E. 2011/749 K.). Faturalarda gösterilen işler belli iken fatura kapsamı dışındaki işler esas alınarak hesaplama yapılamaz.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller, bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın fatura alacağından kaynaklı başlatılan takibi itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin ticari defter ve belgelerine dayandıklarını dava dilekçesinde belirttiği ve belirlenen bilirkişi inceleme gününde ise davacının ticari defter ve kayıtlarını ibraz ettiği, davalının ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür. Uyuşmazlık; davacının icra takibine konu alacağın varlığını kanıtlayıp kanıtlamadığı, tarafların BA-BS kayıtlarına göre değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususlarında toplanmıştır.
Ticari defterlerin delil niteliği yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 222.maddesinde;
” (1)Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2)Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3)İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4)Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5)Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava, faturaya dayalı ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 21.948,00 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu faturalara konu malların teslim edildiği hususunda ispat yükü davacı taraftadır. Taraflar arasında faturalara konu malların sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, ancak teslim yapılan şirketin davalı olmadığı, davalı adına dava dışı şirketlere teslimat yapıldığı, Ba kayıtları incelendiğinde 2019 yılı Ocak ayı bildirimlerinin yani 11 adet fatura bildiriminin tamamının davalı tarafça beyan sınırı üzerinde kalması nedeniyle yapıldığı, Şubat Ayı faturalarının BA bildirimlerinin olmadığı ancak Şubat ayı sevk irsaliyeleri incelendiğinde sevk irsaliyesinde adı olan ….’ın Ocak ayı sevk irsaliyesindeki teslim alan kısmında da isminin bulunduğu, Ocak ayı bilidirimlerinin davalı kabulunde olması nedeniyle aynı ismi taşıyan Şubat ayı bildirimlerinin de davalının kabulünde olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı ile irtibatının bulunduğu, mutabakat bilgisi de dikkate alınarak davanını kabulüne karar verilmesi gerektiği ayrıca temerrüt oluştuğundan faiz isteminin de kabulünün gerektiği, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ İLE,
2-Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasındaki takibin DEVAMINA,
3-Asıl alacak 21.948,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 1.504,07 TL harçtan peşin alınan 265,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.238,14 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
6-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 310,33 TL ile bilirkişi, tebligat ve posta masrafı 1.299,40 TL olmak üzere toplam 1.609,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 35 sayılı Kanunun geçici 2’inci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20/07/2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ıncı madde hükümleri uyarınca, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veye istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

İş bu evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümleri uyarınca imzalanmış olup HMK Yönt. 8/5 maddesi gereği fiziki olarak imzalanmayacaktır